Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Paris'in Cezayir'deki sömürge dönemine yönelik tartışmalı ifadelerini "hafızanın iflası" diye niteleyerek, Batı ülkelerinin sömürgecilik dönemini "bir medenileştirme projesi" gibi sunmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Lamamra, Mali'ye dün akşam yaptığı sürpriz ziyaret sırasında Cezayir devlet televizyonuna, Macron'un "Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı?" ifadesi ile "Cezayir tarihinin Fransa düşmanlığı üzerine inşa edildiği" şeklindeki iddiasını ve tartışmalı açıklamalarını değerlendirdi.
Macron'un açıklamalarını bir "iflas" olarak tanımlayan Lamamra, "Bu hafızanın iflası, Fransa'nın bazı ülkelerle ilişkilerini krizlere itiyor. Bu da ancak bağımsızlığa ve egemenliğe koşulsuz saygı duyulmasıyla giderilebilir. Batıdaki dostlarımız, sömürgeci mazi ve mantıktan uzaklaşmalı, Cezayir, Mali gibi birçok Afrika ülkesinde insanlığa karşı suç sayılan sömürgeciliği bir medenileştirme projesi diye ideolojik süslemeden vazgeçmeli." dedi.
Macron'dan Fransa'nın Cezayir'deki sömürge tarihine ilişkin tartışmalı açıklamalar
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un 2 Ekim Cumartesi günü Le Monde gazetesinde yer alan Cezayir'e yönelik suçlayıcı ifadeleri, iki ülke arasındaki gerginliği yeniden tırmandırdı.
Cezayir'de "askeri-siyasi bir sistemin hüküm sürdüğünü ve ülkenin resmi tarihinin tamamıyla yeniden yazıldığını, gerçeklere dayanmadığını ve Fransa'ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini" ileri süren Macron, "Cezayir'in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir'de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye'nin Cezayir'de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor." ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Macron'un ifadeleri "Fransız sömürgeciliğine karşı direnen 5 milyondan fazla şehidin anısına yönelik kabul edilemez bir hakaret" şeklinde nitelendirilmiş ve kınanmıştı.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un, ülkesinin Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud'u istişare için derhal geri çağırdığı bildirilmişti.
Ayrıca Cezayir'in hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığı duyurulmuştu.