136 ülkeden küresel kurumlar vergisi anlaşmasına onay

Anlaşma ile çok uluslu şirketler 2023'ten itibaren faaliyette bulundukları her ülkede en az yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutulacak.

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

136 ülkeden küresel kurumlar vergisi anlaşmasına onay

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), çok uluslu şirketlerin faaliyette bulundukları ülkelerde 2023'ten itibaren en az yüzde 15 oranında vergilendirilmesine yönelik anlaşmanın 136 ülke tarafından kabul edildiğini bildirdi.
OECD, aralarında ABD, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya ve Türkiye'nin de yer aldığı, küresel Gayrisafi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 90'ınından fazlasını temsil eden 136 ülkenin uluslararası vergi reformuna yönelik anlaşmayı kabul ettiğini açıkladı.
Açıklamada, söz konusu reformun çok uluslu şirketlerin 2023'ten itibaren en az yüzde 15 vergi oranına tabi tutulmasını sağlayacağı kaydedildi.
Böylece dünyanın en büyük ve en karlı 100'e yakın çok uluslu şirketinden elde edilen 125 milyar dolardan fazla karın dünya çapında ülkelere yeniden tahsis edileceği belirtilen açıklamada, söz konusu şirketlerin faaliyet gösterdikleri yerlerde adil bir vergi payı ödemelerinin ve kar elde etmelerinin sağlanacağı aktarıldı.

Estonya, Macaristan ve İrlanda da katıldı
Açıklamada, Estonya, Macaristan ve İrlanda'nın da katılmasıyla anlaşmanın artık tüm OECD ve G20 ülkeleri tarafından desteklendiği belirtilerek, Kenya, Nijerya, Pakistan ve Sri Lanka'nın ise henüz anlaşmaya katılmadığı kaydedildi.
İki ayaklı çözümün 13 Ekim'de Washington'da yapılacak G20 Maliye Bakanları toplantısının ardından ay sonunda Roma'da yapılacak G20 Liderler Zirvesi'nde sunulacağına işaret edilen açıklamada, anlaşmanın vergi rekabetini ortadan kaldırmayı amaçlamadığı ancak buna sınırlamalar getireceği aktarıldı.
Açıklamada, ilk ayakta en büyük ve en karlı çok uluslu şirketlere göre ülkeler arasında karın ve vergi haklarının daha adil bir şekilde dağıtılmasının sağlanacağı ifade edildi.

2022'de imzalanması 2023'te uygulanması hedefleniyor
OECD'nin açıklamasında, küresel satışları 20 milyar avronun ve karlılığı yüzde 10'un üzerinde olan çok uluslu şirketlerin yeni kurallar kapsamında olacağı kaydedildi.
Açıklamada, ikinci ayakta ise yüzde 15 olarak belirlenmiş bir küresel asgari kurumlar vergisi oranının getirildiği, yeni asgari vergi oranının geliri 750 milyon avronun üzerinde olan şirketler için geçerli olacağı ve yıllık yaklaşık 150 milyar dolar ek küresel vergi gelirinin elde edileceğinin tahmin edildiği ifade edildi.
Çok taraflı anlaşmanın 2022'de imzalanmasının hedeflendiğine dikkat çekilen açıklamada, 2023'te ise etkin bir şekilde uygulanmasının planlandığı bildirildi.

OECD 2012'den bu yana üzerinde çalışıyordu
Dünya genelinde kurumlar vergisi oranları 1980'den bu yana düşüş eğilimine girerken, küresel ekonomide kurumlar vergisinde asgari bir oran belirlenmesine yönelik çağrılar seslendirilmeye başlanmıştı.
OECD'nin 2012'de bu yana üzerinde çalıştığı ve 140 ülke arasındaki müzakereleri koordine ettiği küresel kurumlar vergisi düzenlemesi, ABD'de Biden yönetiminden gelen destekle küresel ekonominin gündemindeki yerini yeniden almıştı.
Son olarak OECD, temmuz ayı başında, çok uluslu şirketlerin faaliyette bulundukları ülkelerde en az yüzde 15 vergilendirilmesi konusunda 130 ülkenin anlaşmaya vardığını bildirmişti.
Şirketlere cazip vergi oranları sunan İrlanda ve Macaristan gibi ülkeler, küresel vergi anlaşmasına katılmayı reddediyordu.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal