Müzakereler sona erdi: Newcastle United Suudi Arabistan’ın sahibi olduğu ikinci İngiliz takımı oldu

Newcastle taraftarları takımlarının bayrağını sallıyor (Reuters)
Newcastle taraftarları takımlarının bayrağını sallıyor (Reuters)
TT

Müzakereler sona erdi: Newcastle United Suudi Arabistan’ın sahibi olduğu ikinci İngiliz takımı oldu

Newcastle taraftarları takımlarının bayrağını sallıyor (Reuters)
Newcastle taraftarları takımlarının bayrağını sallıyor (Reuters)

İngiltere Premier Lig takımlarından Newcastle United, gerekli tüm onayları aldıktan sonra Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) kulübün hisselerinin yüzde 80'ini satın aldığını duyurmasıyla Prens Abdullah bin Musaid’in sahibi olduğu Sheffield United’ın ardından Suudi Arabistan’ın sahibi olduğu ikinci İngiliz takımı oldu.
PIF tarafından dün yapılan açıklamada, PIF CEO'su Yasir er-Rumayyan kulüp Başkanı olurken, Jimmy Reuben’in yanı sıra Amanda Staveley ise yönetim kurulu üyeliğine atanacak. Basında yer alan haberlere göre, kulübün satın alma değeri 300 milyon sterlini aştı.
Dün yapılan açıklama, kulübün satın alınmasının sonuçlandığı ve böylece yatırım grubunun, gelecekte Newcastle United kulübünün başarısı için net ve uzun vadeli bir strateji geliştirebileceği ifade edildi.
Kulübün hisselerinin satın alınması, dünyanın en etkili ve önemli devlet fonlarından biri olan ve kilit sektörlere odaklanan PIF’ın stratejisiyle uyumlu. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, yatırım yeteneklerinden ve uzmanlığından yararlanarak kulübün başarısına katkıda bulunacağı spor ve eğlence sektörleri de dahil olmak üzere, Newcastle United’ın geçmişinden ve başarılarından yararlanarak düzenli olarak büyük şampiyonalar için yarışan başarılı bir takım oluşturmaya katkı sağlayacak.
PIF CEO’su Yasir er-Rumayyan konuyla ilgili açıklamasında, “İngiliz futbolunun en popüler kulüplerinden biri olan Newcastle United'ın satın alındığını duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu vesileyle, Newcastle hayranlarına yıllardır bu prestijli varlığa bağlılıkları için teşekkür ederiz. Kulübün yararı için çalışmayı bekliyoruz” şeklinde konuştu. PIF, satın alma işleminin tamamlanmasına başarılı bir şekilde katkı saplayan Newcastle United'ın sahibi olan Mike Ashley’a süreç için teşekkür etti.
Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu ile İngiliz iş insanı Amanda Staveley'in PCP Capital Partners şirketi ve David-Simon Reuben kardeşlerin de içinde olduğu bir konsorsiyum Nisan 2020’de Ashley’den 300 milyon sterlin  (408 milyon dolar) karşılığında kulübün hisselerinin yüzde 80'ini satın aldı.
Geçtiğimiz yıl kulübü satın almak için yapılan başarısız girişimin ardından Premier Lig'e karşı Newcastle United davasında tahkim prosedürleri de dahil olmak birçok müzakere yapılırken, yaşanan sorunlar sebebiyle prosedürler 2022’ye ertelenmişti.
PIF tarafından desteklenen konsorsiyum tarafından yaklaşık 305 milyon sterlin (417 milyon dolar) karşılığında kulübü satın almak için önerilen bir anlaşma, grubun Premier Lig'in kulübün sahibini belirlemek için bağımsız tahkime başvurma teklifini reddetmesinin ardından geçen yıl durduruldu.
Geçtiğimiz yıl PIF, PCP Capital Partners ve Reuben kardeşlerin yer aldığı grup, Premier Lig kulüp sahipleri ve yöneticilerinin değerlendirmesi nedeniyle ertelenen anlaşmadan çekileceğini açıkladı.
Ashley, Premier Lig'i devralma teklifini reddetmek için uygunsuz davranmakla suçlayarak bu yılın başlarında Premier Lig'e karşı yasal işlem başlattı.
Premier Lig CEO'su Richard Masters, konsorsiyumun Premier Lig'in kulübün mülkiyetini belirlemek için bağımsız tahkim teklifini kabul etmeyi reddetmesinden sonra anlaşmanın çöktüğünü söyledi.
Bu sezonun başlangıcından bu yana eski Manchester United defans oyuncusu Steve Bruce tarafından yönetilen Newcastle, yedi maçta (4 mağlubiyet ve 3 beraberlik) galibiyet elde edemedi.
Bir taraftar, Ashley’in mülkiyeti altındaki bir kulübün hiç bir zaman hırs, yatırım ve umudu olmadığını söyleyerek yalnızca hayatta kalmak istediğini söyledi. Newcastle United taraftarları arasında yapılan bir ankete göre taraftarların yüzde 93'ü satışa destek veriyor.
1969 yılından bu yana büyük bir şampiyonluk kazanamayan kulüp 13 yıldır Ashley’in kulübe başarı kazandıramaması nedeniyle eleştiriliyordu.
Suudi yatırımı, genellikle lig şampiyonluğu için yarışan büyük kulüpler için endişe yaratabilir.
Körfez yatırımcılarının sahipliğini almasından sonra hızla yükselen İngiltere'deki en önde gelen kulüplerden biri, 2008'den beri BAE Başbakan Yardımcısı Şeyh Mansur bin Zayed Al Nahyan'ın sahibi olduğu Manchester City. Chelsea'nin Rus sahibi Roman Abramovich ve Glazer ailesinin yatırımının yanı sıra, Manchester United'ın sahipleri ve tüm bu kulüpler, Newcastle'ın mülkiyetinin Suudi Kamu Yatırım Fonu'na devredilmesi konusunda endişe duyabilir. İngiliz kulübünün taraftarlarının bir buçuk yıldır istediği ve talep ettiği büyük kupa göz önüne alındığında, kulüp önümüzdeki birkaç yıl içinde şampiyonluklar kazanma yolunda güçlü bir aday.
1976 yılından bu yana çok büyük bir başarı elde edemeyen kulüp, son dokuz yılda dördü Premier Lig olmak üzere 11 şampiyonluk yaşadı.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman: Katar'ın güvenliğini korumak için aldığı önlemleri destekliyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad (QNA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad (QNA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman: Katar'ın güvenliğini korumak için aldığı önlemleri destekliyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad (QNA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad (QNA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkesinin Katar'ın güvenliğini korumak ve egemenliğini muhafaza etmek için aldığı önlemleri tüm imkanlarıyla desteklediğini açıkladı.

