Lübnan ordusu: Arsal'da 28 tondan fazla amonyum nitrat ​​ele geçirildi

Büyük patlamanın ardından Beyrut Limanı’ndan bir görüntü (AFP)
Büyük patlamanın ardından Beyrut Limanı’ndan bir görüntü (AFP)
TT

Lübnan ordusu: Arsal'da 28 tondan fazla amonyum nitrat ​​ele geçirildi

Büyük patlamanın ardından Beyrut Limanı’ndan bir görüntü (AFP)
Büyük patlamanın ardından Beyrut Limanı’ndan bir görüntü (AFP)

Lübnan ordusu, ülkenin doğusunda Suriye sınırındaki Arsal beldesinde 28 tondan fazla amonyum nitrat ele geçirildiğini duyurdu.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, alınan ihbar üzerine 4 Ekim'de Beka vilayetine bağlı Arsal beldesindeki bir akaryakıt istasyonuna baskın düzenlendiği belirtildi.
Akaryakıt istasyonunda çuvallara doldurulmuş haldeki 28 ton 275 kilogram amonyum nitratın ele geçirildiği ve söz konusu amonyum nitratın yüzde 26 nitrojen içerdiği aktarıldı.
Baskın sırasında biri Lübnan vatandaşı, 2'si Suriyeli olmak üzere 3 kişinin gözaltına alındığı ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı ifade edildi.
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, 18 Eylül'de, Beka Vadisi bölgesinde bir kamyonda 20 ton amonyum nitrat ele geçirildiğini açıklamıştı.

Beyrut Limanı'ndaki patlama
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Patlamada 200'den fazla kişi hayatını kaybetmiş, yaralanan 6 bini aşkın kişinin 1000'den fazlası engelli hale gelmiş, 300 bin kişi de yerinden olmuştu.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.