Irak’ta seçim süreci öncelikli grupların oy kullanmasıyla başladı

Bağdat ve Erbil’de görevli subaylar ve güvenlik birimleri de dün oylarını kullandılar. (AFP)
Bağdat ve Erbil’de görevli subaylar ve güvenlik birimleri de dün oylarını kullandılar. (AFP)
TT

Irak’ta seçim süreci öncelikli grupların oy kullanmasıyla başladı

Bağdat ve Erbil’de görevli subaylar ve güvenlik birimleri de dün oylarını kullandılar. (AFP)
Bağdat ve Erbil’de görevli subaylar ve güvenlik birimleri de dün oylarını kullandılar. (AFP)

Irak’ta ordu, polisi ve güvenlik unsurlarının yanı sıra sığınmacılar ve tutuklular, ülkede 2005'ten bu yana düzenlenen beşinci parlamento seçimi için dün oy kullandılar. Söz konusu gruplar genel seçimlere 48 saat kala, öncelikli olarak oy kullanma hakkına sahipler.
Haşdi Şabi mensupları ise dün yapılan güvenlik teşkilatlarına özel oylamaya katılım sağlamadı. Zira Haşdi Şabi Başkanlığı, üye listelerini ve sayılarını kayıtların kapanma tarihinden önce Seçim Komisyonu’na sunamadı. Bunun yerine, yarın yapılması planlanan seçimlerde ikamet ettikleri yerde oy kullanacakları belirtildi.
Bağımsız Seçim Komisyonu istatistiklerine göre özel oylamaya toplam 1 milyon 75 bin 727 güvenlik ve askeri unsur, 120 bin 126 sığınmacı ve 676 mahkum katıldı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de (IKBY) dahil olmak üzere tüm ülkede 599 seçim merkezi tahsis edildi. Söz konusu merkezlerde güvenlik güçleri mensupları için 2 bin 584 sandık açıldı. Çoğunluğu Ninova ve IKBY’de bulunan 27 kamp için 68 seçim merkezi tahsis edilirken cezaevlerindeki mahkumlara 6 seçim merkezi ayrıldı.
Irak Başbakanı Mustafa el Kazimi dün öğleden sonra, başkent Bağdat’taki seçim merkezlerine giderek oy verme sürecini yerinden izledi. Başbakan açıklamasında, katılım oranının iyi olduğunu söyledi. Irak hükümetinden yapılan açıklamaya göre Ortak Harekat Komutanlığı ile Seçim Koruma Yüksek Güvenlik Komitesi’ni ziyaret eden Kazimi, “Seçim sürecini korumakla görevlendirildiniz ve seçimlerin gidişatını sizinle birlikte takip ediyorum” dedi.
Başbakanlık Medya Ofisi, Karkh ve el Rusafa bölgelerindeki bir dizi seçim merkezinde gerçekleştirilen özel oylama sürecinin ilerleyişinin de takip edildiğini bildirdi. Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Kazimi’nin güvenlik planını sahada takip ettiği aktarıldı.
Seçim Komisyonu, özel oylamaya katılım yüzdesinin dün öğlen saatlerine kadar yaklaşık yüzde 40’a ulaştığını, ülkenin güneyindeki Meysan vilayetinin ise yüzde 45 ile en yüksek katılım oranını kaydettiğini duyurdu.
Yüksek Güvenlik Seçim Komitesi’nden yapılan açıklamada da oylamanın ‘tarafsız bir şekilde, her türlü baskıdan uzak’ bir biçimde gerçekleştiği vurgulandı.
Irak İçişleri Bakanlığı önceki gün, Sadr blokundan adayların videolarını paylaşan memurlara soruşturma açılması talimatını vermişti. Bakanlık tarafından yayınlanan belgeye göre kurul,  Adli Polis Departmanı Müdürü Tuğgeneral Eyüp Cerah Abdulhasan, İkinci İlçe Emniyet Müdürü Ali Matar Mazlum ve Planlama ve Takip Departmanı Direktörü Raid Kerim Salih hakkında, Facebook gibi sosyal medya hesaplarında videoyu yayınlamalarının yanı sıra talimat ve kontrollere aykırı olarak seçim propagandası yapmaları hakkında soruşturma yapacak.
Irak seçim yasası, subay ve askeri personelin istifalarını sunmadan seçimlere katılmasına izin vermiyor. Irak anayasası ayrıca sivillerin savunma ve içişleri bakanlıklarındaki görevlerini bırakmalarını ve eğer üst düzey subaylarsa ordudan, polis iseler emniyetten istifa etmelerini şart koşuyor.
Birleşmiş Milletler Irak'a Yardım Misyonu (UNAMI), tüm tarafları ‘her Iraklının kendi seçtiği adaylara oy verme özgürlüğüne saygı duymaya’ çağırdı. UNAMI, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ‘Iraklıların baskı, korkutma ve tehditlerin olmadığı bir ortamda diledikleri gibi oy kullanma güvenine sahip olmaları’ gerektiğini vurguladı.
Diğer yandan Avrupa Birliği (AB)Seçim Gözlem Direktörü Viola von Cramon dün gerçekleşen özel oylamanın sakin bir ortamda gerçekleştiğini duyurdu. Cramon, INA haber ajansına yaptığı açıklamada, hali hazırda AB delegasyonundan seçim sürecini izlemek için 90 kişi olduğunu söyledi. Yetkili, özel oylamada güvenlik güçleri mensuplarının da yer alacağını belirterek seçim sürecinin sakin geçmesinin beklendiğini kaydetti.



