Facebook eski çalışanı: Facebook çocuklara zarar veriyor, toplumu bölüyor ve ABD demokrasisini zayıflatıyor

Facebook eski çalışanı France Haugen (AFP)
Facebook eski çalışanı France Haugen (AFP)
TT

Facebook eski çalışanı: Facebook çocuklara zarar veriyor, toplumu bölüyor ve ABD demokrasisini zayıflatıyor

Facebook eski çalışanı France Haugen (AFP)
Facebook eski çalışanı France Haugen (AFP)

Facebook eski çalışanı France Haugen, şirkete ve kurucusu Mark Zuckerberg’e milyarlarca dolara mal olan teknik sorundan bir gün sonra ABD Senatosu Ticaret Alt Komisyonu'nda senatörlerin sorularını yanıtladı.
Facebook’un eski Ürün Geliştirme Müdürü Haugen, çalıştığı süre boyunca şirketin kamu güvenliğini değil, kar etmeyi öncelediğine şahit olduğunu söyledi.
Şirkete ait Instagram’ın kullanıcılara zarar verdiğini dile getiren Haugen, uygulamanın özellikle de birçok genç kızda depresyon ve endişeye yol açtığını öne sürdü.
Facebook’ta yaklaşık 600 bin çocuk hesabı olduğuna dikkat çeken Haugen, bu kullanıcılardan bazılarının zorbalığa uğradığını söyledi.
Haugen, Facebook ürünlerinin çocuklara zarar verdiğine, toplumu böldüğüne ve ABD demokrasisini zayıflattığına inandığını vurguladı.
Kongre’yi Facebook’u izlemek ve acil reformlar uygulamak için kararlı bir şekilde hareket etmeye çağıran Haugen, Facebook kurucusu Zuckerberg’in şirketinde meydana gelen her şeyin sorumluluğunu taşıdığını kaydetti.
Haugen, sorunları ifşa etmek için şirketten istifa etme kararı hakkında ise şunları söyledi;
“Yaptığımın kamu güvenliği için gerekli olduğuna inanıyorum, ancak Facebook’un sınırsız kaynaklara sahip olduğunu ve onları beni yok etmek için kullanabileceğini de biliyorum. Bunu yaptım çünkü korkunç gerçeklere ulaştım. Facebook dışında kimse Facebook’un içinde neler olduğunu bilmiyor.”
Facebook’u nefreti körükleyen ve siyasi krizleri derinleştiren yanlış bilgileri yaymakla suçlayan Haugen, “Topladığım binlerce belge, şirketin nefret, şiddet ve dezenformasyonla mücadele için adımlar attığını söylerken, kamuoyu ve yasa koyucuları nasıl yanılttığını gösterdi. Facebook liderliği değişim için gerekli adımları atmayacak” diye konuştu.
Senatörler ise, şirketin kurucusu Zuckerberg’i en kısa sürede Kongre’de görmek istediklerini dile getirerek, özellikle gençleri cezbetmek için yalan haberleri teşvik eden Instagram başta olmak üzere, gençlerin sosyal medyada maruz kaldıkları büyük tehlikelere dikkat çekti.
Tüketici Koruma Alt Komitesi Başkanı Demokrat Senatör Richard Blumenthal, “Facebook’un eylemleri, kendisini düzeltmesi için ona güvenemeyeceğimizi açıkça ortaya koyuyor” diyerek, diğer reformların yanı sıra çocukları korumak ve ebeveynlere yardım etmek için güçlü reformlar dayatmaları gerektiğini ifade etti.
Pazartesi günü WhatsApp, Instagram ve Facebook’a küresel erişim sorunu, hisselerinde yüzde 5,7 düşüş yaşayan şirket için ağır kayıplara yol açtı.
İnternet kesintilerinin etkilerini takip eden NetBlocks şirketi, 7 saatlik kesintinin küresel ekonomiye maliyetinin 160 milyon dolar olduğu tahmininde bulundu.
Kişisel serveti 3 saatte 6,7 milyar dolar azalan Zuckerberg ise, dünyanın en zenginleri listesinde bir basamak aşağı inerek altıncı sıraya düştü.



Tehditlerinin ardından… İran gerçekten Hürmüz Boğazı'nı kapatabilir mi?

Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol tankerleri (Reuters)
Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol tankerleri (Reuters)
TT

Tehditlerinin ardından… İran gerçekten Hürmüz Boğazı'nı kapatabilir mi?

Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol tankerleri (Reuters)
Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol tankerleri (Reuters)

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının ardından tansiyon yükselirken, Tahran'ın dünyanın en önemli petrol arterlerinden biri olan Hürmüz Boğazı'nı hedef alarak karşılık verebileceğine dair korkular yeniden su yüzüne çıktı. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kosari dün Tesnim haber ajansına verdiği demeçte, Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasının ‘değerlendirilmekte’ olduğunu ve Tahran'ın ‘en iyi kararı kesin olarak’ alacağını söyledi.

Mevcut jeopolitik dinamikler ışığında bu ne anlama geliyor?

Umman ve İran arasında yer alan Hürmüz Boğazı, Arap Körfezi'ni Umman Körfezi ve Umman Denizi'ne bağlayan hayati bir nakliye hattıdır. Boğazdan geçen büyük miktardaki petrol nedeniyle, dünyanın en önemli petrol koridoru olma özelliğine sahiptir. Daha da önemlisi, bölgeden petrol ihracatı için alternatif yolların sınırlı olması nedeniyle Arap Körfezi petrol ihracatının yaklaşık yüzde 90'ı Hürmüz Boğazı'ndan pompalanır. Bu koridor üzerinden 2022 yılında tankerlerle günde tahmini 20 milyon varil taşınıyordu. Bu da küresel petrol sevkiyatının yaklaşık beşte birini temsil ediyor. Sıvı doğal gazın yüzde yirmisi de buradan geçiyor.

Önceki İran tehditleri

İran geçmişte birkaç kez Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidinde bulunmuştu. Bu tehditlerden en önemlisi ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımların yeniden uygulanmasının ardından gerilimin arttığı 2018 yılındaydı. Bundan önce de 2011 ve 2012 yıllarında İranlı yetkililer, Batı'nın nükleer programı nedeniyle petrol ihracatına ek yaptırımlar uygulaması halinde boğazın kapatılabileceği uyarısında bulunmuşlardı. Ancak bu tehditler hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Küresel ticaret dinamiklerinde değişim

Ekonomik araştırma sitesi Econovis'e göre, 2001'den 2022'ye kadar Arap Körfezi'nden ABD'ye ham petrol ihracatı günde 2 milyon 660 bin varilden 740 bin varile düşerek yüzde 72'lik önemli bir düşüş gösterdi. Avrupa Birliği'nde (AB) de benzer bir eğilim görüldü ve ihracat yüzde 37'lik bir düşüşle günde 2 milyon 330 bin varilden 1 milyon 460 bin varile geriledi. Buna karşılık Çin, küresel petrol piyasasında etkili bir güç olarak ortaya çıktı ve Arap Körfezi petrol ithalatında yüzde 800'lük benzeri görülmemiş bir artışa tanık oldu; 630 binden yaklaşık 5 milyon 800 bin varile yükseldi.

2022 yılında ABD ve AB'nin Arap Körfezi'nden ham petrol ithalatındaki payı sırasıyla yüzde 4,1 ve yüzde 8,1'e gerilerken, Çin yüzde 30'dan fazla ithalat yaparak ezici bir pay aldı. Arap Körfezi petrolü ABD'nin toplam ham petrol ithalatının yüzde 12'sini, AB'nin yüzde 15'ini ve Çin'in yüzde 55'ini oluşturuyor.

Çin, 2022 yılında küresel ithalatın yüzde 23'ünü gerçekleştirerek dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı haline geldi. Aynı zamanda İran petrolünün bir numaralı ithalatçısı olan Çin'in, petrol ihracatının dörtte üçünden fazlasını gerçekleştirdiği bildiriliyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi aynı zamanda İran'ın en büyük ticaret ortağı.

