Uluslararası Af Örgütü: Cezayir, muhalifleri suçlu çıkarmak için terör ithamını kullanıyor

Başkent Cezayir’in merkezinde özgürlük ve adalet çağrısında bulunan gösterilerden bir kare (AFP)
Başkent Cezayir’in merkezinde özgürlük ve adalet çağrısında bulunan gösterilerden bir kare (AFP)
TT

Uluslararası Af Örgütü: Cezayir, muhalifleri suçlu çıkarmak için terör ithamını kullanıyor

Başkent Cezayir’in merkezinde özgürlük ve adalet çağrısında bulunan gösterilerden bir kare (AFP)
Başkent Cezayir’in merkezinde özgürlük ve adalet çağrısında bulunan gösterilerden bir kare (AFP)

Uluslararası Af Örgütü dün internet sitesinde yayınladığı açıklamada, Cezayirli makamların, giderek artan bir şekilde, gazetecileri, insan hakları savunucularını, siyasi aktivistleri ve siyasi grupları baskı altına almak için terörle bağlantılı oldukları ile ilgili muğlak ifadeler kullandıklarını belirtti.
Af Örgütü, yetkililerin Haziran ayında terörizmin tanımını, barışçıl eylemcilerin ve eleştiride bulunan tarafların yargılanmasına yol açacak şekilde değiştirdiğini vurguladı. Örgüt bu duruma örnek olarak, tutuklanan gazeteciler Hasan Buras ve Muhammed Muluc’u hatırlattı. Yetkiler Hasan Buras İslamcı Reşad Hareketine, Muhammed Muluc’u ise ayrılıkçı el-Kabail Hareketi’ne (MAK) üye olmakla suçlandı.
İki gazeteci, internet üzerinden yayınladıkları yazılarında yetkilileri eleştirmeleri nedeniyle ceza alma riskiyle karşı karşıya. Uluslararası Af Örgütü bununla ilgili olarak, ifade özgürlüğü hakkını kullanmak isteyen kişilerin böylesine bir yöntemle yargılanmasının utanç verici olduğunu belirtti.
Diğer yandan, Cezayir hükümeti Fransa’nın Cezayir vatandaşlarının ülkeye giriş vizelerinin sayısını azaltma kararına yanıt olarak, Cezayir heyetinin gelecek ay gerçekleştirilmesi planlanan Fransa ziyaretinin ertelenmesine karar verdi ve Fransa büyükelçisine Cezayirlilerin vizelerinin azaltılması kararının protesto edilmesi çağrısında bulundu. Fransa’nın bu kararı, Cezayirli yetkililerinin öfkesine yol açtı.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı’nda Sahra ve Mağrip çatışmasından sorumlu olan Ammar Belani, dün bakanlık tarafından yayınlanan açıklamada, ülkesinin Fransa’nın Cezayir vatandaşlarına yönelik vize şartlarını sıkılaştırma kararı sebebiyle üzüntü duyduğunu söyledi. Belani söz konusu kararın, iki ülke arasında insanların hareketi ve aranan kişilerin yargı tarafından iade edilmesi de dahil olmak üzere, henüz karara bağlanmamış tüm davaların değerlendirilmesi ve yasadışı göçlerin yönetilmesinde işbirliğini geliştirmek üzere en uygun yolların belirlenmesi için Cezayirli bir heyetin Fransa’ya gönderilmesinin hemen önce gelmesi sebebiyle kararı “tutarsız ve uygunsuz” olarak değerlendirdi. Kararın içeriğinin insani boyutunun Cezayir-Fransız ilişkisinin ve iki ülke arasında var olan istisnai ortaklığın merkezinde yer aldığını belirtti.
Cezayir’in Avrupa Birliği Temsilcisi olan Belani, göçler konusunun yönetiminin dürüst ve açık işbirliğinin yanı sıra ortaklık ruhuna sahip bir ortak yönetimi gerektirdiğini, özellikle de Fransa tarafından tek taraflı değerlendirmelere tabi olacak bir konu olmadığını belirtti.
Cezayir’deki Fransız konsolosluğunun istatistikleri, vizelerin sayısındaki azalmanın yıllar önce başladığını gösteriyor. 2018’de yaklaşık 280 bin Cezayirli vize alırken, iki yıl sonra 2020’de vize verilen kişi sayısı 73 bine düşürüldü.
Cezayirli gözlemciler, Fransa’nın aldığı kararının arkasında gelecek yıl düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili siyasi nedenlerin olduğunu düşünüyorlar. Zira göçmenlik ve düzensiz göçmenler konusu her zaman sağcı grupların aklını çelmek için kullanılıyor ve bu konu sık sık adaylar arasında gündeme getiriliyor.



Yusufzay: İsrail Gazze Şeridi'nin eğitim sistemini yok etti

Pakistanlı aktivist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay, kız çocuklarının eğitimi konusunda Pakistan'da düzenlenen Müslüman ülkeler zirvesinde (AFP)
Pakistanlı aktivist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay, kız çocuklarının eğitimi konusunda Pakistan'da düzenlenen Müslüman ülkeler zirvesinde (AFP)
TT

Yusufzay: İsrail Gazze Şeridi'nin eğitim sistemini yok etti

Pakistanlı aktivist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay, kız çocuklarının eğitimi konusunda Pakistan'da düzenlenen Müslüman ülkeler zirvesinde (AFP)
Pakistanlı aktivist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay, kız çocuklarının eğitimi konusunda Pakistan'da düzenlenen Müslüman ülkeler zirvesinde (AFP)

Pakistanlı aktivist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay bugün kız çocuklarının eğitimi konusunda Pakistan'da düzenlenen Müslüman ülkeler zirvesinde, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerini kınamaya devam edeceğini vurguladı.

Kız çocuklarının eğitim hakkını savunan genç kadın zirvede yaptığı konuşmada, “İsrail Gazze Şeridi'ndeki tüm eğitim sistemini yok etti. Tüm üniversiteleri bombaladılar, okulların yüzde 90'ından fazlasını yok ettiler ve okul binalarına sığınan sivillere ayrım gözetmeksizin saldırdılar. İsrail'in uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerini kınamaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Yusufzay, eğitim hakkını savunduğu için henüz 15 yaşındayken Pakistanlı milisler tarafından vuruldu. Tedavi için İngiltere'ye götürüldü ve iyileştikten sonra bu alanda önde gelen bir aktivist oldu. Yusufzay, 17 yaşında kazandığı Nobel Barış Ödülü'yle bu ödülü alan en genç kişi unvanını kazandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Yusufzay şunları söyledi: “Filistinli çocuklar hayatlarını ve geleceklerini kaybettiler. Okulu bombalanan ve ailesi öldürülen Filistinli bir kız çocuğu hak ettiği geleceğe nasıl kavuşabilir?”

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısının ardından Gazze'de başlattığı savaşta çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 46 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.