Bu açıklama, Salı günü Prens Muhammed bin Selman ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani arasında yapılan telefon görüşmesi sırasında geldi. Veliaht Prens, görüşmede ülkesinin Katar'a tam destek verdiğini ve Doha'ya yönelik İsrail'in aleni saldırısını kınayarak, bunu suç eylemi ve uluslararası hukuk ve normların açık ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan, İsrail'in acımasız saldırısını ve Katar'ın egemenliğine yönelik açık ihlali en şiddetli şekilde kınayarak Doha'ya tam dayanışma ve desteğini yineleyerek alacağı her türlü önlemi desteklemek için tüm imkanlarını kullanacağına söz verdi.

 İsrail işgalinin suç teşkil eden ihlallerine ve uluslararası hukuk ilkelerine ve tüm uluslararası normlara açıkça aykırı davranışlarına devam etmesinin vahim sonuçları konusunda uyarıda bulunan açıklamada, uluslararası topluma bu saldırıyı kınaması, bölgenin güvenliğini ve istikrarını baltalayan İsrail ihlallerine son vermesi çağrısında bulunuldu.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı adına Şura Meclisi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapacak

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı adına Şura Meclisi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapacak

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına, yarın Şura Meclisi'nin dokuzuncu döneminin ikinci yılını açmak üzere yıllık kraliyet konuşmasını yapacak.

Suudi Arabistan Şura Meclisi Başkanı Şeyh Dr. Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Al Şeyh, Şura Meclisi’nin, meclisin yasama ve denetim görevlerini en iyi şekilde yerine getirmesini sağlayan bilge liderliğin sürekli desteği ve ilgisi ile sağlam rehberliğinden duyduğu büyük takdir ve gururu dile getirdi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın İki Kutsal Caminin Hizmetkârı adına yıllık konuşmayı yapma nezaketini takdir ettiğini belirten Al Şeyh, yıllık kraliyet konuşmasının herkesin büyük ilgiyle beklediği önemli bir ulusal olay olduğunu vurguladı.

Şura Meclisi Başkanı, yıllık kraliyet konuşmasının ‘Suudi Arabistan’ın iç ve dış politikasını özetlediğini ve bilge liderliğin inşa ve kalkınma sürecini sürdürme konusundaki kararlılığını yansıtan vizyon ve talimatlar içerdiğini, Krallığın bölgesel ve uluslararası düzeydeki statüsünü ve önemli rolünü vurguladığını, siyasi ve ekonomik ağırlığını ve insanlık ilkelerini yayma misyonunu yansıttığını’ belirtti.

Al Şeyh, “Şura Meclisi, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu'nun hedefleri doğrultusunda, kraliyet konuşmasının kalkınma ve büyüme temellerinden ilham almayı sabırsızlıkla bekliyor. Meclis, çalışmaları ve kararlarıyla, Krallıkta çeşitli alanlarda gerçekleşen büyük dönüşümlere ciddi ve etkili bir şekilde katkıda bulunmayı amaçlıyor” ifadelerini kullandı.

