Hamideti: Sudan’da polis ve istihbarat birimlerini sadece seçilmiş cumhurbaşkanına devrederiz

Sudan Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf, anayasanın ihlali ile mücadele sözü verdi.

Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti). (Reuters)
Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti). (Reuters)
TT

Hamideti: Sudan’da polis ve istihbarat birimlerini sadece seçilmiş cumhurbaşkanına devrederiz

Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti). (Reuters)
Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti). (Reuters)

Sudan’da Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Birinci Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti), Genel İstihbarat Teşkilatı ve polis birimlerinin geçiş hükümetinin askeri bileşenine bağlı olduğunu bildirdi. Söz konusu açıklamalar, Sudan Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf tarafından ise tepkiyle karşılandı. Yusuf, Hamideti’nin açıklamalarını anayasanın ihlali olarak bu yöndeki bildirilerle kararlı bir şekilde mücadele etme sözü verdi.
Hamideti, perşembe günü öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada Genel İstihbarat Teşkilatı ve polis birimlerinin askeri kurumlar olmaları dolayısıyla sivil bileşene devretmeye karşı çıktı. "Bunlar ancak seçilmiş bir cumhurbaşkanına devredeceğimiz askeri kurumlardır" dedi. Hükümetin sivil bileşenini, baskı uygulamak ve Karakuş’un yönetimini yeniden kurmak için iki kurumu da kontrol etmeyi istemekle suçladı. Bu kurumların teslimi sürecinde herhangi bir şart koşmayacaklarını belirten Hamideti tüm yetkilerin anayasaya uygun olarak devredileceğini kaydetti.
Halid Ömer Yusuf dün resmi Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, güvenlik ve askeri teşkilatların geliştirilmesi ve düzenlenmesinin, ülkedeki sivil demokratik geçişin başarısını belirleyecek önemli bir mesele olduğunu söyledi. Hamideti’nin açıklamalarının, anayasal yükümlülüklerin ve görevlerin yerine getirilmesine doğrudan bir tehdit olarak nitelendirerek “Onunla ciddi ve sağlam bir şekilde mücadele edeceğiz” ifadesini kullandı.
Hamideti’nin açıklamalarının anayasaya açıkça aykırı olduğunu belirten Halid Ömer Yusuf, anayasanın 36’ıncı maddesine göre polis teşkilatının yürütme makamına, 37’inci maddesine göre de istihbarat servisinin iktidara ve yürütme makamlarına bağlı olduğunu söyledi. Bu iki kurum için özel bir şart olmadığını kaydetti.
Hamideti, Egemen Meclisi'n yetkisini sembolik olarak nitelendirerek iktidarda kalmak istemediklerini, Genel Komutanlığın oturma eyleminin dağıtılması, barışçıl protestocuların öldürülmesi suçları ile vahşet uygulamalarına dair soruşturma yapmak için kurulan bağımsız soruşturma komisyonunun feshedilmesini istediklerini bildirdi. Hamideti, “Biz, soruşturma komisyonunu tehdit etmiyoruz. Sonuçları görmek için onlardan daha istekliyiz. Komisyonun kararlarının en kısa zamanda açıklanmasını umuyoruz” dedi.
Darbe girişiminin, silahlı kuvvetler tarafından yüksek profesyonellik ile kan dökülmeden engellendiğine dikkat çeken Hamideti, “Darbeciler ülkedeki her şeyi ele geçirmiştiler. Planlı ve organize bir darbe girişimiydi. Başarılı olsalardı boğazımızı keseceklerdi” ifadesini kullandı.
Hamideti, Egemenlik Konseyi Başkanlığı’nın sivil bileşene devredilmesine yönelik bir soruyu şöyle cevapladı:
"Bunları konuşmak için henüz erken. Askeri bileşen olarak biz mecliste sandalye kazanmakla ilgilenmiyoruz. Ama onların tek isteği sandalye kazanmak. Ülkenin, tüm altyapısı yok edildikten sonra uçuruma doğru gittiğini görmezden geliyorlar.”



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.