Japonya'nın 100. başbakanı Kişida Fumio kabinesiyle göreve başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Japonya'nın 100. başbakanı Kişida Fumio kabinesiyle göreve başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Japonya'da meclis oturumunda ülkenin 100. başbakanı seçilen ve kabinesiyle görevine resmen başlayan Kişida Fumio, ekonominin "düze çıkarılması" sözü verdi.
Japonya'da meclis oturumunda ülkenin 100. başbakanı seçilen ve kabinesiyle görevine resmen başlayan Kişida Fumio, düzenlediği basın toplantısında, görev verdiği kabinesiyle, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelenin öncelikleri arasında yer alacağını söyledi.
Önceki dönemde alınan salgın önlemlerini analiz edeceklerini kaydeden Kişida, acil durumlarda halkın hareketliliğini azaltmak dahil müdahale kapasitesini artıracaklarını söyledi.
Kişida, olası vaka artışına karşı hastane yatak kapasitelerini artıracaklarını belirterek, "Kriz yönetiminde, bir kontrol kulesi olarak işlevsel olabilmesi için hükümeti güçlendireceğiz" diye konuştu.
Salgının etkisi altındaki ülke ekonomisinin "düze çıkarılması" sözü veren ve en kısa zamanda ekonomik paket sunmak istediğini ifade eden Kişida, "Halk bu işe uygun olup olmadığıma karar vermeli" dedi.
Çin'in bölgesel faaliyetleri karşısında ABD ile ittifak halinde "Serbest ve Açık Hint-Pasifik" vizyonunu hayata geçireceğini bildiren Kişida, "Japonya statükonun güç kullanılarak tek taraflı değiştirilmesine karşı çıkacak." değerlendirmesinde bulundu.
Kuzey Kore'nin alıkoyduğu Japon vatandaşları sorununu "gündem başı" şeklinde niteleyen Kişida, "Dönmeleri için tüm çabayı sarf edeceğiz. Kim Jong-un ile ön koşulsuz görüşmeye hazırım" ifadesini kullandı.
İmparatorluk Sarayı'nda Japonya İmparatoru Naruhito'nun kabul ettiği Kişida kabinesi, görevine resmen başlamış oldu.

Kabinenin detayları
64 yaşındaki Kişida'nın 20 kişilik kabinesinin yarısından fazlası ilk kez bakanlık üstleniyor. 3 kadın siyasetçinin bakanlık üstlendiği kabinenin yaş ortalaması 61,8.
Önceki kabineden Dışişleri Bakanı Motegi Toşimitsu ve Savunma Bakanı Kişi Nobuo koltuğunu korudu.
Başbakandan sonra en önemli makam kabul edilen Kabine Baş Sekreterliği ve Hükümet Sözcülüğüne Matsuno Hirokazu getirildi.
Aso Taro'nun 2012'den beri görev yaptığı Maliye Bakanlığı, Aso'nun yeğeni Suzuki Şuniçi'ye teslim edildi.
En önemli mevkiler arasında gösterilen Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Hagiuda Koiçi oldu.

Fraksiyonların desteği
İçişleri ve İletişim Bakanlığı görevi Kaneko Yasuşi'ye, Eğitim Kültür Spor Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Suematsu Şinsuke'ye, Sağlık Çalışma ve Refah Bakanlığı Goto Şigeyuki'ye, Tarım Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığı Kaneko Genciro'ya verildi.
Arazi Altyapı Ulaştırma ve Turizm Bakanı Saito Tetsu, Adalet Bakanı Furukawa Yoşihisa oldu.
LDP'nin iktidar ortağı Komeito'dan sadece Saito yeni kabinede yer buldu.
Kişida'nın kabine tercihlerinde, LDP içi fraksiyonların, parti iç seçimlerinde kendisine destekleme oranlarını gözettiği dikkati çekti.



Witkoff, Trump'ın planını görüşmek üzere Moskova'ya gidiyor

Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)
Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)
TT

Witkoff, Trump'ın planını görüşmek üzere Moskova'ya gidiyor

Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)
Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, önümüzdeki hafta Moskova’ya yapacağı ziyaret öncesinde Kremlin tarafından dün yapılan açıklamada ABD’nin Rusya-Ukrayna barış planına ilişkin devam eden diplomatik süreç ‘ciddi’ olarak nitelendirildi.

Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitriy Peskov, diplomatik sürecin devam ettiğini belirterek “Bu ciddi bir süreç... Şu anda belki de bundan daha önemli bir şey yok” dedi.

