Brezilya, ABD’nin ardından yeni tip koronavirüse (Kovid-19) bağlı can kayıpları bilançosunun 600 bini aştığı ikinci ülke olma yolunda ilerlerken, sağlık uzmanları tarafından pandemi krizini yanlış yönettiğine ilişkin eleştirilere maruz kalan Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun hükümeti üzerindeki baskı iki katına çıktı.
Reuters haber ajansına göre, ülkenin yavaş bir başlangıçtan sonra aşılama kampanyasını yoğunlaştırması ile enfeksiyon oranlarında düşüş işaretleri görülmeye başlandı. Brezilyalıların yüzde 70’inden fazlası Kovid-19 karşıtı aşının ilk dozunu aldı. Buna karşılık, Haziran ayında 600 bin can kaybını geçmiş olan ABD’de ise nüfusun yüzde 65’i aşılandı.
Brezilya şu ana kadar Delta varyantı salgınının en kötüsünden kaçınmış gibi görünüyor. Zira son derece bulaşıcı olan varyantın yayılmasına rağmen kaydedilen ölüm ve enfeksiyon sayısında azalma görüldü. Kovid-19’a bağlı ölüm oranında Nisan ayında ulaşılan zirvede günlük 3 bin ölümün ardından yüzde 80 oranında düşüş yaşandı. Brezilya artık dünya çapında Kovid-19’a bağlı en fazla günlük can kaybının kaydedildiği ülkeler arasında yer almıyor.
Brezilya Sağlık Bakanlığı Perşembe günü yaptığı açıklamada, 451 kişinin daha Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetmesi ile ülkede kaydedilen toplam can kaybının 599 bin 810’a ulaştığını bildirdi.
Koronavirüs enfeksiyon sayıları dünyanın çeşitli bölgelerinde nispeten bir düşüş kaydederken, ekonominin normal durumuna dönmesi için kullanılan politikalar değişiklik gösteriyor.
Bu bağlamda, Hindistan Perşembe akşamı yaptığı açıklamada, pandemi nedeniyle bir yıldan uzun bir süredir yabancı turistlerin kabul edilmemesinin ardından 15 Ekim itibariyle yabancı turistler için ülkenin kapılarının yeniden açılacağını duyurdu. Açıklamada, Hindistan İçişleri Bakanlığının, 15 Ekim 2021’den itibariyle Hindistan’a gelmek isteyen yabancıların çeşitli bilgilerinin incelenmesinin ardından turist vizesi verilmeye başlanmasına karar verdiği belirtildi. Küresel Aşı İttifakı (GAVI) Başkanı Jose Manuel Barroso dün yaptığı açıklamada, uluslararası COVAX mekanizmasının hala, Ekim ayında Yeni Delhi tarafından söz verildiği üzere Hindistan’ın Kovid-19 karşıtı aşı ihracatına yeniden başlamasını beklediğini söyledi.
Avrupa’da farklılıklar
Avrupa Birliği’nde en düşük aşılama oranına sahip olan Romanya, Avrupa’nın başka bölgelerinde tanık olunan enfeksiyon sayısındaki belirgin düşüşün aksine, Kovid-19 salgınının dördüncü dalgasıyla yüzleşiyor. Ülkede Çarşamba günü rekor bir sayı olarak 331 can kaybının kaydedilmesinin ardından Perşembe günü 24 saat içinde 14 bin 457 yeni vaka ve 263 can kaybı kaydedildi.
Fransa’da ise koronavirüs enfeksiyonları sebebiyle kapatılan sınıfların daha fazlası açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan güncel rakamlara göre, önceki hafta bin 692 sınıf kapalıyken, bu hafta bin 254 sınıf kapalı kaldı.
Ayrıca Pazartesi gününden itibaren ülkenin çoğu bölgesinde ilköğretim öğrencileri için maske kullanımı zorunlu olmamasına karar verildi.
Bununla birlikte, Pasteur Enstitüsü dün (Cuma) yaptığı açıklamada, önümüzdeki aylarda Fransa’daki epidemiyolojik durumun gidişatı ile ilgili olarak temkinli bir iyimserlik gösterdi.
Pfizer’in Kovid-19’a karşı geliştirdiği aşının, 5 ile 11 yaş arasındaki çocuklara uygulanmasına izin verilmesi için ABD’de başvuruda bulunulmasının ardından yaklaşık 28 milyon çocuğun yakında Pfizer aşısı olması mümkün olabilir. Bu adım, birçok ebeveynin sabırsızlıkla beklediği aşı kampanyası için yeni bir adım oldu.
Sağlık yetkilileri, verileri inceledikten sonra birkaç hafta içinde söz konusu yaş grubuna ilk dozların uygulanmasına yeşil ışık verebilir.
