Kraliyet ailesi kararını verdi: Prens Andrew artık kamuoyu önüne çıkamaz

Cinsel saldırı ve istismar iddialarından rahatsızlık duyan Kraliyet ailesi Prens Andrew'un kamuoyunda görünmesini istemiyor

Prens Andrew (arka sırada solda) nisanda hayatını kaybeden babası Prens Philip'in cenazesinde kardeşleri Prens Edward (arka sırada sağda), Prens Charles (ön sırada solda) ve Prenses Anne'le (ön sırada sağda) görüntülenmişti (AP)
Prens Andrew (arka sırada solda) nisanda hayatını kaybeden babası Prens Philip'in cenazesinde kardeşleri Prens Edward (arka sırada sağda), Prens Charles (ön sırada solda) ve Prenses Anne'le (ön sırada sağda) görüntülenmişti (AP)
TT

Kraliyet ailesi kararını verdi: Prens Andrew artık kamuoyu önüne çıkamaz

Prens Andrew (arka sırada solda) nisanda hayatını kaybeden babası Prens Philip'in cenazesinde kardeşleri Prens Edward (arka sırada sağda), Prens Charles (ön sırada solda) ve Prenses Anne'le (ön sırada sağda) görüntülenmişti (AP)
Prens Andrew (arka sırada solda) nisanda hayatını kaybeden babası Prens Philip'in cenazesinde kardeşleri Prens Edward (arka sırada sağda), Prens Charles (ön sırada solda) ve Prenses Anne'le (ön sırada sağda) görüntülenmişti (AP)

Kraliçe II. Elizabeth'in çocukları Prens Charles, Prens Edward ve Prenses Anne'in Kraliyet ailesini utandıran cinsel istismar iddialarının ardından kardeşleri Prens Andrew'un akıbetine yönelik toplantı yaptığı ve York Dükü'ne "kapıyı kapattığı" iddia edildi.
Daily Mail'in haberine göre kardeşlerinin Prens Andrew'a sırt çevirmesi ve yeğeni Prens William'ın onu "Kraliyet ailesine tehdit" olarak nitelendirmesinin ardından York Dükü artık kamuoyu önüne çıkmayacak. 
Page Six'in bildirdiğine göreyse Kraliyet ailesine yakın bir kaynak Prens Andrew'a yönelik şu ifadeleri kullandı:
Prens Andrew'un geri dönmesi için dünyada herhangi bir yol bulunmuyor. Aile bunun olmasına asla izin vermeyecek.
İddiaya göre Prens Charles, Prenses Anne ve Prens Edward 9 ay önce bir toplantı yaptı ve kardeşleri için geri dönüşün olmayacağına karar verdi. York Dükü görünüşe göre yeğenleri tarafından da pek sevilmiyor.
Bir başka Kraliyet kaynağı tahta geçme sırasında babası Prens Charles'ın ardından ikinci basamakta yer alan Prens William'ın amcası Prens Andrew'dan hoşlanmadığını ve onu aileye bir tehdit olarak gördüğünü söyledi. 
Prens Andrew hakkında 17 yaşındayken kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla dava açan Virginia Roberts Giuffre tazminat talep ediyor. Giuffre, Prens Andrew'un eski arkadaşı ve cinsel saldırıdan hüküm giyen Jeffrey Epstein'ın kendisini 2001'de Londra'ya götürdüğünü ve "Prens'le ilişkiye zorlandığını" öne sürüyor. 
 Independent Türkçe, Daily Mail, Page Six
 



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.