KDP seçimlerde Kürt bölgeleri dışından da aday çıkaracak

Kürdistan Demokrat Partisi, seçimlerde Kürt bölgeleri dışından da aday çıkaracak. KDP Arap bölgelerinde yarışmak için Arap ve Türkmen adaylar belirledi.

Musul'da yıkılan binalar arasında bir seçim afişi (Reuters)
Musul'da yıkılan binalar arasında bir seçim afişi (Reuters)
TT

KDP seçimlerde Kürt bölgeleri dışından da aday çıkaracak

Musul'da yıkılan binalar arasında bir seçim afişi (Reuters)
Musul'da yıkılan binalar arasında bir seçim afişi (Reuters)

Irak Kürdistan özerk bölgesinin eski başkanı Mesud Barzani'nin liderliğini yaptığı Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), daha önceki seçimlerde federal hükümete bağlı olan Kerkük, merkezi başkent Bağdat ve bölgedeki üç şehir (Erbil, Dohuk, Süleymaniye) dışında aday göstermemişti. KDP, Kürt nüfusun çoğunlukta olmadığı Arap şehirlerinden oy alabilmek için herhangi bir Arap veya Türkmen aday çıkarmamış veya mevcut adayları desteklememişti. KDP, Arap bölgelerinden mecliste sandalye kazanma şansının zayıf olmasına rağmen bu bölgelerde aday çıkarmaya hazırlanıyor. Bu bağlamda, KDP’nin Bağdat'taki Beşinci Şube Başkanı Şivan Muhammed Taha, “KDP’nin Arap bölgelerinden meclis sandalyesi kazanmaya ihtiyacı yok. Ancak parti, Arap bölgesindeki vatandaşlarla iletişim kurmak için uzun vadeli bir strateji ortaya koymak ve onlara Kürdistan bölgesindekine benzer bir yönetim ve inşa modeli sunmak istiyor” dedi.
Şarku'l Avsat'a konuşan Şivan Muhammed Taha, “Arap vatandaşları, Arap bölgelerindekinin aksine, Kürt bölgelerinde gerçekleştirilen yeniden yapılanma ve imar faaliyetlerinden övgüyle bahsediyor. Kürt deneyimlerinin Arap bölgelerinde güzel bir yankı uyandırdığını düşünüyoruz. Kürtlere çokça sempati duyan birçok Arap eğilimi var. Kürt deneyimini oraya da aktarmak istiyoruz” dedi.
Taha, KDP'nin aday çıkaracağı şehirlerle ilgili olarak, “Selahaddin, Ninova, Kerbela, Vasıt ve Felluce şehirlerinde yarışacak Arap, Türkmen, Sünni ve Şii adaylarımız var. Bu bölgelerden mecliste sandalye kazanmak kolay olmayabilir. Ancak daha önce Kürt bölgelerinde Arap partileriyle rekabet etmiştik. Şimdi ise bu yeni deneyimi yaşamak istiyoruz” dedi.
Eski Başbakan Haydar el-İbadi liderliğindeki “Zafer” koalisyonunun adayları, 2018 seçimlerinde Kürdistan bölgesinde yarışmış, ancak hiçbiri mecliste sandalye kazanamamıştı. Kürtler, tüm meclis seçimlerine katılmalarına rağmen başkent Bağdat'tan meclis sandalyesi alamadılar. Yalnızca mevcut Bağdat milletvekili Ala Talabani, Sünni figürleri ve güçleri içeren Bağdat İttifakı’na katıldıktan sonra son seçimlerde Bağdat'tan bir sandalye kazanmayı başarabildi.
KDP'nin Kerbela adayı Heysem el-Meyyahi, “Iraklı seçmeni kuşatan ırkçılık ve partizanlık engelleri aşıldı. Kerbelalı Arap-Şii bir ismin Kürdistan Demokrat Partisi’nden aday gösterilmesi başlı başına büyük bir başarı. Kerbela halkının yüksek bir yüzdesi konuşmamızı dinlemeye hazır. Irak sokağı değişim arıyor” dedi.
Siyaset bilimi alanında yüksek bir dereceye sahip ve ABD vatandaşlığına sahip genç bir adam olan el-Meyyahi, basın açıklamalarında “Güney Irak, oy kullanma konusunda büyük bir isteksizlik yaşıyor. Ancak adayın yetenekleri seçmenin kararını tersine çevirmeye ve onları sandığa getirmeye katkıda bulunacaktır. Bir aday olarak, kendimin ve aday gösterildiğim partinin parlak bir resmini çizmek için popüler ve sosyal etkinlikler vesilesiyle seçmenlerle iletişim kurmaya dayalı bir programım var. Kerbela'da kazanmak konusunda ciddiyim. Seçimleri kazandıktan sonra Kerbela halkına Kürdistan Demokrat Partisi'nin gerçeklerini ve Erbil'i bugünkü gelişmişlik, güvenlik ve istikrar düzeyine nasıl getirdiğini göstermek istiyorum. Yılda 40 milyon turist ağırlayan Kerbela’yı da aynı seviyeye getirebiliriz. Kerbela halkı buna hazır” dedi.
Erbil merkezli Rudaw Haber Ağı, üç Arap kabilesi olan, Âl-i Şebl, el-Fadul ve Âl-i Mutir aşiretlerinin KDP Kerbela adayı Heysem el-Meyyahi’ye destek verdiğini belirtti. Rudaw Haber Ağı, bazı aşiretlerin temsilcilerinin şöyle dediğini aktardı: “Arap partilerinin geçmişteki vaatleri meyve vermedi. Artık yorulduk. Bu sefer seni (el-Meyyahi) denemeye karar verdik”.
Âl-i Şebl aşiretinin lideri Adnan el-Hamud, “Biz ve aşiretlerimiz Kürdistan Demokrat Partisi'ni ve onun adayını destekliyoruz. Irak'ı seven ve mezhepçiliğe inanmayan kimseleri seviyoruz. El-Meyyahi’de vatansaver bir ruha şahit olduk” dedi.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.