Yemen ve ABD’den Safer tankerinde petrol sızıntısına karşı önlem planı

Yemen Su ve Çevre Bakanı Mühendis Tevfik Abdulvahid Ali eş-Şercebi (SPA)
Yemen Su ve Çevre Bakanı Mühendis Tevfik Abdulvahid Ali eş-Şercebi (SPA)
TT

Yemen ve ABD’den Safer tankerinde petrol sızıntısına karşı önlem planı

Yemen Su ve Çevre Bakanı Mühendis Tevfik Abdulvahid Ali eş-Şercebi (SPA)
Yemen Su ve Çevre Bakanı Mühendis Tevfik Abdulvahid Ali eş-Şercebi (SPA)

Yemen ve ABD yönetimleri Hudeyde açıklarında demirlemiş ve 1,1 milyon varil ham petrol taşıyan Safer petrol tankerinin herhangi bir sızıntı, batma veya patlama riskine karşı önlem ve planlar geliştirdi.
İran destekli darbeci Husi milislerin kontrol ettiği bölgede demirlenen tankerin bakımını yapılmazken, Husiler Birleşmiş Milletler (BM) uzman ekibinin durumu değerlendirmesi ve büyük bir çevre felaketine yol açabilecek kazadan kaçınmak için gerekli adımları atmasına da engel oldu.
SABA haber ajansına göre Yemen Su ve Çevre Bakanı Mühendis Tevfik Abdulvahid Ali eş-Şercebi, yemen hükümetinin Safer tankerini çok ciddi bir tehdit olarak gördüğünü belirterek, bu tehlikeli çevre dosyasını ele almak için uluslararası toplumun yanı sıra bölgesel ortaklarla birlikte çalışacaklarına dikkati çekti. Petrol rezervuarının son derece karmaşık iklimsel, çevresel ve teknik koşulları ışığında riskinin arttığına değinen Şercebi, Husilerin uzlaşmacı davranmadığını ve uzman ekibin harap haldeki tankeri değerlendirmesi için incelemesini gerektiren Güvenlik Konseyi kararlarına cevapsız kaldığını vurguladı.
Dün ABD'nin Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cathy Westley ile görüşen Şercebi, Husi milislerinin tankerin durumunu ve ham yükünü boşaltmak için gerekli prosedürleri değerlendirmek adına BM ekibinin tanka erişmesini engellemeye devam etmesiyle, Safer petrol tankerinden kaynaklanan riskleri masaya yatırdı.
Görüşme sırasında, Kızıldeniz'de Hudeyde açıklarında yüzen petrol tankerinin  batması veya patlaması durumunda risklerle başa çıkmak için ulusal, bölgesel ve uluslararası önlemlere ek olarak BM teknik uzmanlarının tankere erişimine izin verilmesi için uluslararası çabalar gözden geçirildi.
ABD'nin bu soruna nihai bir çözüm getirme çabaları ve meşru hükümete verdiği sürekli desteği öven Yemenli bakan, tankerin batması veya patlamasından kaçınmanın yalnızca yerel bir çıkar olmadığını, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası bir çıkar olduğunu belirterek, Husi milislerinin Safer petrol tankeri dosyasını sürekli olarak manipüle etmesine karşı uyarıyı yineledi.
Öte yandan Westley, ABD ve uluslararası toplumun olası bir felaketi önlemek için son gelişmeleri ve devam eden diplomatik çabaları gözden geçirdiğine değinerek,  ülkesinin en kötü durum senaryosu ile başa çıkmak ve önemli bir uluslararası su yolunu etkileyecek bir felaketle yüzleşmek için planlar geliştirdiğini vurguladı.
Westley, ABD'nin Yemen'e felaketin sonuçlarıyla yüzleşmede yardım etmeye ve Yemenli kadroları petrol sızıntılarıyla başa çıkmak ve ekosistemler üzerindeki yıkıcı etkilerini azaltmak için eğitmek için tavsiye ve uzmanlık sağlamaya hazır olduğunu ifade etti.



Suriye Cezire'sinde Arap aşiretleri ile SDG arasında gerginlik

Arap aşiretleri 2023'te Suriye Cezire'sinde SDG ile savaşmak için “genel çağrı” ilan etti (Getty)
Arap aşiretleri 2023'te Suriye Cezire'sinde SDG ile savaşmak için “genel çağrı” ilan etti (Getty)
TT

Suriye Cezire'sinde Arap aşiretleri ile SDG arasında gerginlik

Arap aşiretleri 2023'te Suriye Cezire'sinde SDG ile savaşmak için “genel çağrı” ilan etti (Getty)
Arap aşiretleri 2023'te Suriye Cezire'sinde SDG ile savaşmak için “genel çağrı” ilan etti (Getty)

Suriye'nin Cezire bölgesi,  Arap aşiretleri ile "Suriye Demokratik Güçleri" (SDG) arasında kargaşaya sahne oluyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan özel kaynaklar, SDG'yi kastederek “Suriye Ceziresi'nde yabancı vesayeti ve Suriye'den ayrılmayı reddeden kaynayan bir durum var” diyerek, “Arap aşiretlerinin harekete geçmeye hazır olduğunu ve doğru anı beklediğini” ifade etti. “Suriye halkının tüm bileşenlerinin devlete katılması gerektiğini” vurgulayan kaynaklar, “aşiret üyelerinin kendilerini temsil etmeyen bir projeye tabi tutulmasını" reddettiler.

Bazı aşiretler SDG'yi özellikle DEAŞ ve diğer tehditler karşısında güvenlik ve istikrarı koruyacak bir müttefik olarak görürken, diğer aşiretler SDG'yi Araplara karşı ayrımcılık yapmak, yerel yönetimde onları marjinalleştirmek ve petrol ve su gibi doğal kaynakları tekeline almakla suçluyor.

Suriye'nin kuzey ve doğusunda yeni bir gerilim yaşanırken, Arap aşiretlerinin ileri gelenleri “Uluslararası Koalisyon” liderliğine hitaben bir açıklama yayınlayarak, SDG'ye ve devlet otoritesi dışındaki tüm silahlı oluşumlara desteğin kesilmesini talep etti. Deyrizor Valisi de SDG ile müzakere çabalarının başarısız olması halinde, son seçenek olarak askeri seçeneğin hala masada olduğunu ifade etti.