Akdeniz’deki Cezayir - İsrail askeri gerilimin nedeni

Cezayir Savunma Bakanlığı, İsrail’le askeri sürtüşme yaşandığına dair çıkan haberleri yalanladı. Deniz tatbikatında herhangi bir olay yaşanmadığını vurguladı.

"Merkeb er-Rad' 2021" adı verilen deniz tatbikatı, Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha'nın katılımıyla gerçekleştirildi. (AP)
"Merkeb er-Rad' 2021" adı verilen deniz tatbikatı, Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha'nın katılımıyla gerçekleştirildi. (AP)
TT

Akdeniz’deki Cezayir - İsrail askeri gerilimin nedeni

"Merkeb er-Rad' 2021" adı verilen deniz tatbikatı, Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha'nın katılımıyla gerçekleştirildi. (AP)
"Merkeb er-Rad' 2021" adı verilen deniz tatbikatı, Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha'nın katılımıyla gerçekleştirildi. (AP)

Ali Yahi
Cezayir denizaltılarının bir İsrail denizaltısını takip ettiği haberi, yurt içinde ve yurt dışında gündemin üst sıralarına yerleşti. Bir haber sitesi yöneten Ekrem ed-Din Harif, bunu normal ve rutin bir olay olarak değerlendirdi.

Casusluk girişimi ve takip
 Askeri ve güvenlik meseleleriyle ilgili yayınlar yapan bir site, Cezayir donanmasına karşı casusluk görevi yapan bir İsrail denizaltısının ‘kaçışını’ haberleştirdi. Ondan önce de askeri işler konusunda uzmanlaşmış bir Rus gazeteci Darko Todorovsky, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İki Cezayir denizaltısı, Cezayir karasuları yakınında bir İsrail denizaltısının hareketlerini izledi ve onu geri çekilmeye zorladı. İsrail denizaltısı bir Cezayir denizaltısı tarafından fırlatılan bir eğitim füzesini takip etme girişiminde bulundu.”
Ancak Cezayirli haber sitesi operasyona ilişkin şu ayrıntılara yer verdi:
“Cezayir ordusunun Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha'nın katılımıyla 27 Eylül'de düzenlediği Merkeb er-Rad 2021 askeri tatbikatından iki gün önce Dolphin sınıfı bir İsrail denizaltısı tespit edildi. Söz konusu denizaltı, tatbikat için hazırlanan Cezayir güçlerini gözetlemeye çalışıyordu. Cezayir liderliği, Dolphin denizaltısını sonar olmadan izlemeye karar verdi. Kala Beni Abbas helikopteri iki Süper Lynx helikopterlerinin de katılımıyla operasyonda merkezi bir rol oynadı. İki Cezayir denizaltısı İsraillileri kuzeye, karasularına doğru iterken optik ve manyetik anomali dedektörler ile donatılmış iki uçak da takiplerine devam etti. Bunun üzerine İsrail denizaltısının kaptanı, casusluk misyonunu terk ettik. Cezayir kıyılarından uzaklaştığının bir göstergesi olarak su yüzeyine çıktı.

Ayrıntılar
Cezayirli haber sitesinin yöneticisi Ekrem ed-Din Harif, olayın normal olduğunu ancak mevcut kaynakların iyi kullanılmasıyla Cezayir’in çok sıkı ve profesyonel bir tepki verdiğini belirtti. Bu tepki sonucunda İsrail denizaltı mürettebatının kaçmaya mecbur kaldığını kaydetti.
Bu tür olayların dünya çapında, özellikle ABD ve Rusya arasında yaygın olduğunu söyleyen Harif, yaşananlara ilişkin resmi açıklama yapılmayacağını bildirdi.
Harif açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Olayı, Cezayir ile İsrail arasında aleni bir çatışmanın başlangıcı olarak tanımlamaya karşıyım. Takip, bir deniz gözetleme uçağı ve iki denizaltısavar helikopterin yanı sıra iki denizaltı kullanılarak gerçekleştirildi. Uçakların hızı sayesinde İsrail denizaltı mürettebatı kuşatıldı. İsrail denizaltısının amacı telefon dinleme ve teknik casusluk yapmaktı. Olay İsrailliler için rutin, casusluk girişimini püskürtmek için bir fırsat olarak gören Cezayirliler için ise normaldi. Bu tür olaylar tekrarlanabilir.”
 
