BM Genel Sekreteri Guterres'ten Etiyopya'ya 'engelsiz insani erişim' çağrısı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (Reuters)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (Reuters)
TT

BM Genel Sekreteri Guterres'ten Etiyopya'ya 'engelsiz insani erişim' çağrısı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (Reuters)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Etiyopya hükumetine ülkedeki insani kriz karşısında yardımların ulaştırılabilmesi için "engelsiz erişim" çağrısı yaptı. Guterres ayrıca, sınır dışı edilen 7 BM çalışanı hakkında Addis Ababa'yı bu kararının gerekçesini yazılı olarak açıklamaya çağırdı.
BM Güvenlik Konseyi'ni Etiyopya'daki insani durum ve 7 BM çalışanının ülkeden kovulması hakkında bilgilendiren Guterres; Tigray, Amhara ve Afar bölgelerinde 7 milyona yakın kişinin gıda yardımına ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Guterres, ülkenin kuzeyinde çatışmaların yaşandığı Tigray'da "400 bin kişinin kıtlık benzeri koşullarda yaşadığını", insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılamadığını söyledi.
Yakıt ve ilaç gibi insani yardımların gönderilmesinin engellendiğini kaydeden Guterres, Etiyopya hükûmetine ülkedeki insani kriz karşısında yardımların ulaştırılabilmesi için engelsiz erişim çağrısı yaptı.
Ülkede tüm tarafların insan hakları ihlalleri işlediğini anlatan Guterres, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet olaylarından ise özellikle derin endişe duyduğunu dile getirdi.
Guterres ayrıca Etiyopya hükûmetinin istenmeyen kişi ilan ederek ülkeden kovduğu 7 BM çalışanının geri dönmesine izin verilmesi çağrısında bulundu.
Guterres, "Etiyopya hükümeti tarafından sınır dışı edilen 7 BM üyesinden herhangi biri hakkında BM kuruluşlarına sunulan herhangi bir yazılı belge varsa, hiçbirinden haberdar olmadığım için o belgenin bir kopyasını istiyorum" dedi.

Bölgedeki çatışmalar nedeniyle insani kriz artıyor
Federal ordu ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında Tigray eyaletinde yaşanan güç mücadelesinin komşu eyaletlere sıçramasının ardından bölgedeki insani kriz derinleşti.
Etiyopya ordusu, Kasım 2020'de isyancılara karşı başlatılan operasyonlarda kısmi başarı sağlasa da insani durumu gerekçe göstererek, 28 Haziran'da Tigray'ın başkenti Mekelle'den çekilmişti.
Tek taraflı ateşkes ilan eden hükûmet, TPLF'nin kuzeydeki hızlı ilerleyişi sonrasında karşı saldırıya geçmişti.
Ülkenin kuzeyinde 10 aydır süren çatışmalar yaklaşık 2,5 milyon kişiyi yerinden ederken, 5 milyondan fazla kişi de acil yardıma ihtiyaç duyuyor.
Sadece Tigray eyaletinde 5,2 milyon kişi insani yardıma muhtaç hale gelirken, kıtlık benzeri koşullar altında yaşayanların sayısı da 400 bini buldu.
Eğitim ve sağlık kurumlarının çalışamaz hale geldiği Tigray'a güvenlik ve yakıt sıkıntısı nedeniyle yeterli yardım ulaştırılamıyor.



Rusya, Soğuk Savaş’tan kalma saatli nükleer bombaları temizliyor

Rus basınında denizaltı enkazları "saatli nükleer bomba" diye de niteleniyor (Rusya Coğrafya Derneği)
Rus basınında denizaltı enkazları "saatli nükleer bomba" diye de niteleniyor (Rusya Coğrafya Derneği)
TT

Rusya, Soğuk Savaş’tan kalma saatli nükleer bombaları temizliyor

Rus basınında denizaltı enkazları "saatli nükleer bomba" diye de niteleniyor (Rusya Coğrafya Derneği)
Rus basınında denizaltı enkazları "saatli nükleer bomba" diye de niteleniyor (Rusya Coğrafya Derneği)

Rusya, radyasyon sızıntısı endişesiyle Soğuk Savaş'tan kalma nükleer denizaltıların enkazlarını sudan çıkarmayı planlıyor.

