WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Mandhari Şarku’l Avsat’a konuştu: Aşılar korona varyantlarına karşı da güvenlidir

Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)
Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)
TT

WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Mandhari Şarku’l Avsat’a konuştu: Aşılar korona varyantlarına karşı da güvenlidir

Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)
Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)

Afrika kıtasında düşük gelirli ve henüz temel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda Kovid-19 aşıları alamamış olan ülkelerin büyük bir çoğunluğunun zorluklarla yüzleştiği bir dönemde, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari Kovid-19 karşıtı aşıların ciddi semptomlara sahip Kovid-19 enfeksiyonuna karşı koruma etkinliğinin, virüsün varyantlarının ortaya çıkmasından etkilenmediğini, aşıların ciddi semptomlu enfeksiyon geliştirme ve can kaybını engelleme konusunda oldukça etkili olmaya devam ettiğini belirtti.
El-Mandhari Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda, “Bu yılın sonuna kadar tüm ülkelerin nüfusunun yüzde 40’ını, gelecek yılın ortalarında ise yüzde 70’ini aşılama hedefine ulaşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
El-Mandhari’nin belirttiğine göre, koronavirüsün küresel düzeydeki varyantları ile ilgili son gelişmeler olarak, Alfa varyantı vakaları 193, Beta varyantı vakaları 142, Gama varyantı vakaları 96 ülke ve bölgede bildirilirken, Delta varyantı vakaları 21 Eylül itibari ile WHO’nın 6 ana bölgesindeki 185 ülke ve bölgenin tamamında rapor edildi.
El-Mandhari Doğu Akdeniz Bölgesi’nde resmi olarak Alfa varyantı vakaları bildiren ülke sayısının 21’e ulaştığını, Beta varyantı vakası bildiren ülke sayısının 18, Gama varyantı vakası bildiren ülke sayısının 5, Delta varyantı vakası bildiren ülke sayısının ise 16 olduğunu açıkladı. Doğu Akdeniz Bölge yetkilisi ayrıca bir kişinin aşılandıktan sonra Kovid-19 ile enfekte olsa bile genellikle hafif semptomlu bir enfeksiyon geliştirdiğini belirtti.
Afrika kıtasındaki aşı kıtlığı ve bu konuda önerilen planlar konusunda karşılaşılan zorluklarla ilgili el-Mandhari, en önemli zorluğun aşıların temini ve ardından entegre bir aşılama sürecinin başlatılması için gerekli kaynakların kıtlığının yanı sıra sağlık çalışanlarının eğitim ihtiyacına ilişkin zorluklar ile sağlık personelinin kişisel olarak korunması, aşıların depolanması ve taşınması için gerekli altyapının sağlanması olduğunu vurguladı.
WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü, “Zengin ülkeler bu yıl içinde bir milyardan fazla aşı dozu, 2022’de ise yüz milyonlarca aşı dozu bağışlama taahhüdünde bulundular. Bu bize umut veriyor. Ancak Afrika ve sınırlı gelire ülkeler sahip ülkeler bekleyemez. Bu nedenle ülkelere ve ilgili makamlara, aşı dağıtımının daha adil hale getirilmesi ve pandemi sebebiyle yaşanan risklerin giderilmesi için hızlı hareket etme çağrısında bulunuyoruz.” dedi.
El-Mandhari salgının gelecek yıl sonlanması olasılığı ile ilgili olarak, “Pandeminin sonu, mevcut faktörler ve elimizdeki tüm araçlar ve silahlarla bağlantılı, ancak ne yazık ki bunları gerektiği gibi kullanmıyoruz. Salgının sonuna ulaşılması, pandemiye karşı ciddiyetle mücadele edilmeye devam edilmesi, ülkelerin salgının ilk yılındaki gibi gözlem, vaka tespiti, temaslıların takibi, tedavi ve etkili sağlık hizmeti sağlama alanlarında yaptıkları çabaların sürdürülmesi, toplum ve bireylerin müdahale çabalarına katılmaları ve en yüksek korunma seviyelerini benimsemeye teşvik edilmesine bağlıdır.”
El-Mandhari buna, sürü bağışıklığının sağlanması için nüfusun aşı oranının genişletilmesinin gerekliliğini de ekledi ve “İyi adımlar attık. Bölgesel ve küresel olarak vaka ve ölüm oranlarında düşüş kaydedildi. Ancak aynı zamanda, ölümlerin yanı sıra vaka sayılarında artış kaydeden ülkeler de var, dolayısıyla ilerleme kaydetmiş olsak da pandeminin bitişi için bir tarih belirleyemiyoruz” İfadelerini kullandı.
Zengin ülkelerdeki aşılama oranlarındaki düşüşün nedeni ve bunun dünya genelinde pandeminin sona ermesine yönelik etkisi ile ilgili olarak WHO bölge yetkilisi, üretilen aşı miktarlarının en büyük kısmının nüfuslarının çoğuna aşı sağlayabilen sınırlı sayıda yüksek gelirli ülkeye gittiğini, böylece söz konusu ülkelerde gelecek yılın ortalarında ulaşılması için belirlenen hedefe çok daha erken bir zamanda ulaşıldığını belirtti.



