'Cep'ten internet kullanımı 4,5G ile 5 yılda 9,3 kat arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

'Cep'ten internet kullanımı 4,5G ile 5 yılda 9,3 kat arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Mobil haberleşme hızını 3G'ye göre 10 kat artıran 4,5G teknolojisinin 1 Nisan 2016'da kullanılmaya başlanmasıyla hem ses hem de internet trafiğinde büyük artış gerçekleşti.
AA muhabirinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan "Pazar Verileri" raporundan derlediği bilgiye göre, Türkiye'de bu yılın ikinci çeyreği itibarıyla yaklaşık yüzde 101,2 yaygınlık oranına karşılık gelen, makineler arası iletişim (M2M) aboneleri dahil, toplam 84 milyon 646 bin 943 mobil abone bulunuyor.
Temmuz 2009'da sunulmaya başlanan 3G hizmeti, Mart 2016 sonu itibarıyla 65 milyon 949 bin 652 aboneye ulaştı. 1 Nisan 2016'da 4,5G'nin hayata geçmesiyle 3G aboneliğinden 4,5G aboneliğine hızlı bir geçiş süreci yaşandı.
Bu yılın haziran sonunda 3G abone sayısı 4 milyon 212 bin 94'e düşerken 4,5G abone sayısı 78 milyon 465 bin 174'e yükseldi. Söz konusu dönemde M2M abone sayısı da 7 milyonu aştı.
Mobil haberleşme hızını 3G'ye göre 10 kat artıran 4,5G hizmeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım tarafından 1 Nisan 2016 itibarıyla hizmete sunuldu.
Bu hizmetin başlamasıyla hem ses hem de internet trafiğinde büyük artış gerçekleşti.
2016 yılının ilk üç ayında 224 bin 945 terabayt olan mobil internet kullanımı, bu yılın haziran sonu itibarıyla 9,3 kat artışla 2 milyon 109 bin 343 terabayta yükseldi.
Söz konusu çeyrekte toplam mobil trafik hacmi 79,3 milyar dakika olarak gerçekleşti. Bu yılın ikinci üç aylık dönemine bakıldığında, mobil trafiğin bir önceki üç aylık dönemle kıyaslandığında toplam mobil trafiğin yüzde 8,7, geçen senenin aynı dönemiyle kıyaslandığında ise yüzde 9,1 arttığı görüldü.
İşletmeci bazında incelendiğinde de bir önceki döneme göre Turkcell'in trafiği yüzde 9,1, Vodafone'un trafiği yüzde 9 ve TT Mobil'in trafiği yüzde 7,9 artış olarak kayıtlara geçti.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”