Filistinliler, İsrail mahkemesinin Yahudilerin Mescid-i Aksa’da ibadet etmelerine izin veren kararını kınadı

Filistinliler Cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılıyor (DPA)
Filistinliler Cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılıyor (DPA)
TT

Filistinliler, İsrail mahkemesinin Yahudilerin Mescid-i Aksa’da ibadet etmelerine izin veren kararını kınadı

Filistinliler Cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılıyor (DPA)
Filistinliler Cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılıyor (DPA)

Filistin yönetimi ve Hamas hareketi, İsrail mahkemesinin Yahudilerin Mescid-i Aksa’da ibadet etmelerine izin veren kararını kınadı.
Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Kudüs Sulh Mahkemesi’nin, Yahudilerin Mescid-i Aksa’da ‘sessizce’ ibadet etmelerine izin vermesine ilişkin eşi benzeri görülmemiş kararı camilere yönelik aleni bir saldırı teşkil ediyor” denildi.
Açıklamada ayrıca, “Karar, Filistin halkına, Arap ve İslam milletlerine karşı gerçek bir savaş ilanı, cami ve avlularının mekânsal bölünmesi yönünde gerçek bir başlangıç ve bölgede açık bir din savaşı çağrısıdır” ifadelerine yer verildi.
Bakanlık, Birleşmiş Milletler ve yetkili kuruluşları da dahil olmak üzere, söz konusu karara karşı her düzeyde siyasi ve diplomatik eylemin sürdürüleceğini de vurguladı.
Filistin yönetimine bağlı Kudüs Valisi Adnan Gays ise, İsrail’in 144 dönüm alana sahip Mescid-i Aksa’nın tarihi ve hukuki statüsüne saygı duyması gerektiğini söyleyerek, “Bu, yalnızca Müslümanlar için bir hak ve inançlarının bir parçasıdır ve bunu kimseyle paylaşmazlar” dedi.
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım da, “İsrail’in kararı Mescid-i Aksa’ya yönelik aleni bir saldırı ve caminin zamansal ve mekânsal bölünmesine giden yolda bir adımdır. Bu, tüm yasalar ve insani normların açık bir ihlalidir” diye konuştu.
Söz konusu kararın, İsrail yargısının Filistin halkına yönelik saldırganlıkta suç ortaklığını ve gerçekleri tahrif etmeye katılımını bir kez daha teyit ettiğini vurgulayan Kasım, “Bu karar tarihin gerçeklerini değiştirmeyecek ve kutsal şehrin Filistinli Arap kimliğini ortadan kaldırmayı başaramayacak” diye ekledi.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden bombardımanında 16 Filistinli hayatını kaybetti

Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden bombardımanında 16 Filistinli hayatını kaybetti

Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)

Sağlık kaynakları, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine yönelik bombardımanında bugün şafak vaktinden bu yana 16 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘Gazze şehrinin batısını hedef alan bombardımanda bir anne ve üç çocuğunun şehit olduğunu’ bildirirken, ‘şehrin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde bulunan Yafa Okulu yakınlarındaki bir evi hedef alan bombardımanda dört kadının şehit olduğunu ve 10 vatandaşın da yaralandığını’ kaydetti.

Ajans, ‘Gazze'nin doğusundaki Şeyh Rıdvan mahallesinde bir apartman dairesini hedef alan bombardımanda iki vatandaşın şehit olduğunu’ belirtirken, ‘İsrail savaş uçaklarının Nuseyrat'ın batısındaki bir evi bombalaması sonucu bir kız çocuğunun şehit olduğunu ve birkaç kişinin de yaralandığını’ açıkladı.

Yerel kaynaklar, ‘İsrail’e ait bir savaş uçağının Deyr el-Balah'taki el-Munasıra Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş insanların barındığı çadırları bombaladığını; bir vatandaşın, eşinin ve çocuklarının yaşamını yitirdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre sivil savunma ve ambulans ekipleri, Han Yunus'taki Şeyh Nasır bölgesinden iki şehidin cesedini çıkardı ve Nasır Tıp Kompleksi'ne nakletti.