İsrail’in Somaliland’da askeri üs kurma girişiminin ardından Mısır’ın muhtemel seçenekleri neler?

İsrail’in Somaliland’da askeri üs kurma girişiminin ardından Mısır’ın muhtemel seçenekleri neler?
TT

İsrail’in Somaliland’da askeri üs kurma girişiminin ardından Mısır’ın muhtemel seçenekleri neler?

İsrail’in Somaliland’da askeri üs kurma girişiminin ardından Mısır’ın muhtemel seçenekleri neler?

Binyamin Netanyahu hükümeti, iç siyasi krizlerden kaçmak amacıyla bölgesel cephelerde gerilimi tırmandırma yarışına girerken, son dönemde Afrika Boynuzu’nda, özellikle de Somaliland’da İsrail kaynaklı “tehlikeli” olarak nitelendirilen hamleler dikkat çekiyor.

Somaliland’da bir İsrail askeri üssü kurulması ihtimali, Mısır ve Arap dünyasının ulusal güvenliğini yeni bir stratejik sınavla karşı karşıya bırakıyor. Kızıldeniz’in girişine yönelik herhangi bir müdahalenin “kırmızı çizgi” olduğu yönündeki resmî ve hukuki uyarılar, bu tür bir adımın bölgeyi daha önce gündeme gelmemiş askerî seçeneklere sürükleyebileceğine işaret ediyor.

Şarku’l Avsat Al Arabiya’dan aktardığı habere göre Askerî tabloyu ayrıntılı biçimde analiz eden Harp Akademileri Yüksek Askerî Çalışmalar Akademisi’nden öğretim üyesi Tümgeneral Usame Mahmud Kebir, yaptığı açıklamalarda, Netanyahu’nun hükümetinin dağılmasını önlemek için siyasi ve askerî gerilimi canlı tutmaya çalıştığını belirtti.

Kebir’e göre İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ederek Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıması, üç temel jeostratejik hedefe dayanıyor:

  • Birincisi, Husileri yakın mesafeden tehdit edebilecek bir askerî üs kurmak;
  • İkincisi, Somali’deki Türk çıkarlarını hedef almak;
  • Üçüncüsü ve en tehlikelisi ise Kızıldeniz’in girişindeki deniz trafiğini kontrol ederek Mısır’a baskı uygulamak. Bu durumun Süveyş Kanalı gelirlerini olumsuz etkileyeceğini ve Etiyopya’nın Nahda Barajı dosyasında Kahire’ye karşı siyasi koz kazanmasına hizmet edeceğini vurguladı.

Mısırlı askerî uzman, Kahire’nin bu girişimleri diplomatik olarak derhal kınadığını, ancak İsrail’in fiilen askerî üs inşasına başlaması halinde sürecin “daha etkili bir aşamaya” evrilebileceğini ifade etti. Kebir, Mısır’ın ulusal güvenliğini ve stratejik kazanımlarını koruyacak yeterli araç ve düzenlemelere sahip olduğunun altını çizdi.

Hukuki ve uluslararası boyuta ilişkin değerlendirmede bulunan uluslararası hukuk profesörü Dr. Muhammed Mahmud Mehran ise, İsrail’in bu adımda ısrar etmesinin “stratejik kırmızı çizginin aşılması” anlamına geleceğini söyledi. Mehran, Al Arabiya.net ve Al Hadath.net’e yaptığı açıklamada, Mısır’ın yalnızca diplomatik seçeneklerle yetinme lüksüne sahip olmadığını; Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesi uyarınca önleyici savunma tedbirleri alma yükümlülüğü doğacağını dile getirdi.

Mehran ayrıca, Somali’nin meşru hükümetiyle Mogadişu’da imzalanan ortak savunma anlaşmaları çerçevesinde Mısır’ın halihazırda bölgede askerî varlık bulundurmasının, Kahire’ye “hukuki ve sahadaki araçlar” sağladığını ve bu sayede gayrimeşru üs kurma girişimlerinin engellenebileceğini belirtti.

Coğrafi mesafenin Mısır Silahlı Kuvvetleri için caydırıcı bir unsur olmayacağını vurgulayan Mehran, Babülmendep’teki hayati çıkarların korunmasının mümkün olduğunu ifade etti.