Halkın gururlanması
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, yaşananlar, Cezayir halkının gururlanmasına neden oldu. Sokakta yankılanan konuşmalarda ve sosyal medya paylaşımlarında, ordunun gücü ve üstünlüğü övüldü. Ancak resmi makamlardan geç de olsa olaya ilişkin bir yalanlama bildirisi yayınladı. Cezayir Savunma Bakanlığı, söz konusu medya kuruluşları tarafından yayılan tüm haberleri kesin bir dille yalanladı.
Bakanlığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Denizaltı mürettebatı tarafından büyük bir başarıyla gerçekleştirilen söz konusu tatbikatta, bu medya kuruluşları tarafından belirtilenler de dahil olmak üzere herhangi bir olay kaydedilmedi. Çeşitli ulusal medya, kamuoyunu yanıltmaktan kaçınmak için bu tür haberleri yayınlamadan önce gerçekliğini teyit etmeli.”

Akdeniz havzasında kendini ispatlama
 Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Mahfuz bin Meddah'ın komuta ettiği, Merkeb er-Rad 2021" adı verilen tatbikat denizaltıların da katılımıyla gerçekleşmişti. İlk günkü tatbikatlar, bir denizaltıdan deniz hedeflerine füze fırlatmayı içeriyordu. İkinci gün, denizin dibindeki bir denizaltıdan bir kara hedefine füze fırlatma eğitimi gerçekleştirildi. Hedef isabetli bir şekilde vurularak tamamen imha edildi.
Ordunun donatılması planının Cezayir'in bölgedeki askeri ve stratejik üstünlüğünün devamını sağlamayı amaçladığını vurgulayan Şangariha şu açıklamada bulundu:
“Temel hedef, ordunun muharebe ve operasyonel yeteneklerini geliştirmek ve silahlı kuvvetlerin tüm bileşenlerini kuvvetlendirmektir. Başkomutanlık, ordunun görevlerini yapabilmesi, kara ve deniz sınırlarımızı ve hava sahamızı koruyabilmesi, egemenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve halkımızın birliğini muhafaza edebilmesi için çalışır. Donanmamız, güçlü ve modern yapıdadır. İleri teknolojiye sahiptir.”

Caydırıcılık
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Abir Necva, Cezayir füze gücünün ve deniz yeteneklerinin gelişmesinin Kuzey Afrika ve Akdeniz'deki güç dengesini bozduğu görüşünde. Bu, Cezayir ve İsrail-Fas güçlerinin ‘karşılıklı caydırıcılık’ aşamasına gireceği anlamına geliyor.
Necva değerlendirmesinde “Cezayir, sahadaki dengeyi istikrara kavuşturmaya ve bunu bölgede bir dayanak noktası haline getirmek isterken İsrail ve müttefiki Fas ise bu dengeyi baltalamayı hedefliyor.”
Askeri konularda uzman Global Fire Power haber sitesine göre, Cezayir, Rus yapımı sekiz denizaltı ile Arap dünyası ve Afrika'da birinci, dünyada 15'inci sırada yer alıyor. Cezayir, özellikle denizaltı filosu açısından denizdeki en güçlü ülkelerden biri haline geldi. İsrail'in ise 5 denizaltısı bulunuyor.



