Uzmanlar uyardı: Yoksul ülkeler aşılanmadan Kovid-19 sona ermeyecek

Düşük aşılama oranları endişeye neden oluyor.

Uzmanlar uyardı: Yoksul ülkeler aşılanmadan Kovid-19 sona ermeyecek
TT

Uzmanlar uyardı: Yoksul ülkeler aşılanmadan Kovid-19 sona ermeyecek

Uzmanlar uyardı: Yoksul ülkeler aşılanmadan Kovid-19 sona ermeyecek

Oxford aşısının ortak geliştiricilerinden Sarah Gilbert ve Salgın Hazırlık Yenilikleri Koalisyonu (CEPI) CEO'su Dr. Richard Hatchett, uluslararası topluma yoksul ülkelerde yaşayanları aşılamak için daha fazla çaba sarf edilmediği sürece salgının bitmeyeceğini bildirdi.
Araştırmacılar, Science Translational Medicine dergisinde dün yayımlanan makalelerinde, geçen ayın sonu itibariyle dünya nüfusunun yüzde 41,5'inin en az bir doz mevcut aşı aldığına ancak yoksul ülkelerde bu oranın sadece yüzde 1,9'a düştüğüne dikkat çektiler.
Eşitsizliğin, bazı zengin ülkelerdeki yüksek aşılama oranlarına bakıldığında, en yoksul ülkelerde daha belirgin hale geldiğini belirten araştırmacılar adaletsiz aşı dağıtımının herkes üzerinde etkileri olduğunun altını çizdiler.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
"Bu durum sadece yoksul ülkelerdeki milyonlarca insanın hayatını sürekli riske atmakla kalmıyor, aynı zamanda salgının uzamasına da yol açıyor. Salgın ne kadar uzun sürerse mevcut aşılar da o kadar yararsız olacak. Durum daha kötü hale gelecek. Dahası ölümcül patojenlerin gelişmesine sebep olabilecek yeni varyantların ortaya çıkma ihtimali de o derece yüksek olacak."
Araştırmacılar tüm bu tabloya rağmen üretilen aşıların sayısının hızla artması ve yakında herkes için yeterli hale gelecek olması nedeniyle umutlular. Ancak yine de tüm hikâyenin bundan ibaret olmadığı konusunda uyarıda bulundular.
Büyük miktarlarda aşı üretmenin bunları uzak bölgelere göndermekten çok daha kolay olduğunu ifade eden araştırmacılar, yoksul ülkelerin hükümetlerine milyarlarca doz aşı göndermenin herkesin tedavi olması için yeterli olmayacağını kaydettiler.
Uzmanlara göre birçok yoksul ülkede aşıların dağıtılmasına izin veren bir sağlık sistemi veya altyapı bulunmuyor. Ayrıca aşıların nasıl uygulanacağını bilen veya çevrelerindeki insanlara aşının önemi hakkında bilgi veren uzmanlar açısından da eksiklikler yaşanıyor. Bu nedenle salgının sona ermesi için zengin ülkelerin aşı çabalarına yardımcı olmak için çaba göstermeleri gerekiyor. Zira herkes güvende olana kadar kimsenin güvende olmadığı konusunda uyarıda bulunuluyor.



Kelliğe sürpriz çözüm: Şeker jeli saçları yeniden çıkarıyor

Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)
Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)
TT

Kelliğe sürpriz çözüm: Şeker jeli saçları yeniden çıkarıyor

Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)
Deoksiriboz, DNA diye de bilinen deoksiribonükleik asidin oluşumunda etkili (Unsplash)

Pek çok kişi saçlarının azalmasını dert ederken bilim insanları da çözüm için uğraşıyor. 

Birleşik Krallık'taki Sheffield Üniversitesi ve Pakistan'dan COMSATS Üniversitesi'ndeki araştırmacılarsa bu konuya odaklanmadıkları bir çalışma sırasında ilginç bir bulguya rastladı. 

Vücutta kendi kendine oluşan bir şeker cinsi olan deoksiribozun bölgesel uygulamada farelerin yarasını nasıl iyileştirdiğini araştıran bilim insanları, yaraların etrafındaki tüylerin normalden daha hızlı uzadığını fark etti. 

Bunun üzerine testosteron kaynaklı tüy kaybı yaşayan erkek farelerin sırtlarındaki kılları alıp onlara düşük dozda deoksiriboz jeli verdiler.

Kılların çıplak deriden kalın, uzun ve sağlıklı bir şekilde çıktığı görüldü. 

Jelin minoksidil adlı ilaçla aynı etkiyi sağladığı tespit edildi. Kılların yüzde 80-90'a varan oranda yeniden uzadığı saptandı. 

Hem jel hem de minoksidilin verildiği durumlardaysa anlamlı bir farka rastlanmadı. 

Sheffield Üniversitesi'nden Sheila MacNeil çalışmalarıyla ilgili şöyle diyor:

Araştırmamız saç kaybında, doğal bir şekilde oluşan deoksiriboz şekerini kullanıp kıl foliküllerine giden kanı artırarak saçın uzamasını sağlamak kadar basit bir çözümü ortaya koyuyor.

ık8ol
Üç haftalık süreçte çekilen fotoğraflar etkiyi gözler önüne serdi (Muhammad Anjum ve çalışma arkadaşları/COMSATS)

Kalıtsal kellik ya da erkek tipi saç dökülmesinde genler, hormon seviyeleri ve yaşlanma rol oynuyor. 

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) toplumun yüzde 40'ını etkileyen bu duruma dair yalnızca iki ilacı onayladı. 

Minoksidilin etkili olmadığı durumlarda finasterid kullanılıyor. Vücuttaki testosteron akışını sağlayan bu ilaç, henüz kadınların kullanımına açık değil.

Erkeklerde saç kaybını yüzde 80-90 azaltabilen bu ilaç, bir kere başlandığında bırakılamıyor. Ereksiyon bozukluğu, göğüs ve testis ağrısı, düşük libido ve depresyon gibi yan etkileri de var.

Deoksiriboz jeli insanlarda olumlu sonuç verebilirse kemoterapi sonrasında saç, kaş ve kirpiklerini kaybedenler dahi bu tedaviden faydalanabilir. 

Frontiers in Pharmacology adlı bilimsel dergide yayımlanan makalenin yazarlarından MacNeil şöyle diyor:

Araştırmamız henüz çok erken safhada ancak sonuçlar umut verici ve daha fazla araştırma yapılmasını gerektiriyor.

Independent Türkçe, ScienceAlert, MDLinx