Çin, ham petrol başta olmak üzere enerji ithalatına büyük ölçüde bağımlı olmaya devam ediyor. 2022 yılında Çin'in mineral yakıt ve ürünleri ithalatı 535 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve bunun 366 milyar doları sadece ham petrole harcanmıştır. Bu da mineral yakıtlar ve ürünlerinde 470 milyar dolarlık bir ticaret açığı ile sonuçlanmıştır.

fegrhyjukı
İsrail'in gece düzenlediği saldırıda hedef alınan Tahran'ın güneyindeki bir petrol rafinerisinin üzerinden dumanlar yükseliyor. (AFP)

Yıllar içinde ortaya çıkan en dikkat çekici eğilimlerden biri, büyük küresel oyuncularla ticaretin değişen dinamikleridir. 2001 yılında Arap Körfezi'nin ABD ve AB ile olan ticareti Çin ile olan ticaretinden yaklaşık yedi kat daha büyüktü. Ancak son yıllarda bu ticaret modellerinde önemli bir değişim yaşandı ve Çin ile yapılan ticarette belirgin bir artış görüldü. Körfez ülkeleri ile Çin arasındaki ticari ilişkiler 2001 ile 2022 yılları arasında yüzde 2 bin 700'den fazla artarak muazzam bir büyüme gösterdi. 2022 yılı sonunda Çin ile ticaretin 385 milyar dolara ulaşması, bu ekonomik ortaklığın artan önemini yansıtıyor. Öte yandan Econovis verilerine göre aynı yıl Körfez ülkeleri ile AB arasındaki ticaret 219 milyar dolar, ABD ile ticaret ise 95 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Boğazı kapatmanın zorlukları

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre piyasa gözlemcileri, boğazın kapatılmasıyla küresel petrol akışının tamamen kesilmesinin olası olmadığını ve hatta imkânsız olabileceğini düşünüyor. Transversal Consulting Başkanı Ellen Wald, Hürmüz Boğazı'ndan petrol geçişini engellemenin İran'a ‘net bir fayda sağlamayacağına’ ve böyle bir eylemin muhtemelen daha fazla misillemeye yol açacağına inanıyor. Wald, boğazın kapatılması nedeniyle petrol fiyatlarında yaşanacak önemli bir artışın, İran petrolünün en büyük alıcısı olan Çin'in tepkisine yol açabileceği uyarısında bulundu. Wald, “Çin, Körfez'den petrol akışının hiçbir şekilde kesintiye uğramasını ya da petrol fiyatlarının yükselmesini istemiyor. Bu yüzden İran'a baskı yapmak için tüm ekonomik gücünü kullanacaktır” dedi.

Enerji ekonomisti Dr. Anas Al-Hajji, “Söz konusu hamleyle İran’ın dostları düşmanlarından daha fazla zarar görecek” dedi. Al-Hajji, İran'ın günlük tüketim mallarının çoğunun bu güzergahtan geçtiği düşünüldüğünde, boğazın kapatılmasının Tahran için bir lanet olabileceğini belirterek, “Sorun çıkarmak onların çıkarına değil. Çünkü önce onlar zarar görecek” ifadelerini kullandı.

The Economist'e göre bu dar su yolu İran için hayati önem taşıdığından, böyle bir eylem pervasızca olacaktır. Dergi, İran'ın böyle bir önlemle ilgili çok sayıda tehdidine rağmen, şimdiye kadar risk almaya cesaret edemediğini belirtti.

Boğazı kapatmak teknik olarak imkânsız mı?

2018 yılında İran, ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımların yeniden uygulanmasının ardından gerilimin artması üzerine Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit etti. Bundan önce de 2011 ve 2012 yıllarında dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi'nin de aralarında bulunduğu İranlı yetkililer, Batı'nın nükleer programı nedeniyle petrol ihracatına ek yaptırımlar uygulaması halinde boğazın kapatılabileceği uyarısında bulunmuşlardı.

Ancak tekrarlanan tehditlere rağmen Hürmüz Boğazı'nı kapatmak için herhangi bir girişimde bulunulmadı ki analistler bunun pratikte mümkün olmadığını söylüyor. Al-Hajji, boğazın büyük kısmının İran'da değil Umman'da olduğunu ve boğazın İranlıların kapatamayacağı kadar geniş olduğunu belirtti. Wald ise birçok geminin İran sularından geçmesine rağmen, gemilerin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman üzerinden alternatif rotalar izleyebileceğine dikkat çekti.

Tanınmış Amerikalı profesör Paul Sullivan, “Burayı kapatarak ekonomilerini boğmayacaklar. Bunu daha kaç kere söylememiz gerekiyor?” diyerek konuyu özetledi. Kpler'de Ortadoğu ve OPEC+ Görünüm Başkanı Amena Bakr ise şunları söyledi: “Kritik bir durumda olmamıza rağmen boğazın kapatılması uç bir senaryo. Bu seçeneği tamamen göz ardı etmiyorum. Üzerinde çalışmamız gerekiyor.”