Bu hafta 6'sı yerli 10 film vizyona girecek... 'Hakikat: Şeyh Bedreddin' sinemaseverlerle buluşacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Bu hafta 6'sı yerli 10 film vizyona girecek... 'Hakikat: Şeyh Bedreddin' sinemaseverlerle buluşacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hakan Alak'ın yönettiği "Hakikat: Şeyh Bedreddin" 600 yıl önce yaşamış Simavna Kadısı Şeyh Bedreddin'in hayatını beyaz perdeye taşıyacak.
Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 6'sı yerli 10 film vizyona girecek.
Hakan Alak'ın yönettiği; Suavi, Bülent Emrah Parlak, Saygın Soysal, Ali Barkın ve Ezgi Esma Kürklü'nün başrollerinde oynadığı "Hakikat: Şeyh Bedreddin" izleyici ile buluşacak.
Yönetmen Alak'ın senaryosunu Ali Şahin ile birlikte kaleme aldığı film; 600 yıl önce yaşamış Simavna Kadısı Şeyh Bedreddin'in hayatını konu alıyor.
Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen unutulmayan ve toplum hafızasında hala hatırlanan Şeyh Bedreddin, hakkında onlarca yazı ve kitap yazılıp belgesel film çekilmesine rağmen ilk kez bir sinema filmi ile beyazperdede yer alacak.

"Milyonda Bir"
Bestemsu Özdemir, Melih Selçuk, Suzan Aksoy ve Ali Erkazan'ın oynadığı "Milyonda Bir", şehir hayatını bırakıp yollara düşen bir kadın ile antika arabasıyla uzun yola çıkmış bir adamın hayatlarının kesişmesiyle gelişen olaylar etrafında dönüyor.
Yönetmenliğini Semra Dündar'ın üstlendiği aşk ve dram karışımı filmin görüntü yönetmenliğini Çetin Çavan yaptı.

"Fulya"
Haftanın belgesel türündeki yerli yapımı "Fulya", Azerbaycan'ın 44 günlük Vatan Savaşı zamanında görev yapan muhabir Fulya Öztürk ve kameraman Halil Kahraman'ın yaşadıklarını beyaz perdeye taşıyacak.
Televizyon haberciliğinden gelen Fulya Öztürk ve Halil Kahraman'ın ilk kez sinema izleyicisinin karşısına çıktığı filmin yönetmen koltuğunda Aykut Taşkın ve Tahir Tahiroviç oturuyor.

"Sinsi"
Mert Tuğberk Bora'nın yönetmenliğini yaptığı; Seda Keskol, Caner Kağanberk, Tolga Bengü ve Yulya Ivanchenko'nun oynadığı "Sinsi", içerisinde bulunduğu uzun süreli ilişkide bocalayan bir gencin yaşadıklarını konu ediniyor.

"Kurye"
Benedict Cumberbatch'in başrolünde yer aldığı "Kurye"; sade bir iş insanıyken MI-6 ve CIA tarafından soğuk savaşın en gergin döneminin merkezinde yer alan Küba Füze Krizi'nin daha büyük bir felakete dönüşmemesi adına Sovyetlerden istihbarat toplamakla görevlendirilen Greville Wynne'nin hikayesini anlatıyor.
Benedict Cumberbatch'a Rachel Brosnahan, Jessie Buckley, Merab Ninidze ve Vladimir Chuprikov'un eşlik ettiği filmin yönetmenliğini Dominic Cooke üstendi.
Senaryosu Tom O'Connor imzası taşıyan İngiliz yapımı film, gerilim meraklılarının ilgisini çekmeye aday.

"Paranormal Hikayeler"
Haftanın bir diğer korku filmi "Paranormal Hikayeler", son bir şov için sahneye çıkan komedyen Brandon'ın, geçmişinden izler taşıyan hikayeleri odağına alıyor.
Caye Casas, Alejandro Damiani, Kheireddine El-Helou, Carlos Goitia, Mat Johns, Damien LeVeck, Vincent Paronnaud, Albert Pinto, Denis Walgenwitz ve Hendryk Witscherkowsky'in birlikte yönettiği serinin son filminin başrollerinde Raymond E. Lee, Clara Kovacic, Ariadna Asturzzi, Cristian Majolo ve Bruno Giacobbe oynuyor.

"Sansür"
Prano Bailey-Bond'un yönetmenliğini yaptığı bir başka korku filmi "Sansür"ün konusu özetle şöyle:
"Enid Baines, film sansürcüsü olarak çalışan genç bir kadındır. Yaptığı titiz çalışmalarından gurur duyan Enid, izleyicileri birçok zararlı etkiden korur. Onun korumaya yönelik tutumu, kısa bir süre önce gıyaben öldüğü ilan edilen kardeşinin ortadan kaybolmasının ayrıntılarını hatırlayamamasından kaynaklanan suçluluk duygusuyla bağlantılıdır. Bir gün arşivden incelediği bir filmde, geçmişi ve kız kardeşinin kayboluşuyla benzer unsurlar barındırdığını keşfeder."

"Cinni Kabus"
Mehmet Kütük'ün yönettiği; Cemre Can Saatçi, Çimen Çetin, Hakan Karakuş, Nizamettin Kalkan ve Yusuf Delibaş'ın başrollerinde oynadığı yerli korku filmi "Cinni Kabus"; sürekli kabuslarla uyanan ve babasının ölümünü aydınlatmaya çalışan genç bir kıza, cinlerin musallat olmasıyla yaşanan olaylar etrafında dönüyor.

"Defin-Ecin Zulman"
Cengiz Kaplan'ın yönetmenliğini yapıp, başrolünde Tuğba Gökhan, Melih Çardak, Sefa Zengin ve Vural Buldu gibi isimlerle oynadığı "Defin-Ecin Zulman", bir cin topluluğunun definesi etrafında gelişen olayları konu alıyor.

"Peter Rabbit: Kaçak Tavşan"
Will Gluck yönetmenliğindeki haftanın animasyon filmi "Peter Rabbit: Kaçak Tavşan"; maceraperverliğini dizginleyemeyen Peter'ın, kendisinin bu yönünün takdir edildiği bir çevrede yaşadığı serüvenleri beyaz perdeye taşıyacak.



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe