Mali, Rus yapımı savaş helikopterlerini teslim aldı

Macron, Fransa'nın Mali’deki rolünü savunurken İngiltere de Bamako yönetimini Rus paralı askerler konusunda uyardı.

Mali, Rus yapımı savaş helikopterlerini teslim aldı
TT

Mali, Rus yapımı savaş helikopterlerini teslim aldı

Mali, Rus yapımı savaş helikopterlerini teslim aldı

Mali'deki geçiş hükümeti, Moskova ve Bamako arasındaki askeri anlaşma kapsamında Rus yapımı dört savaş helikopterini ve mühimmatı dün teslim aldı. Londra yönetimi ise Mali'yi Rus paralı askerlerle olan ilişkisini yeniden gözden geçirmeye çağırarak yapılacak herhangi bir anlaşmanın Batı Afrika'daki istikrarı baltalama riski taşıdığı konusunda uyarıda bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da perşembe günü Mali geçiş hükümeti Başbakanı Choguel Kokalla Maiga'ya geçen hafta BM kürsüsünden ülkesine yönelik yaptığı ve Fransa'nın Mali'yi terk etmek üzere olduğunu söylediği utanç verici suçlamalar nedeniyle sert bir dille eleştirdi.
Yerel kaynaklar, helikopterlerin ve mühimmatların Mali Savunma Bakanlığı aracılığıyla ve Rusya'nın Mali'ye sağladığı yardımla satın aldığını bildirdiler. Helikopterleri Savunma Bakanı Sadio Camara karşıladı. Kaynaklar Camara’nın iki ülke arasındaki verimli askeri iş birliğini övdüğünü aktardı.
Söz konusu anlaşma, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Mali Başbakanı'nın Fransa'nın Mali'yi terk etmekle suçlayan açıklamalarını sert bir şekilde eleştirmesiyle aynı zamana denk geldi. Macron, Mali Başbakanı’nın açıklamalarının Fransa'nın Mali'den çekilmesi ile ilgili kötü niyetini gösterdiğini söyledi. RFE radyosuna yaptığı açıklamada "Şok oldum" ifadesini kullanan Macron, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu açıklamalar kabul edilemez. Dün Maxime Blasco (geçen ay Mali'de öldürülen Fransız askeri) için ulusal tören düzenlenirken yapılan bu açıklamalar kabul edemeyiz. Bu açıklamalar, üst üste iki darbenin yaşandığı, hükümet bile olmayan bir ülke açısından hakarettir.”
Macron, ülkenin 2020'den bu yana tanık olduğu iki darbeden kaynaklanan mevcut hükümetin meşruiyetinin demokratik olarak geçersiz olduğunu vurguladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Malililerin böyle düşünmediğini anlıyorum. Biz kararlıyız. Terörle mücadele etmek ve güvenliği artırmak istiyoruz. Mali devleti bizden bunu yapmamızı istediği için oradayız. Mali, Fransa olmadan  teröristlerin eline geçecek.”
Mali'de iktidardaki askeri cunta liderlerinin taahhütlerini yerine getirmelerini beklediğini vurgulayaan Macron ayrıca "Şubat ayında seçim yapılması, siyasi muhalifleri hapse atmaktan vazgeçilmesi ve işlerin yürütülmesi, yani yönetimin devredilmesi... İşte bunlar aylardır yapmadıkları şeyler” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı, ülkesinin uluslararası toplumla iş birliği içinde Mali'de kalkınma projelerine devam edeceği sözü verirken, liderler sorumluluk üstlenmezlerse bu işin yapılamayacağı konusunda da uyardı.
İngiltere hükümeti de Mali'yi Rus paralı asker grubuyla olan ilişkisini yeniden gözden geçirmeye çağırdı. Bloomberg News dün çıkan haberde, Afrika'nın üçüncü en büyük altın üreticisi Mali'deki iktidardaki askeri cunta ile Rusya'nın paramiliter Wagner Grubu arasındaki görüşmelere yönelik eleştiriler olduğu ve ECOWAS (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) liderlerinin muhtemel bir anlaşmayı önlemesi için baskının arttığı aktarıldı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçen hafta, Fransa'nın militanlarla savaşan güçlerini azaltması nedeniyle Mali'nin bölgedeki isyanla mücadeleye yardım edilmesi için Wagner Grubu'na yöneldiğini söyledi. Wagner'in başında, Libya'daki paralı askerlik faaliyetleri nedeniyle İngiliz yaptırımları altında bulunan Rus iş insanı Yevgeni Prigozhin bulunuyor. Fransa'nın Batı Afrika'nın Sahel bölgesindeki askeri varlığını beş binden yaklaşık 2 bin 500 ila 3 bin askere indirecek olması ise dikkat çekiyor.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.