Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, ‘silahların devletin elinde toplanması’ konusunun hükümetin bir sonraki toplantısının gündemine alınmasının ‘kimseyi kışkırtmak için yapılmadığını’ vurguladı.
Selam, Lübnanlı yetkililer arasında bu konudaki yaklaşımlarda farklılıklar olduğunu yalanlayarak, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile ‘tam ve sürekli istişare’ içinde olduğunu belirtti.
Konuyla ilgili ‘Şii muhalefeti’ söylentilerine şaşırdığını kaydeden Selam, “Bu adım kimseyi kışkırtmak için değil; cumhurbaşkanının yemin törenindeki konuşmasının ve hükümetin bakanlar bildirgesinin temelini oluşturuyor. Şii milletvekillerinin tamamı, cumhurbaşkanını seçen çok büyük bir çoğunluk içinde bu bildirgeye oy verdi ve hükümete iki kez güven oyu verdi” ifadelerini kullandı.
Yapılacak oturum, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack aracılığıyla sunduğu 3 temel talebin yer aldığı belgeyle ABD ile tartışmaların yeniden başlaması için bir başlangıç olacak. Bu talepler arasında Hizbullah’ın silahlarının toplanması konusu da yer alıyor. Parlamento bugün (perşembe), Bankacılık Düzenleme Yasası Tasarısı ve Yargı Reformu Tasarısı’nı onaylamak için düzenleyeceği oturumda, Barrack'ın belgesinde yer alan ‘reform talepleri’ kısmına yanıt verecek.
Buna karşılık Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım dün akşam yaptığı açıklamada, silahlarının tartışılması ile İsrail'in işgal altındaki Lübnan topraklarından çekilmesi arasındaki bağlantıyı yineledi. Kasım, Barrack’ı ‘ülkede sorun yaratmak ve gerçekleri çarpıtmakla’ suçladı.
Kasım, ateşkesin Litani Nehri'nin kuzeyine kadar uzanma olasılığını reddetti ve “Biz sadece Güney Litani'de geçerli olan anlaşmanın uygulanması için devlete yardım ettik. Her kim ateşkesi silahların geri çekilmesine bağlıyorsa, ona bu meselenin bir iç mesele olduğunu söyleyin” dedi.