Savaşta bacağı kesilen Filistinli çocuk doktoru Gazze'de çalışmalarını sürdürmekte ısrar ediyor

 İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)
TT

Savaşta bacağı kesilen Filistinli çocuk doktoru Gazze'de çalışmalarını sürdürmekte ısrar ediyor

 İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)

Filistinli çocuk doktoru Halid el Seydani, Deir el Balah'taki El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde yürüteç kullanarak yaralı çocukların odaları arasında yapay bir bacakla yorulmadan hareket ederek gerekli tıbbi bakımı sağlıyor.

Doktor odalardan birinin turuncu kapısından içeri giriyor ve çocuklardan birini gülümseyerek okşamaya başlıyor, ardından boynuna doladığı steteskopuyla onu muayene ediyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Doktor el- Seydani, geçen yıl İsrail'in evine düzenlediği hava saldırısında şarapnel parçaları nedeniyle bacağını kaybetti, bu nedenle özellikle çocukların yaralanmalarının doğasını çok iyi biliyor.

Doktor Seydani, "Şarapnel parçası bana çarptı, şeker hastası olduğum için durumum kötüleşti ve bacağımı kesmek zorunda kaldık. Protez taktırdım ama geçici olarak, kalıcı değil. Deneysel ve birçok olumsuzluğu var" dedi.

Doktor çocuğu muayene ederken, eli bandajla sarılmış ve yapay solunum tüpü takılmış olan çocuk onu izliyordu.

Yakınlarının eşlik ettiği hastaların yatakları koridorlara dağıtılan hastanede, İsrail bombardımanında yaralananların birçoğu tedavi altında.

“El-Aksa Şehitleri Hastanesi” İsrail güçleri Hamas savaşçılarına karşı savaşmaya devam ettiği Gazze Şeridi'nin ortasındaki Deyr el-Balah'ta bulunuyor.

Hastane yakınındaki geniş mahalleler, savaşın başlangıcından bu yana şiddetli çatışmalara sahne oluyor. Bu çatışmalar, başlangıçta Gazze Şeridi'nin kuzeyine odaklanan askeri saldırının son aylarda genişlemesiyle daha da yoğunlaştı.

Sağlık sektörü çalışanlarının ölümleri

Gazze'deki savaş Ekim 2023'te patlak vermesinden bu yana, sağlık çalışanları ve tıbbi tesisler üzerinde ağır bir etki yarattı.

Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi'nde Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan verilere dayanarak Birleşmiş Milletler tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapor, savaşın başlangıcından bu yana Gazze'de en az bin 57 Filistinli sağlık çalışanının öldürüldüğünü belirtti.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, insanların ihtiyaç duydukları tedaviye erişimini engellediğini söylediği "Gazze Şeridi'ndeki sağlık tesislerine yönelik devam eden saldırılardan" duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Gazze hastanelerine ve çevresine saldırılar düzenleyen İsrail güçleri, bu tesislerin Hamas tarafından kendisine karşı faaliyetlerde kullanıldığını söylüyor, ancak hareket bunu reddediyor.

Savaş, Gazze Şeridi'ndeki 36 hastanenin çoğunu yok etti; aralarında, Şeridin ana sağlık tesisi olarak kabul edilen El Şifa Hastanesi de geçen yıl İsrail güçleri tarafından hedef alındıktan sonra enkaz haline getirildi.

Ancak el- Seydani gibi doktorlar, zar zor işleyen tıbbi tesislere gitmeye devam ederek hastalara ellerinden gelen tedaviyi sağlamayı sürdürüyor.

Doktor şunları söylüyor: “Protez uzuvdan dolayı kendimi yorgun hissetsem de çalışırken psikolojik olarak mutlu ve rahatım. Bu yüzden işime dönmeye karar verdim."

Annesine göre, böbrek hastası Mira Hamid'in annesi de dahil olmak üzere, hastalarının ebeveynleri el- Seydani’nin çocuklarını tedavi etmesinden mutlu görünüyor.

Anne, doktorla ilgili olarak, “Bacağı kesilmesine rağmen çocukları ve durumlarını takip ediyor ve hizmetlerini sunuyor, emeklerine sağlık” ifadelerini kullandı.