Zevahiri suikastıyla bağlantılı olduğu öne sürülen ABD vatandaşı üç yıldır kayıp

Ahmad Habibi ve küçük kardeşi Mahmood Habibi, 2014'te Kanada'da… Mahmood Habibi'nin, Zevahiri suikastını mümkün kılan kritik bilgiyi ABD'ye verdiği için Taliban'ın elinde olduğu da iddialar arasında (Reuters)
Ahmad Habibi ve küçük kardeşi Mahmood Habibi, 2014'te Kanada'da… Mahmood Habibi'nin, Zevahiri suikastını mümkün kılan kritik bilgiyi ABD'ye verdiği için Taliban'ın elinde olduğu da iddialar arasında (Reuters)
TT

Zevahiri suikastıyla bağlantılı olduğu öne sürülen ABD vatandaşı üç yıldır kayıp

Ahmad Habibi ve küçük kardeşi Mahmood Habibi, 2014'te Kanada'da… Mahmood Habibi'nin, Zevahiri suikastını mümkün kılan kritik bilgiyi ABD'ye verdiği için Taliban'ın elinde olduğu da iddialar arasında (Reuters)
Ahmad Habibi ve küçük kardeşi Mahmood Habibi, 2014'te Kanada'da… Mahmood Habibi'nin, Zevahiri suikastını mümkün kılan kritik bilgiyi ABD'ye verdiği için Taliban'ın elinde olduğu da iddialar arasında (Reuters)

Reuters'ın araştırmasına göre, Afganistan'ın eski sivil havacılık başkanı ve ABD vatandaşı Mahmood Habibi, 10 Ağustos 2022'de Taliban'ın istihbarat servisi tarafından Kabil'de yakalandı. O günden beri kendisinden haber alınamıyor.

Habibi'nin kaybolması, El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri'nin 31 Temmuz 2022'de Kabil'de CIA'in düzenlediği hava saldırısında öldürülmesinden sadece 10 gün sonrasına denk geliyor. Taliban, Habibi'yi gözaltına aldığını reddediyor. ABD ise Haziran 2025'te Habibi'nin bulunmasına yardımcı olacak bilgiler için 5 milyon dolara kadar ödül koydu.

ABD'nin iç istihbarat ve güvenlik gücü FBI, Mahmood Habibi'nin kaybolmasının üçüncü yılında uluslararası haber olması üzerine Afgan kökenli Amerikalı iş insanının fotoğrafı ve bilgilerini içeren "kayıp kişi" afişini resmen yayımladı. Afganistan Sivil Havacılık Dairesi eski başkanı Habibi, bir haberleşme şirketi olan Asia Consultancy Group için danışmanlık yaptığı sırada, 10 Ağustos 2022'de Kabil'de aracından indirilerek kaybolmuştu. FBI yetkilileri, bu üç yıldır süren kayboluş vakasını çözmeye kararlı olduklarını belirterek kamuoyundan, Habibi'nin yerini tespit edebilecek bilgileri paylaşmalarını istiyor. Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın "Rewards for Justice" programı aracılığıyla, Habibi'nin bulunmasına ve ailesine kavuşturulmasına yardımcı olacaklara 5 milyon dolar ödül teklif edildiği bilgisi tekrarlanıyor.

