İran, İsrail’e 4 yıldır siber saldırılar düzenliyor

İran, İsrail’e 4 yıldır siber saldırılar düzenliyor
TT

İran, İsrail’e 4 yıldır siber saldırılar düzenliyor

İran, İsrail’e 4 yıldır siber saldırılar düzenliyor

İsrailli teknoloji şirketi Cyberison Labs, İran'ın İsrail’e 2018'den beri aralıksız olarak bir dizi gelişmiş siber saldırı düzenlediğini, İsrail'in bu saldırıların üstesinden gelerek zarar vermelerine engel olduğunu belirtti. MalKamak olarak bilinen İranlı bir hacker grubunun hassas bilgiler elde etmek ve İsrail, Ortadoğu, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'daki çeşitli hedefleri gözetlemek için özveriyle çalıştığını söyledi.
İsrail merkezli şirket, büyük ölçekli siber saldırıların, sessizce yürütülen ve birkaç ay süren kapsamlı bir soruşturmanın ardından ortaya çıkarıldığını aktardı. İranlı grubun tam bir gizlilik ve incelikle faaliyet yürüttüğünü, özellikle veri iletişimi, havacılık teknolojileri ve uzay araştırmalarıyla uğraşan şirketler ve kuruluşlardaki stratejik hedeflere sızmaya çalıştığını ifade etti. Bu grup, hedeflenen sistemlere yerleştirilmiş ve şimdiye kadar varlığı ve ne kadar yayıldığı tespit edilmemiş olan ShellClient isimli bir RAT (Uzaktan Erişim Truva Atı) açığından yararlandı. Uzmanların aktardığına göre, kurumların altyapısına yerleştirilen bu yazılım, önemli altyapılar, varlıklar ve çeşitli teknolojilerle ilgili hassas bilgileri gözetlemek ve çalmak için bir araç ve arka kapı olarak kullanıldı.
İsrailli şirkete göre, saldırganlar, yerleştirdikleri uzaktan kontrol programını kontrol etmek için ücretsiz bulut depolama hizmetleri sağlayan popüler Dropbox platformundan yararlandılar. Böylece saldırganlar, dahili ağları tarayabildiler ve virüs koruma yazılımına veya diğer güvenlik yazılımlarına maruz kalmadan bilgiler çalabildiler.
İsrailli şirket, soruşturma sırasında MalKamak grubu ile İranlı diğer hacker grupları arasında muhtemel bağlantılar keşfettiklerini ancak MalKamak grubunun çalışma tarzı olarak diğer gruplardan farklılık gösterdiğini belirtti. Etkilenen kuruluşlar ve ilgili güvenlik yetkililerinin saldırıdan haberdar edildiğini aktaran İsrailli Şirket, saldırının neden olduğu gerçek hasarın henüz netlik kazanmadığını ifade etti. İsrailli şirketlerin son zamanlarda karşılaştığı, kimlik kartları, ehliyetler, kredi kartları ve kişisel bilgiler gibi kullanıcı verilerini hedef alan saldırıların da bu saldırılar arasında yer aldığı belirtti.



Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnanlı yetkililerin, silahların devlete teslimi için ‘uygun bir fırsatlarının’ olduğunu açıkladı. Barrack'ın önümüzdeki hafta başlarında Beyrut'a giderek Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı görüşmesi bekleniyor.

Öte yandan Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın görünürdeki katı tutumu ile paralel olarak, ABD’nin önerisine yanıt vermek için nihai bir formüle ulaşmada başarısız olurken, Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Özellikle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı arasında ortak bir tutum sergilemeye çalışıyoruz, ancak Barrack'ın ilettiği öneride talep edildiği gibi Hizbullah'ın tutumunu da dikkate almalıyız. Ancak şimdiye kadar Hizbullah’tan kesin bir yanıt gelmedi” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, anlaşmazlığı çözmek için yoğun bölgesel ve yerel temaslar yürütüldüğünü bildirdi. Kaynaklar, ‘kabul edilebilir bir iyimserlik’ olduğunu belirtti.

Bir diğer gelişmede Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ye ülkenin güneyinde, meşru güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında silahlı güç bulunmayacağını taahhüdünde bulundu.