Moskova ve Washington arasında önerilen planın ‘kısaltılmış versiyonunu’ görüşmek üzere yapılan ilk doğrudan görüşmelerin ertesi günü, Rusya Devlet Başkanlığı beklentileri düşürdü ve tartışılan ‘birçok plan’ arasında geniş çaplı bir ikilem olduğunu belirtti. Rusya Devlet Başkanlığı, ABD içindeki ve dışındaki bazı tarafları ‘barış çabalarını baltalamaya çalışmakla’ suçladı.

Rusya Devlet Başkanı Siyasi İşler Danışmanı Yuri Ushakov, medyada barış planı ile ilgili tartışmaların etrafını ‘histeri’ sardığı eleştirisinde bulundu. Moskova'nın görüşlerini medya platformları aracılığıyla değil, resmi kanallar aracılığıyla ABD tarafıyla doğrudan iletişim kurma yönündeki tutumuna bir kez daha dikkati çeken Ushakov, medyanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesini engellemek amacıyla Rus ve ABD’li temsilciler arasında olası temaslar hakkında yanlış bilgiler yaydığını da sözlerine ekledi.


AB Büyükelçisi: Avrupa'dan Husilere karşı müsamaha yok

Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)
Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)
TT

AB Büyükelçisi: Avrupa'dan Husilere karşı müsamaha yok

Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)
Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)

Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet, Avrupa'nın Husi grubuna karşı herhangi bir hoşgörü göstermediğini vurgulayarak, AB üye ülkelerinin grubun Kızıldeniz'deki uluslararası nakliye araçlarına yönelik saldırılarını "en güçlü şekilde" kınadığını vurguladı.

Simonnet, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, Brüksel'in Husileri "terörist grup" olarak ilan etmeyi planlayıp planlamadığı sorusuna yanıt olarak, AB içinde "tüm seçenekleri" değerlendirmek üzere görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.

Büyükelçi, Avrupa Birliği'nin amacının "Yemenli tarafları müzakere masasına geri getirmek" olduğunu vurgulayarak, BM çabalarını destekleme ve BM destekli "yol haritası" üzerinde ilerleme sağlama konusunda Avrupa'nın kararlılığını dile getirdi ve özellikle Yemen hükümeti ve liderlik konseyinin ekonomik reformları hayata geçirmesini sağlamaya odaklandı.

Yemenli gözlemcilere göre, Avrupa'nın yıllardır siyasi krizin kökenlerine inmeden insani boyutlara odaklanmasının ardından, Avrupa'nın tutumunda "olumlu bir değişim" yaşandı.

Avrupalı ​​diplomat, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki rolünü, özellikle kalkınma ve insani boyutlarıyla, "çok olumlu" olarak nitelendirerek, Riyad ile Brüksel arasında Yemen ve Kızıldeniz konularında önemli görüş birliği olduğunu ve mevcut aşamaya "kolektif bir yaklaşım" gerektiğini kaydetti.


Trump, Honduras başkanlığı için bir kuşu destekliyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)
TT

Trump, Honduras başkanlığı için bir kuşu destekliyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaklaşan Honduras cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Nasri Asfura'ya destek verdiğini açıkladı ve bölgedeki "komünist uyuşturucu kaçakçılarına" karşı birlikte çalışabileceklerini söyledi.

Trump, TruthSocial platformunda "Honduras'ta özgürlüğün tek gerçek dostu Tito Asfura'dır," diye yazdı ve politikacıya lakabıyla atıfta bulundu. Trump, "Tito ve ben uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadele etmek ve Honduras halkına çok ihtiyaç duyulan yardımı sağlamak için birlikte çalışabiliriz" ifadelerini kullandı.

Honduras'ın başkenti Honduras'ın eski belediye başkanı olan 67 yaşındaki Asfoura, pazar günü yapılması planlanan başkanlık seçimlerinde sol görüşlü bir avukat ve sağ görüşlü bir televizyon sunucusuyla kıyasıya bir yarışa giriyor.

Asfour ise Trump'ın desteğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "Demokrasimizi, özgürlüğümüzü ve ülkemizi büyük kılan değerlerimizi savunma kararlılığımıza sadığız" dedi. Trump, Honduras'ın kaderini Venezuela'nın kaderine bağlayarak, uyuşturucu karteli yönetmekle suçladığı sol görüşlü Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu devirmek için askeri müdahale olasılığını dışlamadı ve "Maduro ve uyuşturucu kaçakçısı teröristleri başka bir ülkeyi ele geçirebilecek mi?" diye yazdı.

Honduras, Latin Amerika'nın en şiddet yaşayan ülkelerinden biri. Bunun başlıca nedeni, uyuşturucu ticaretini ve organize suçu kontrol eden çeteler.