ABD Dışişleri Bakanlığından Şarku'l Avsat'a: Silahlı gruplar karşısında güçlü bir Irak istiyoruz

Bağdat'ta bir seçim afişi (AP)
Bağdat'ta bir seçim afişi (AP)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığından Şarku'l Avsat'a: Silahlı gruplar karşısında güçlü bir Irak istiyoruz

Bağdat'ta bir seçim afişi (AP)
Bağdat'ta bir seçim afişi (AP)

Irak, bu Pazar günü (10 Ekim) erken genel seçimleri yapmaya hazırlanırken ABD ise Irak'ta kendisinin ve halkının sorumluluklarını üstlenemeyen, silahlı grupların elindeki silahları büyük ölçüde kontrol edemeyen ‘zayıf bir devlet’ görmek istemediğini vurguladı.
Şarku'l Avsat'a konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD yönetiminin kötü hizmetlerden muzdarip olan, hukukla yönetilen bir devlet altında yaşama hakkı talep eden Irak halkının yanında yer aldığının altını çizdi. Ülkedeki serbest silahların kontrol altına alınması, devletin rolünün desteklenmesi gerektiğine de işaret etti.
Iraklıların milislerin kontrol altında kalan bir ülke görmek istemediklerini hatırlatan sözcü, “Irak halkının yanındayız. Güçlü, tek, dirençli ve egemen bir Irak devleti görmek istiyoruz” vurgusunda bulundu.
Aynı zamanda erken seçimlerde güvenlik, istihdam, elektrik, su ve sağlık hizmetleri gibi ulaşılması beklenen hedefleri görme konusunda ABD'nin Irak halkının sesi olduğuna dikkat çekti.
Şarku'l Avsat’ın temasa geçtiği ABD’li bazı siyasi yetkililer, Irak'taki mevcut durumla ilgili endişelerini dile getirerek yaklaşan seçimlerin ‘hiçbir şeyi değiştirmeyeceği’ yönündeki kanaatin varlığına değindi. Nitekim Irak halkının seçimlere dair hevesi azalmış durumda. Yetkililer, silahlı grupların seçimlerde çoğunluğu elde edeceğine, bağımsızların ise seçimlerde büyük bir atılım elde etmek için mücadele edeceğine atıfta bulundu.
Kimliklerini açıklamamayı tercih eden yetkililer, siyasi sahnede hiçbir değişiklik belirtisi olmadığını, zirâ bu seferki seçimlere farklı isimlerle girecek olan ‘silahlı grupların ‘devletin tüm eklemlerini kontrol ettiğini’ ifade etti. Aynı zamanda “Irak'ta devlet Haşdi Şabi tarafından neredeyse ele geçirilmiş durumda. Hala Irak'ta en büyük ele sahip olan İran, büyük güçlerin koordine uluslararası baskısı olmadan herhangi bir siyasi taviz vermeyecek. Onu taviz vermeye itmenin tek yolu bu iken, ne yazık ki bu yönde uluslararası bir istek yok. Çünkü mevcut atmosferda mevcut ABD yönetimi ve Avrupalıların yaklaşımda bulunarak sabrediyor. Tüm bu gerçekler bölge ülkelerini İran ile bir arada yaşamanın yollarını aramaya sevk ediyor” ifadelerini kullandı.
ABD yönetiminin silahlı gruplar ve İran’a yönelik ‘güçlü bir tonda’ bulunmadığına dikkat çeken yetkililer, zirâ İran'ın bölgedeki rolünün müzakere masasında olmayacağını vurguladığını, ABD’nin ise müzakereleri başarısızlığa uğratmak istemediğini hatırlattı.
Diğer yandan Birleşik Devletler Barış Enstitüsü, Irak'ta hukukun üstünlüğünü ve insan haklarına saygıyı destekleyen, aşiretlerin rolünün devletinkine üstün gelmemesi için aşiret hukuku hükümlerini değiştirmeyi amaçlayan bir anlaşma imzalayarak popüler ve demokratik bir atılım gerçekleştirmeyi başardı.
Enstitünün Orta Doğu ve Kuzey Afrika Programları Direktörü Dr. Elie Ebu Avn, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Sünni ve Şii’lerden güçlü bir destek alan söz konusu anlaşmanın başta kadın hakları olmak üzere insan hakları ilkelerine uygun olmayan aşiret hukukunun bazı hükümlerini değiştirmeyi amaçladığını belirtti. Ebu Avn aynı zamanda “Anlaşmaya varmak büyük ve önemli bir adımdı. Anlaşmadan sonraki uygulama aşaması en önemlisi. Kamuoyu büyüklerini anlaşmanın uygulanması için desteğe çağıracağız. Fikrin temeli, ABD Barış Enstitüsü ile çalışan yerel Iraklı ortaklardan çıktı. Irak makamları ve dini referanslar tarafından kabul edilen fikir, daha sonra ABD Dışişleri Bakanlığı-İnsan Hakları Ofisi'nden sağlanan fonla hayata geçirildi. Irak'taki stratejimiz duraksamalı değil sürekli; esnekliği ve sürekli çalışmayı gerektiriyor” açıklamalarında bulundu.



Süveyda'da tırmanan çatışmalar ve "devletin geri dönüşü" bahsi

İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
TT

Süveyda'da tırmanan çatışmalar ve "devletin geri dönüşü" bahsi

İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)

Binlerce Arap aşiret savaşçısı, Dürzi gruplara karşı Bedevileri desteklemek üzere Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetine akın ederken, pazar gününden bu yana devam eden ve yüzlerce kişinin ölümüne ya da yaralanmasına neden olan çatışmaların tırmanmasını önlemek için “devletin vilayete geri dönmesi” üzerine bahis oynanıyor gibi görünüyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre İsrailli bir yetkili, "Güneybatı Suriye'de devam eden istikrarsızlık nedeniyle İsrail, (Suriye) iç güvenlik güçlerinin önümüzdeki 48 saat boyunca Süveyda eyaletine sınırlı girişine izin vermeyi kabul etti" dedi. Bu, hükümet güçlerinin birkaç gün önce eyalete girdiğinde bombalanması ve Başbakan Ahmed eş-Şara hükümetinin onları geri çekmesine yol açan İsrail'in tutumunda bir değişikliği temsil ediyor. Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, İsrail'in tutumundaki değişikliğin Amerikan baskısı sonucu olduğunu belirtti.

Ancak dün akşam itibarıyla hükümet güçleri, Arap kabilelerinin şehre doğru ilerlemeye çalışmasıyla çatışmaların tırmandığı Süveyda'ya henüz dönmedi.

Acil Durum ve Afet Yönetimi Bakanlığı 650'den fazla ölü ve yaralı olduğunu bildirirken, AFP’nin haberine göre Suriyeli bir doktor, Süveyda hastanesine pazartesi gününden bu yana 400'den fazla ceset geldiğini söyledi.