Rekor bilanço
Papua Yeni Gine’deki Kovid-19 krizi, resmi makamların bildirdiğinden çok daha kötü olabilir. Ülkedeki hastaneler hızla kötüleşen durumla başa çıkmak için mücadele ederken, dün yayınlanan yeni veriler enfeksiyon sayısında keskin bir artış olduğunu gösterdi. 9 milyonluk bir nüfusa sahip olan Papua Yeni Gine, salgının başlangıcından bu yana Kovid-19’a bağlı olarak 245 ölüm ve 23 binin biraz altında vaka kaydedildiğini bildirdi.
Ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileri, vaka sayısının 60 bin 918 civarında olduğunu yani resmi makamlar tarafından yayınlanan rakamlarının neredeyse üç katı olduğunu gösteriyor.
Adil bir aşı dağıtımı çağrısı yineleniyor
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres Perşembe günü, zengin ülkelerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşıları üzerindeki kontrolünü ‘ahlak dışı’ ve ‘aptalca’ olarak nitelendirerek, bu durumun tehlikeli olabilecek mutasyonların ortaya çıkmasına zemin hazırladığını belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ile düzenlediği ortak basın toplantısında, aşılara erişimdeki eşitsizliğin, Kovid-19 salgınının en iyi müttefiki olduğunu belirten Guterres, aşıların adil bir şekilde dağıtılmamasının sadece ahlak dışı değil, aynı zamanda ‘aptalca’ olduğunu vurguladı. Ayrıca, Guterres, bu durumun mutasyona uğramış varyantların özgürce evrimleşmesine izin verdiğini dolayısı ile milyonlarca kişinin ölümüne ve ekonomik gerilemenin devam etmesine yol açtığını belirtti.
WHO, içerisinde yaptığı bu açıklamalarda, tüm ülkelere Eylül ayı sonuna kadar nüfusunun yüzde 10’unun aşılanmasının sağlanması çağrısında bulunmuştu. Tedros, basın toplantısında bu hedefi 56 ülkenin başaramadığını ancak bunun kendi hatalarından değil, aşı eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.
WHO şimdi ise tüm ülkelere nüfuslarının yüzde 40’ını yıl sonuna kadar, yüzde 70’ini ise 2022’nin ortalarına kadar aşılamaları çağrısında bulunuyor. Tedros bu hedeflere ulaşmak için en az 11 milyar doz aşı gerektiğini belirtti. Bunun bir tedarik sorunu değil, uygulama sorunu olduğunu vurguladı. WHO yetkilisi, Eylül sonuna kadar dünya çapında yaklaşık 6,5 milyar doz uygulandığını bildirerek, “Küresel üretimin ayda 1,5 milyar doza ulaşması göz önüne alındığında, aşıların adil bir şekilde dağıtılması şartıyla küresel aşılama hedeflerini gerçekleştirmeye yetecek kadar tedarik olacak gibi görünüyor” dedi.
Guterres ise, “Adil bir dağıtımı sağlamak için yaklaşık 8 milyar dolar tahsis edebilirsek, yıl sonuna kadar aşılamada tüm ülkelerin nüfusun yüzde 40’ına ulaşabiliriz” ifadelerini kullandı. Paranın nasıl kullanılacağı ile ilgili detay verilmedi.
WHO, en az 11 milyar doz aşıya ulaşılması için, aşı üreticilerine teknolojilerini diğer ülkelere aktarmalarını isterken uluslararası COVAX sisteminin ve Afrika Birliği tarafından kurulan Afrika Aşı Edinme Fonu’nun (AFAT) desteklenmesi çağrısında bulundu.
WHO ayrıca zengin ülkelere, yetişkinlerin ve ergenlerin tamamını aşılamadan önce, sağlık çalışanları, enfeksiyona karşı savunmasız kişiler ve yaşlıların aşılanması için aşı dozları paylaşma çağrısında bulundu.
Tedros ayrıca, WHO’nun en yaygın semptomları yorgunluk, nefes darlığı ve bilişsel bozulma olarak bilinen Uzun Kovid tanımını benimsediğini belirtti. Tanıma göre, bu semptomların en az iki ay görülmesi ve alternatif bir tanı ile açıklanamıyor olmasını gerektirdiğini açıkladı.
Çeşitli istatistik kurumlarının verilerine göre salgın yaklaşık 5 milyon kişinin ölümüne neden oldu. Salgına bağlı en fazla ölüm ABD’de (710 bin 180) kaydedildi. ABD’yi Brezilya (599 bin 810), Hindistan (450 bin 127) ve Meksika (281 bin 121) takip ediyor.
WHO, Kovid-19 ile doğrudan veya dolaylı olarak kaydedilen ölüm oranlarını dikkate alarak, salgın bilançosunun resmi olarak duyurulan bilançodan iki veya üç kat daha fazla olabileceğini düşünüyor.