Rus medya şirketi RBC’nin haberine göre Kremlin, Soğuk Savaş’ta batan iki nükleer denizaltının enkazını çıkarmak için ön çalışmalarını 2026’da başlatacak.

Yeni bütçe tasladığında, radyasyon sızıntısı ihtimali içeren enkazlarla kirlenmiş deniz alanlarının rehabilitasyonu için ödenekler ayrıldı.

Bu kapsamda Sovyet döneminden kalma K-27 ve K-159 nükleer denizaltılarının enkazlarının çıkarılması için işlemlere 2027’de başlanması hedefleniyor.

Projede en az üç yıl sürmesi beklenen işlemler için toplamda en az 30 milyar ruble (yaklaşık 15 milyar TL) ayrıldığı aktarılıyor.

1963’te tanıtılan K-27, sıvı metal soğutmalı reaktörlerle donatılmış deneysel bir denizaltıydı. 1968’de üçüncü seferi sırasında meydana gelen bir reaktör kazası nedeniyle gemi batmıştı. 140’tan fazla mürettebat radyasyona maruz kalmış, 9 kişi hayatını kaybetmişti. Denizaltının enkazı Arktika'da 75 metre derinlikte.

K-159 da K-27’yle aynı yıl hizmete girmişti. 1989’a kadar kullanılan nükleer denizaltı, 2003’te Kildin Adası yakınlarında sökülmek üzere kıyıya çekilirken Barents Denizi'nde batmıştı. Olayda 9 mürettebat hayatını kaybetmişti. Geminin enkazının en az 250 metre derinlikte olduğu belirtiliyor.

Bu enkazları kaldırma planları uzun süredir tartışılıyor. Ancak özel ekipman, kalifiye personel ve güvenlik endişeleri nedeniyle proje defalarca ertelenmişti. Rus devletine ait nükleer enerji şirketi Rosatom’un 2021’de yayımladığı raporda, enkazları çıkarmanın yaklaşık 24,4 milyar rubleye (yaklaşık 12,5 milyar TL) mal olacağı bildirilmişti.

Independent Türkçe, United 24, Telegraph


ABD, Arjantin’de “Çin stratejisini” devreye soktu

Sert kemer sıkma politikalarıyla tepki çeken Javier Milei, finansal ve siyasi destek için ABD'yle ilişkileri iyi tutmaya çalışıyor (Reuters)
Sert kemer sıkma politikalarıyla tepki çeken Javier Milei, finansal ve siyasi destek için ABD'yle ilişkileri iyi tutmaya çalışıyor (Reuters)
TT

ABD, Arjantin’de “Çin stratejisini” devreye soktu

Sert kemer sıkma politikalarıyla tepki çeken Javier Milei, finansal ve siyasi destek için ABD'yle ilişkileri iyi tutmaya çalışıyor (Reuters)
Sert kemer sıkma politikalarıyla tepki çeken Javier Milei, finansal ve siyasi destek için ABD'yle ilişkileri iyi tutmaya çalışıyor (Reuters)

ABD'nin, Çin'le ilişkilerini sınırlandırmaları için Arjantinli yetkililere baskı yaptığı yazılıyor.

Wall Street Journal'ın aktardığına göre ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, eylülde Arjantin Ekonomi Bakanı Luis Caputo'yla, kritik mineraller dahil Çin'in Latin Amerika ülkesinin kaynaklarına erişimini kısıtlama konusunda görüştü.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla konuşan kaynaklar, Bessent'in Arjantin'in uranyum rezervlerine erişim için ABD'ye daha fazla hak tanımasını istediğini belirtiyor.

Arjantin Merkez Bankası'nın dünkü açıklamasında, ABD Hazine Bakanlığı'yla döviz kuru istikrarını sağlamak amacıyla yaklaşık 20 milyar dolarlık anlaşma imzalandığı bildirilmişti.

Trump yönetiminin, telekomünikasyon gibi kilit sektörlerde altyapı projeleri ve yatırımları hızlandırmak için Arjantin'i ABD şirketleriyle anlaşma yapmaya teşvik ettiği, Pekin'in bölgedeki nüfuzunu sınırlandırmak istediği aktarılıyor.

Çin, Brezilya'dan sonra Arjantin'in en büyük ikinci ticaret ortağı. Arjantin de tarım ürünlerinin çoğunu Çin'e satıyor.

Arjantin'in telekomünikasyon ve internet sektöründe Çinli firmalar önemli yere sahip. Ülkenin telekomünikasyon devi Telecom Argentina, Çin devletine ait Bank of China'dan 74 milyon dolarlık kredi almayı kabul etmişti. ABD'de faaliyet göstermesi kısıtlanan Çinli teknoloji şirketi Huawei de Arjantin'de 5G mobil ağına sahip.

Bunlara ek olarak nükleer santral inşaatı ve madencilik projelerinin bazıları da Çin tarafından fonlanıyor.

Pekin'in Latin Amerika ülkesindeki nüfuzunun sınırlandırılmasının, ABD'yle ticaret savaşında Washington'a avantaj sağlayacağı belirtiliyor.

Çin, nadir toprak elementlerini çıkarma, eritme, ayırma işlemleriyle bağlantılı teknolojilerin ihracatına 9 Ekim'de kısıtlama getirmişti. Trump ise bundan bir gün sonra yaptığı açıklamada, 1 Kasım'dan itibaren Çin'den ithalata yüzde 100 ek gümrük vergisi uygulanacağını duyurmuştu.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Trump, bu ayın sonunda Güney Kore'de düzenlenecek Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında yüz yüze görüşmeye hazırlanıyor.

Ekonomik kriz ve enflasyonla boğuşan Arjantin'in lideri Javier Milei, 26 Ekim'de yapılacak milletvekili seçimi öncesinde 14 Ekim'de Beyaz Saray'da Trump'la buluşmuştu. ABD Başkanı, Milei için "Kariyerin muhteşemdi ve seçimlerle bu devam edecek. Seçimi kazanacaksın. Seni destekleyeceğim" demişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, MSNBC


Zelenskiy: Trump'ın mevcut temas hattı temelinde müzakere etme önerisi ‘iyi bir uzlaşma’

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)
TT

Zelenskiy: Trump'ın mevcut temas hattı temelinde müzakere etme önerisi ‘iyi bir uzlaşma’

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump'ın mevcut temas hattı temelinde Rusya ile müzakere etme önerisini ‘iyi bir uzlaşma’ olarak nitelendirdi, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bunu kabul edeceğinden şüphe duyduğunu belirtti.

Zelenskiy, Oslo'ya yaptığı kısa ziyaret sırasında gazetecilere verdiği demeçte, “ABD Başkanı, olduğumuz yerde kalıp diyalog başlatmamızı önerdi. Bence bu iyi bir uzlaşma, ancak Putin'in bunu destekleyeceğinden emin değilim. Bunu Başkan Trump'a da söyledim” ifadelerini kullandı.

Bu arada Rusya bugün, Putin ile Trump arasında yapılacak zirve için hazırlıkların ‘devam ettiğini’ bildirdi. Trump ise önceki gün zirvenin süresiz olarak erteleneceğini açıklamıştı.

Öte yandan Trump, Rusya'nın neredeyse dört yıldır süren Ukrayna savaşında ateşkes kabul etmemesinden duyduğu hoşnutsuzluğu giderek daha fazla dile getiriyor.

sdfgr
ABD Başkanı Donald Trump, 17 Ekim'de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'yi Beyaz Saray'da karşıladı. (AFP)

ABD ve Rusya devlet başkanları geçtiğimiz ağustos ayında Alaska'da bir zirve düzenlediler, ancak toplantı herhangi bir barış anlaşmasıyla sonuçlanmadı.

Trump geçen hafta Putin ile Budapeşte'de bir toplantı yapmayı planladığını açıklamıştı, ancak dün ‘sonuçsuz’ görüşmeler yapmak istemediğini belirterek planı iptal etti.

Trump'ın açıklamaları sorulduğunda Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov gazetecilere şöyle cevap verdi: “Ne Başkan Trump ne de Başkan Putin zaman kaybetmek istemiyor.”

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın TASS haber ajansından aktardığına göre, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, “Zirveye yönelik hazırlıkların devam ettiğini teyit ediyoruz” dedi.