Eski polisten Çin işkencesi itirafları: "Uygurlara levye, zincir ve kaplan sandalyesiyle eziyet ettik"

Jiang, Sincan'da bir yılda 900 bin kişiyi tutukladıklarının bölgedeki herkes tarafından bilindiğini söyledi (Uluslararası Af Örgütü)
Jiang, Sincan'da bir yılda 900 bin kişiyi tutukladıklarının bölgedeki herkes tarafından bilindiğini söyledi (Uluslararası Af Örgütü)
TT

Eski polisten Çin işkencesi itirafları: "Uygurlara levye, zincir ve kaplan sandalyesiyle eziyet ettik"

Jiang, Sincan'da bir yılda 900 bin kişiyi tutukladıklarının bölgedeki herkes tarafından bilindiğini söyledi (Uluslararası Af Örgütü)
Jiang, Sincan'da bir yılda 900 bin kişiyi tutukladıklarının bölgedeki herkes tarafından bilindiğini söyledi (Uluslararası Af Örgütü)

CNN International, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yıllarca işkence yaptıktan sonra yurtdışına kaçan Çinli bir polis dedektifinin itiraflarını tüm dünyaya aktardı. 
Tüfekli yüzlerce polis memurunun gece yarısı Sincan'da evden eve dolaşarak pek çok kişiyi evlerinden aldığını anlatan eski polis, direnenlerin kafasına silah dayadıklarını söyledi.
"Hepsini gece zorla alıyorduk. Eğer bir bölgede yüzlerce kişi varsa, o zaman yüzlerce kişiyi tutuklamak zorundaydınız."

Kendini Jiang olarak tanıtan eski polis, Çin'de kalan akrabalarını korumak için kimliğine dair başka bir detay vermedi (CNN International)
Bir Avrupa ülkesinde gerçekleştirildiği bildirilen üç saatlik röportajda, Çin'in "yeniden eğitim kampı" olarak adlandırdığı sistemde Uygurlara uygulanan sistematik işkencelerden örnekler verildi:
"Onları üzerlerinde çürükler ve şişlikler görülene kadar döver ve tekmelerdik. Yere çöküp ağlayana kadar..."
Jiang, sorgu sürecinde erkek, kadın, çocuk demeden şiddet uyguladıklarını, 14 yaşındaki çocukların dahi bu muameleden kaçamadığını vurguladı.

Uluslararası Af Örgütü, 72 saat boyunca koğuştaki diğer kişilerin gözleri önünde kaplan sandalyesinde hareketsiz kalmaya zorlanan bir kişinin öldüğünü aktarmıştı (Uluslararası Af Örgütü) 
Şüphelileri acı verici pozisyonlarda tutan, "kaplan sandalyesi" isimli metal ve tahta sandalyelerde sorgulamaktan tavana asmaya, tecavüzden elektrik vermeye, uykusuz ve aç-susuz bırakmaktan su altında tutarak nefes almayı engellemeye pek çok yöntem sayan Jiang şöyle konuştu:
"Herkesin farklı yöntemi vardı. Levye ya da üstünde kilit olan demir zincirler kullananlar bile vardı. Polis şüphelinin yüzüne basıp itirafta bulunmasını söylüyordu."
Bazıları bunu iş olarak görüyordu, bazılarıysa gerçekten psikopattı.
Tutukladığı yüzlerce kişi arasında hiç kimsenin suçlu olmadığına inandığını belirterek "Onlar sıradan insanlardı" dedi. 

Anlatılanlara göre; uzun sakal, fazla çocuk ya da peçe kullanımı, Sincan'da tutuklanmak için yeterli sebepler arasında (AP)
Eski polis, itiraf gelmeden işkencenin bitmediğini ve şüphelinin bu noktadan sonra hapishaneye ya da toplama kampına gönderildiğini aktardı. 
CNN, Jiang'ın polis üniformasını, resmi belgelerini ve Çin'de yaşadığı dönemdeki fotoğraflarını ve videolarını göstererek kimliğini kendilerine ispatladığını bildirdi. Ancak iddialarını buralarda mağdur olan Uygurlar dışında doğrulayacak başka bir kanıt yok. 