Operasyonun perde arkası

Reuters'a konuşan yetkililer, CIA'in Kabil'deki telekom kulelerinden ve kamera sistemlerinden yararlanarak Zevahiri'nin yerini doğruladığını söyledi. Zevahiri, balkonda bulunduğu sırada özel tasarlanmış Hellfire R9X tipi füzelerle vurulmuştu.

Habibi nasıl yakalandı?

Habibi'nin operasyondan haberdar olmadığı, Dubai'den Kabil'e döndükten kısa süre sonra Taliban güçlerince evinden alınarak götürüldüğü belirtiliyor. Aynı anda evine baskın düzenleyen ekipler bilgisayarına ve belgelerine el koydu.

Aynı dönemde çalıştığı şirkette 30 kişi daha gözaltına alındı. Çoğu serbest bırakıldı, ancak Habibi bırakılmadı. Bir meslektaşı, Habibi'nin sorgusunda "CIA için mi çalışıyorsun, Zevahiri saldırısına karıştın mı?" sorularının yöneltildiğini duyduğunu söyledi.

ABD - Taliban arasında rehine gerilimi

ABD Dışişleri Bakanlığı, Habibi'yi "rehine" olarak tanımlıyor ve derhal serbest bırakılmasını istiyor. İki ülke arasında rehine takası görüşmeleri yapıldı. ABD, Guantanamo'daki son Afgan tutuklunun iadesi karşılığında Afganistan'da tutulan Amerikalıların serbest bırakılmasını önerdi ancak Taliban bu teklifi kabul etmedi.

Diplomatik boyut

ABD, 2021'de Afganistan'dan çekilmesinden bu yana Taliban'ı resmen tanımıyor. İki taraf arasındaki iletişim, yalnızca sınırlı diplomatik ve teknik kanallarla sürüyor. Habibi dosyası, rehinelerin iadesi ve Taliban'ın uluslararası tanınırlık arayışı açısından kritik önemde görülüyor.

"Kimse uyarmadı"

Habibi'nin ağabeyi, kardeşinin Zevahiri saldırısından birkaç gün sonra Kabil'e döndüğünü ve ne CIA'den ne de çalıştığı şirketten "geri dönme" uyarısı aldığını söyledi. Reuters'ın ulaştığı belgeler, Taliban'ın inkar ettiği gözaltıyla ilgili nadir resmi kayıtlar arasında yer alıyor.

Neden önemli?

Habibi olayı, Afganistan'dan çekildikten sonra da ABD'nin istihbarat faaliyetlerinin sürdüğünü ve bu süreçte sivillerin risk altında olduğunu gösteriyor. Olayın çözümü, hem insani hem de diplomatik açıdan önemli bir sınav olarak görülüyor.

Geçmişte de ABD'nin terörle mücadele operasyonlarında hedef dışı sivillerin alıkonduğu vakalar yaşanmıştı. Guantanamo'da yıllarca tutulan bazı kişilerin, sonradan çiftçi ya da taksi şoförü gibi sivil oldukları ortaya çıkmıştı. Bagram Hava Üssü'nde de yanlış kimlik tespiti nedeniyle, hiçbir bağlantısı olmayan kişilerin yıllarca hukuki süreç olmadan tutulduğu biliniyor. Bu olaylar, istihbarat hatalarının sivil hayatlar üzerindeki ağır sonuçlarını ve telafisi zor kayıpları gözler önüne seriyor.

Independent Türkçe, Reuters, FBI, Kabul Now, Tool News, Hostage Aid