Eski Beyaz Saray çalışanı: Trump bana 'Şi Cinping mi Recep Tayyip Erdoğan mı daha sert?' diye sordu

"Trump bizim heyetimize bakıp Erdoğan'ı işaret ederek 'Bu masum bir bebek değil ama burada batırdı' dedi"

Donald Trump, 2019'da Recep Tayyip Erdoğan'ın "büyük hayranı" olduğunu söylemişti (AFP)
Donald Trump, 2019'da Recep Tayyip Erdoğan'ın "büyük hayranı" olduğunu söylemişti (AFP)
TT

Eski Beyaz Saray çalışanı: Trump bana 'Şi Cinping mi Recep Tayyip Erdoğan mı daha sert?' diye sordu

Donald Trump, 2019'da Recep Tayyip Erdoğan'ın "büyük hayranı" olduğunu söylemişti (AFP)
Donald Trump, 2019'da Recep Tayyip Erdoğan'ın "büyük hayranı" olduğunu söylemişti (AFP)

Eski Beyaz Saray Basın Sözcüsü Stephanie Grisham, eski ABD Başkanı Donald Trump dönemindeki anılarını kaleme aldığı yeni kitabında Türkiye tarafıyla yapılan bir görüşmeye dair ilginç iddialarda bulundu.
Grisham "I'll Take Your Questions Now: What I Saw in the Trump White House" (Şimdi Sorularınızı Alabilirim: Trump'ın Beyaz Sarayı'nda Neler Gördüm) adlı kitabında, Trump'ın kendisine Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in mi yoksa Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mı daha sert olduğunu sorduğunu öne sürdü.
Daha önce Melania Trump'ın özel kalemi olarak da görev yapan isim, şu ifadeleri kaleme aldı:
"Başkan (Trump) durup bana bakarak 'Stephanie, kim daha sert? Şi mi yoksa bu adam mı (Erdoğan) diye sordu ve o sırada gülümseyen Erdoğan'a döndü. Erdoğan da bana bakıyordu. Hangi cevabın daha kırıcı olacağını gerçekten bilmiyordum… Bu yüzden 'Bilmiyorum efendim' dedim. Türkiye Cumhurbaşkanı'nı göstererek 'O gerçekten sert görünüyor' diye konuştum."
Eski Beyaz Saray Basın Sözcüsü'ne göre toplantıdan sonra Trump, "Şi aslında çok daha sert. Onu iş başında gördüm. Şi taş gibi bir katil" dedi.
Grisham'ın iddiaları bununla sınırlı değil. Melania Trump'ın eski özel kalemi, Donald Trump'ın defalarca, Türkiye'nin Barack Obama yönetiminde "batırdığını" söylediğini öne sürdü. Grisham şöyle devam etti:
"Trump bizim heyetimize bakıp Erdoğan'ı işaret ederek 'Bu masum bir bebek değil ama burada batırdı' dedi."
Grisham, ABD'li yetkilerin bu sözlerin ardından epey gerilip kıvrandığını, Trump'ın da bunu görmekten zevk aldığını iddia etti.



Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnanlı yetkililerin, silahların devlete teslimi için ‘uygun bir fırsatlarının’ olduğunu açıkladı. Barrack'ın önümüzdeki hafta başlarında Beyrut'a giderek Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı görüşmesi bekleniyor.

Öte yandan Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın görünürdeki katı tutumu ile paralel olarak, ABD’nin önerisine yanıt vermek için nihai bir formüle ulaşmada başarısız olurken, Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Özellikle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı arasında ortak bir tutum sergilemeye çalışıyoruz, ancak Barrack'ın ilettiği öneride talep edildiği gibi Hizbullah'ın tutumunu da dikkate almalıyız. Ancak şimdiye kadar Hizbullah’tan kesin bir yanıt gelmedi” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, anlaşmazlığı çözmek için yoğun bölgesel ve yerel temaslar yürütüldüğünü bildirdi. Kaynaklar, ‘kabul edilebilir bir iyimserlik’ olduğunu belirtti.

Bir diğer gelişmede Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ye ülkenin güneyinde, meşru güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında silahlı güç bulunmayacağını taahhüdünde bulundu.