"Bölücülüğe karşı mücadele" söylemi ve yüksek maaşlar, Jiang gibi pek çok polisi Sincan'da çalışmaya sevketmiş (Jiang/CNN)
Haziran ayında Uluslararası Af Örgütü, 160 sayfalık bir rapor yayımlayarak 50'yi aşkın görgü tanığının deneyimlerini dünya kamuoyuna sunmuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tahminlerine göre Sincan'da 2017'de bu yana Uygurlar ve diğer etnik azınlık mensuplarından yaklaşık 2 milyon kişinin yolu bu kamplardan geçti.
Terör ve bölücülükle mücadele ettiğini öne süren Çin ise kamplarda eğitim yapıldığını belirtirken insan haklarının ihlali iddialarını yalanlıyor. Pekin yönetimi, Batı'nın "soykırım" iddialarının kendilerini zor duruma sokmak için uydurulduğunu iddia ediyor. 
Sincan'daki yetkililer, çarşamba düzenledikleri basın toplantısında eski tutuklu olduğunu öne sürdükleri bir erkeği ortaya atarak bu iddiaların yalan olduğunu söylettirdi. 
Jiang ise Avrupa'ya kaçsa da yaşattıkları ve yaşadıklarının kendisini uyutmadığını anlattı:
"Suçluyum ve onların bir daha böyle bir duruma düşmemesini umuyorum. Onların beni bağışlamasını ümit ederim ama böylesine işkence gören kişiler için bu çok zor olur. 
Ben bu insanlarla nasıl yüzleşirim? Asker de olsanız yaşananlardan sorumlusunuz."
Independent Türkçe, CNN International, Uluslararası Af Örgütü



Danimarka, Hamas için insansız hava aracı edinmeye çalıştığı şüphesiyle bir kişiyi tutukladı

 Danimarka polisi (Arşiv)
Danimarka polisi (Arşiv)
TT

Danimarka, Hamas için insansız hava aracı edinmeye çalıştığı şüphesiyle bir kişiyi tutukladı

 Danimarka polisi (Arşiv)
Danimarka polisi (Arşiv)

Danimarka istihbaratı dün, Hamas adına "terör saldırısında" kullanılmak üzere insansız hava araçları (İHA) satın aldığı şüphesiyle bir adamın gözaltına alındığını açıkladı.

Danimarka İstihbarat Servisi'nin operasyon şefi Flemming Dreyer, yaptığı açıklamada, "Bu kişinin, Danimarka'da veya yurtdışında bilinmeyen bir yerde düzenlenecek terör saldırısında Hamas tarafından kullanılması planlanan İHA’ları satın aldığından şüpheleniyoruz" dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre dünmahkemeye çıkarılan adam, 11 Haziran'a kadar tutuklu kalacak.

Danimarka istihbarat servisi, davanın Hamas ve suç çeteleriyle bağlantılı ve Aralık 2023'te planlanan bir “terör saldırısını” engellemek için yapılan bir dizi tutuklamayla ilgili olduğunu açıkladı.

O dönemde 6 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı; Bunlardan dördü gıyaben tutuklandı, 28 yaşında olan bir kişi şu anda cezaevinde bulunuyor. Danimarka medyasında, onun Kopenhag'daki organize suç çevrelerinde tanınan bir isim olduğu yazıldı.

Danimarka Kamu Yayın Kurumu, Lübnan'ın şüpheliyi kişisel bir cinayetle ilgili ayrı bir dava kapsamında teslim ettiğini doğruladı.

“Yayın Kurumu”, istihbaratın “sanığın yasaklanmış bir çetenin lideri ve Hamas ile bağlantıları olduğunu düşündüğünü” belirtti.

Danimarka istihbaratı, Ortadoğu'daki çatışmanın İskandinav ülkesindeki “tehdit tablosu” üzerinde “dolaylı bir etkisi” olduğunu birçok kez ifade etti.