Al Şeyh, Şura Meclisi'nin dokuzuncu döneminin ilk yılında gerçekleştirilen verimli çalışmalara da değindi. Şura Meclisi, bu dönemde 41 oturumda 462 karar alarak ulusal öneme sahip çeşitli konuları görüştü. Bu, kapsamlı kalkınma sürecini desteklemek için gösterilen çabaların boyutunu yansıtıyor. Al Şeyh, Şura Meclisi'nin uzman komitelerinin geçtiğimiz yılda toplam 315 oturumdan oluşan bir dizi yoğun toplantı düzenlediğini ve bu toplantılarda, 248 yetkilinin katılımıyla, hükümet kurumlarının yıllık raporları da dahil olmak üzere gündemlerindeki bir dizi konuyu tartıştıklarını, böylece şeffaflık ilkesini pekiştirdiklerini kaydetti.

Şura Meclisi Başkanı, meclisin parlamento diplomasisinin geçtiğimiz yıl çeşitli biçimlerde farklı faaliyetlerini sürdürdüğünü, 146 iç ve dış parlamento diplomasi faaliyeti kaydedildiğini ve aktif bir varlık gösterdiğini belirtti. Al Şeyh, bu katılımların ve toplantıların parlamento ilişkilerinin güçlendirilmesine ve deneyimlerin paylaşılmasına katkıda bulunduğunu ifade etti.

Al Şeyh, Suudi Arabistan’ın her düzeydeki hızlı gelişiminin (ekonomik çeşitlilik, teknolojik ilerleme, büyük projelerde rönesans ve insani kalkınma) Krallığın çeşitli düzeylerdeki varlığını güçlendiren ve haklı davaların yanında durma, stratejik ortaklıklar kurma ve bölgede ve dünyada istikrar ve kalkınmaya doğru ilerleme konusundaki tam kararlılığını teyit eden dengeli ve etkili bir dış politika ile birleştiğini bildirdi.

Al Şeyh, bu başarıların, bilge liderliğin sürekli ve devam eden desteğinin doğrudan bir yansıması olduğunu ve Şura Meclisi’nin, devletin genel politikasını özetleyen kraliyet konuşmasında yer alan direktifler rehberliğinde, önümüzdeki dönemde rolünü güçlendirmesi için bir teşvik olduğunu açıkladı.

Şura Meclisi Başkanı Al Şeyh, açıklamasının sonunda, Yüce Allah'tan, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a ülke ve onun ilerlemesi için iyi olan her adımda başarı vermesini diledi.


İsrail, Trump'ın önerisinin görüşüldüğü sırada Katar'daki Hamas liderlerini hedef aldı

İsrail, Trump'ın önerisinin görüşüldüğü sırada Katar'daki Hamas liderlerini hedef aldı
TT

İsrail, Trump'ın önerisinin görüşüldüğü sırada Katar'daki Hamas liderlerini hedef aldı

İsrail, Trump'ın önerisinin görüşüldüğü sırada Katar'daki Hamas liderlerini hedef aldı

İsrail Hava Kuvvetleri, Katar'ın başkenti Doha'da Trump'ın Gazze Şeridi ile ilgili önerisinin görüşüldüğü sırada Hamas'ın üst düzey liderlerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirdi. İsrail ordusu, saldırıda hassas mühimmat kullanıldığını açıkladı.

İsrail ordusu, ilk bilgilere göre Filistinli lider Halil el-Hayye'nin öldürüldüğünü belirtti.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı Reuters muhabiri, bugün Doha'da birkaç patlama sesi duyduğunu ifade etti. Muhabir, Katar'ın başkenti Doha'nın Katara semtinin üzerinde dumanların yükseldiğini gördüğünü bildirdi.

Axios internet sitesinin muhabiri ise üst düzey bir İsrailli yetkiliye atıfta bulunarak, ‘Doha'daki patlamanın Hamas liderlerini hedef alan bir suikast operasyonu olduğunu’ açıkladı. Bir diğer İsrailli yetkili, Hamas’ın önde gelen isimlerini hedef alan bir suikast operasyonunun Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleştirildiğini doğruladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, ordunun Doha'da Hamas liderlerini hedef alan bir suikast operasyonu gerçekleştirdiğini açıkladı.

Adraee, X platformunda yaptığı paylaşımda, “İsrail ordusu ve Şin-Bet, hava kuvvetleri aracılığıyla terör örgütü Hamas'ın liderlerine karşı hassas bir saldırı gerçekleştirdi. Hedef alınan Hamas liderleri, yıllardır Hamas'ın terörist faaliyetlerini yönetmiş isimler; Bunlar 7 Ekim katliamından ve İsrail'e karşı savaş açmaktan doğrudan sorumlu kişiler” ifadelerini kullandı.

Adraee sözlerine şöyle devam etti: “Saldırı öncesinde, hassas mühimmat kullanımı ve ek istihbarat bilgileri dahil olmak üzere sivil kayıpları önlemek için gerekli önlemler alındı. İsrail ordusu ve Şin-Bet, 7 Ekim katliamından sorumlu olan Hamas'a karşı kararlı adımlar atmaya devam edecek.”