Mehran, değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: Somaliland’da herhangi bir İsrail askerî varlığı Mısır tarafından tek başına karşılanmayacak; bu adım, 1950 tarihli Arap Ortak Savunma Sistemi ile de karşı karşıya kalacak. Söz konusu sistem, Arap ülkelerini varoluşsal tehditlere karşı ortak hareket etmeye zorunlu kılıyor.


Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu askeri operasyona hazırlık amacıyla Mukalla Limanı’nın tahliyesini istedi

Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)
Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)
TT

Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu askeri operasyona hazırlık amacıyla Mukalla Limanı’nın tahliyesini istedi

Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)
Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)

Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu bugün, tüm sivillere Hadramut ilindeki Mukalla Limanı’nı bir sonraki duyuruya kadar derhal tahliye etmeleri çağrısında bulundu. Koalisyon, bu önlemin onların güvenliğini sağlamak amacıyla alındığını vurguladı.

Tahliye talebinin liman çevresinde yapılacak askeri operasyon hazırlıkları ile birlikte can ve mal güvenliğini korumayı amaçladığını açıklayan Arap Koalisyonu, herkesin verilen talimatlara uymasını ve güvenliklerinin sağlanması için iş birliği yapmasını istedi.

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral el-Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Dr. Reşad el-Alimi’nin Güney Geçiş Konseyi'ne (GGK) bağlı silahlı unsurların Hadramut’taki sivillere karşı işlediği ciddi ve korkunç insani ihlalleri nedeniyle talebi üzerine sivilleri korumak için acil önlemler alınacağını açıkladı. Bu önlemler, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) gerilimi yatıştırmak, GGK güçlerini geri çekmek, mevzilerini Vatan Kalkanı Güçleri'ne devretmek ve yerel makamların sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak için yorulmak bilmeden sürdürdükleri ortak çabaların devamı niteliğinde. Arap Koalisyonu güçleri, bu çabaları bozacak her türlü askeri eyleme, sivil hayatları korumak ve Suud Arabistan-BAE’nin çabalarının başarısını sağlamak için doğrudan ve derhal müdahale edileceğini teyit ediyor.

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı'nın meşru Yemen hükümetine yönelik sürekli desteğini ve kararlı tutumunu teyit eden Tümgeneral Maliki, herkesi ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, itidal göstermeye ve güvenlik ve istikrarı korumak için barışçıl çabalara yanıt vermeye çağırdı.


Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu’ndan Mukalla Limanı’na gelen askeri teçhizata “sınırlı” saldırı

Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare
Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare
TT

Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu’ndan Mukalla Limanı’na gelen askeri teçhizata “sınırlı” saldırı

Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare
Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare

Yemen'de meşru hükümete destek veren Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Mukalla Limanı’nda dışarıdan verilen askeri desteği hedef alan ‘sınırlı’ bir hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral el-Maliki, yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz cumartesi ve pazar günü, iki geminin Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'ndan resmi izin almadan Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na girerken görüldü. İki geminin mürettebatı, izleme sistemlerini devre dışı bıraktı ve çatışmayı körüklemek amacıyla Yemen'in doğu illerindeki (Hadramut ve el-Mahra) Güney Geçiş Konseyi (GGK) güçlerini desteklemek için büyük miktarda silah ve savaş aracı indirdi. Bu eylem, ateşkese ve barışçıl bir çözüm arayışına karşı yapılmış açık bir ihlaldir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2216 sayılı kararı da ihlal edilmiştir.” İfadelerini kullandı.

Tümgeneral Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin Arap Koalisyonu güçlerine yönelik Hadramut ve el-Mahra’daki sivilleri korumak için gerekli tüm askeri önlemleri alması yönündeki talebine dayanarak güvenliği ve istikrarı tehdit eden bu silahların oluşturduğu tehlike ve gerginlik çerçevesinde bu kararı aldıklarını açıkladı.

Arap Koalisyonu Hava Kuvvetleri, bu sabah, Mukalla Limanı’nda iki gemiden indirilen silah ve savaş araçlarını hedef alan sınırlı bir askeri operasyon gerçekleştirdi. Bu operasyon, uluslararası insani hukuk ve geleneksel kurallar çerçevesinde ve hiçbir yan hasar meydana gelmeyecek şekilde belgelendikten sonra gerçekleştirildi.

Tümgeneral Maliki, Arap Koalisyonu’nun Hadramaut ve el-Mahra'da gerilimi azaltmaya ve sükuneti sağlamaya devam edeceğini, meşru Yemen hükümeti ve koalisyonla koordinasyon sağlanmadan herhangi ülkenin Yemen’deki herhangi bir gruba askeri destek sağlamasını engelleyeceğini, böylece Suudi Arabistan ve Arap Koalisyonu’nun güvenlik ve istikrarı sağlama ve çatışmanın yayılmasını önleme çabalarının başarıya ulaşmasının amaçlandığını vurguladı.