2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Gurnah, Avrupa’nın göçmenlere yönelik politikalarını 'insanlık dışı' olarak nitelendirdi

2021 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Abdurrezzak Gurnah (EPA)
2021 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Abdurrezzak Gurnah (EPA)
TT

2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Gurnah, Avrupa’nın göçmenlere yönelik politikalarını 'insanlık dışı' olarak nitelendirdi

2021 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Abdurrezzak Gurnah (EPA)
2021 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Abdurrezzak Gurnah (EPA)

2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Tanzanya doğumlu yazar Abdurrezzak Gurnah, göçmenlik konularını ele almaya devam edeceğini belirtti. Gurnah, Brexit'i bir ‘hata’ ve Avrupa hükümetlerinin göçmenlere yönelik politikalarını ise ‘insanlık dışı’ olarak nitelendirdi.
Zanzibar doğumlu 72 yaşındaki İngiliz romancı, Doğu Afrika'daki sömürge dönemi, sömürgecilik sonrası dönemi ve iki dünya arasında sıkışıp kalan mültecilerin acılarını konu alan romanlarıyla tanınıyor. Abdurrezzak Gurnah, geçtiğimiz Perşembe günü 2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştı.
Gurnah, ödülünün açıklanmasının ertesi günü Londra'da düzenlediği basın toplantısında, Nobel'i kazanmayı beklemediğini ifade ederek, "Yazabildiğinizin en iyisini yazarsınız ve işlerin iyi gitmesini umarsınız" dedi.
10 romanı ve kısa öyküleri bulunan Abdurrezzak Gurnah, çalışmalarının temellerini oluşturan konular ve dünya görüşü hakkında açık yüreklilikle konuşmaya devam edeceğini vurguladı. Gurnah, rol yapmadığını, düşündüğü şeyi söylediğini kaydetti.
Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Afrika doğumlu beşinci yazar olan Gurnah, 1967'de Zanzibar'dan kaçtı ve İngiltere’ye giderek İngiliz vatandaşlığı aldı.
Yazar, Britanya'da yaklaşık 50 yıldan sonra ırkçılığın azaldığını ancak kurumlarının hala ‘otoriter’ olduğunu düşünüyor.
Afrikalı yazar ayrıca, Almanya gibi diğer Avrupa ülkelerinin ‘sömürge geçmişiyle yüzleşmeyen’ politikalarını da eleştirdi.
Nobel ödüllü yazar, Avrupa hükümetlerinin Afrika ve Ortadoğu'dan göç konusundaki katı tutumunu da kınadı ve bunu ‘acımasız ve mantıksız’ olarak nitelendirdi.



Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
TT

Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)

Bağımsız filmleriyle tanınan yönetmen ve aktör Mark Duplass, buluntu film tarzındaki korku serisi Creep ve Creep 2'deki eksantrik seri katil Josef rolüyle geri döndü.

Duplass, bu kez dehşeti televizyona taşıyor.

ABD'de Shudder ve AMC+'ta ekranlara gelen yeni dizi The Creep Tapes, Josef'in her bölümde farklı bir kurbanla maceralarını konu alıyor. 

Duplass, tüyler ürperten hikayeleri 25 dakikalık bölümlere bölerken, klasik sitcom'lardan ilham almış. 

Kulağa çılgınca gelse de The Creep Tapes'in, insanlara pandemi sırasında ailemle birlikte Friends ve Seinfeld'i art arda izlerken hissettiğim gibi hissettirmesini istedim.

"Kendimizi rahatlamış hissediyoruz"

ABD merkezli köklü gazete New York Times'a konuşan 47 yaşındaki aktör, yeni projesinden bahsederken şöyle dedi:

Jenerikten önce bir sahne var. Sonra jenerik başlıyor ve kendimizi rahatlamış hissediyoruz. Bu, tuhaf bir şekilde, bu karakteri seven insanlar için bir rahatlama ve eğlence dizisi olacak. Rahatsızlığın rahatlığı.

Duplass dizi boyunca korku faktörünün azalacağından endişe ettiğini de anlattı. Bunun yerine, mizahın yeni bir dehşet duygusu yarattığını keşfetmiş.

"Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız"

Amerikalı oyuncu, "İşin içine daha fazla mizah kattığımızda insanların çok daha rahatladığını gördük" diyerek ekledi: 

Bu kez zamanı geldiğinde korku daha yoğun bir seviyeye ulaştı. Mizah, herkesin benim bir katil olduğumu zaten bildiği gerçeğiyle kaybettiğimiz şok etkisini geri getirmemizi sağlıyor.

Mizah faktörünün büyük ölçüde dizinin doğaçlama doğasından geldiğini aktaran Duplass, "Hikayeyi bir gece önce ve sahneyi çekerken yazıyoruz" diye ekledi:

Buluntu film tarzında olduğu için doğaçlama yapıp daha sonra düzenleyemezsiniz. Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız. Çekim bittiğinde, aslında yazı da bitmiş oluyor.

Prömiyerini 15 Kasım'da yaptı

Yönetmen koltuğunda Patrick Brice'ın oturduğu dizi, prömiyerini 15 Kasım'da yaptı. 

2014 yapımı psikolojik korku filmi Creep ve 2017 tarihli devam filmi Creep 2, halen Netflix'te izlenebiliyor. 

Aynı evrende geçen The Creep Tapes ise henüz Türkiye'deki bir yayın platformunda gösterilmiyor.

Independent Türkçe, IndieWire, New York Times