İsrail deniz sınırı müzakerelerinde Lübnan'ın şartlarını kabul etmiyor

Müzakerelere Lübnan-İsrail sınırındaki UNIFIL’e ait bir üs ev sahipliği yapıyor. Uluslararası (Reuters)
Müzakerelere Lübnan-İsrail sınırındaki UNIFIL’e ait bir üs ev sahipliği yapıyor. Uluslararası (Reuters)
TT

İsrail deniz sınırı müzakerelerinde Lübnan'ın şartlarını kabul etmiyor

Müzakerelere Lübnan-İsrail sınırındaki UNIFIL’e ait bir üs ev sahipliği yapıyor. Uluslararası (Reuters)
Müzakerelere Lübnan-İsrail sınırındaki UNIFIL’e ait bir üs ev sahipliği yapıyor. Uluslararası (Reuters)

İsrail Enerji Bakanı Karine Elharrar, ülkesinin deniz sınırlarının çizilmesi konusunda Lübnan ile yaşanan anlaşmazlığı çözmek için müzakerelere geri dönmeye hazır olduğunu ancak görüşmelerin şartlarının Beyrut tarafından belirlenmesini kabul etmeyeceğini vurguladı.
ABD'nin arabuluculuk ettiği müzakereler geçen mayıs ayında durmuş, bu da Lübnan'ın güney sınırlarında doğalgaz arama planlarını ertelemesine yol açmıştı.
Lübnan, İsrail'in Amerikan Petrol Şirketi Halliburton ile Lübnan kıyılarında sondaj yapma anlaşması yapmasının ardından uluslararası camiadan bir açıklama talep etmişti. Yapılan açıklamalar yaşanan gelişmeler sonrasında ABD Özel Elçisi Amos Hochstein'ın müzakerelere yeniden ivme kazandırmak için bu ay Lübnan’ı ve İsrail'i ziyaret etmesinin beklendiği yönünde.

İsrail’den sınır teklifi
Reuters'ın aktardığına göre İsrailli Bakan Elharrar "Sınırların belirlenmesine dair eski fikirlere takılıp kalmadan, bizlere önemli bir ilerleme kazandıracak yeni bir çözüm yolu bulmamız gerekiyor" ifadelerini kullandığı açıklamasında yakın zamanda Hochstein ile görüşeceğini söyledi.
Elharrar sözlerine şöyle devam etti:
"Biz müzakerelere bir sınır teklifi vererek başladık. Sonra Lübnanlılar sunduğumuz bu teklifi reddettiler. Kelimenin tam anlamıyla tüm teklifleri reddediyorlar. Müzakereler bu şekilde yürütülemez. Sınırları kendileri belirleyemezler. Lübnan ve İsrail, ortak bir gaz sahasını paylaşıyor. Bu yüzden her iki tarafın da payını adil bir şekilde alabileceği bir çözüm bulmalıyız. Biz, çözüm için tekrar harekete geçmeye hazırız.”
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn geçen mayıs ayındaki görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, müzakerelerin sağlıklı yürüyebilmesi için hiçbir ön koşul olmaması gerektiğini vurgulamıştı. ABD’nin arabulucusu Hochstein’ın İsrail-Lübnan deniz sınırının belirlenmesi için iki taraf arasında müzakereler yürütülmesi ve konunun Birleşmiş Milletler'e sevk edilmesi önerilerini de kabul etmemişti.
Önceki görüşmeler, her iki tarafın da birbirine zıt sınır teklifleri sunmaları ve anlaşmazlık yaşanan alanların daha da genişlemesi dolayısıyla askıya alınmıştı.
İsrail, anakaraya açık denizdeki doğalgaz sahalarından gaz pompalıyor. Henüz sularında gaz rezervi bulamayan Lübnan ise iç savaştan bu yana yaşanan en kötü ekonomik krizle karşı karşıya.
Eski Lübnan Başbakanı Hassan Diab ve Savunma ve Bayındırlık bakanları müzakerelerin askıya alınmasından sonra Lübnan'ın taleplerini artıracak ve münhasır ekonomik bölgesine yaklaşık bin 400 kilometrekare daha ekleyecek bir kararname taslağını onaylamışlardı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.