Lübnan Meclis Başkanı Berri Mikati Hükümetine 1,5 ay süre verdi

Berri, Şarku’l Avsat’a konuştu: “Mikati hükümetinin başarılı olmak veya başarısız olmak için 45 günü var”

Lübnan Meclis Başkanı Berri Mikati Hükümetine 1,5 ay süre verdi
TT

Lübnan Meclis Başkanı Berri Mikati Hükümetine 1,5 ay süre verdi

Lübnan Meclis Başkanı Berri Mikati Hükümetine 1,5 ay süre verdi

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Başbakan Necib Mikati hükümetine başarılı ya da başarısız olması için bir buçuk ay süre verdi. Ayrıca ‘atamalarla ilgili dikkat dağınıklığını ve bazı tarafların bu ya da şu koltuğu kontrol etme arzularını’ sert bir şekilde eleştirdi. Berri, parlamento seçimlerinin şartlar ne olursa olsun gelecek baharda yapılacağını ve bu nedenle ‘mevcut parlamentonun görev süresinin uzatılması konusunun masada olmadığını’ söyledi.
Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Başbakan Mikati hükümetini çalışmalarında acele etmesi gerektiğini hususunda bilgilendirdiğini belirtirken, Mikati hükümetinin önündeki fırsatın ‘bir buçuk ayla sınırlı’ olduğunu dile getirdi. Aralık ayının başlamasıyla birlikte mecliste bozulma yaşandığını söyleyen Berri, “Bunun ilk nedeni, bayramları ve ikincisi de yaklaşan seçim tarihi ve vekillerin seçim kampanyalarına yönelmesidir” dedi. Nebih Berri, “Bu süre zarfında hükümetin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmesini sonlandırması veya en azından bu yönde pratik adımlar atması ve ikinci olarak elektrik sorununu çözmesi gerekir. Aksi taktirde başarısız olur” dedi.
Berri, atamalar ve oluşumlarla ilgili dikkat dağınıklığını eleştirirken, “Bu, şu an temel bir talep değil. Talep edilen şey, halkın kesilen elektriğiyle ilgili. Bu, sorunlara ve acılara neden oldu. Stratejik stokunu bağışlayan Lübnan ordusu olmasaydı, bugün tamamen karanlıkta olurduk” diyerek, atama zamanı olmadığını vurguladı.
Yaklaşan milletvekili seçimleri, tarihlerine ilişkin tutarsızlık ve gurbetçilerin seçimi konusu ile ilgili olarak ise Aynı zamanda Şii Emel Hareketi’nin lideri olan Berri, “Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nun günün sonunda aldığı kararlarla birlikte Kalkınma ve Kurtuluş bloğundayız. Gurbetçilerin seçilmesi, yürürlükteki yasalarda güvence altına alınan bir haktır. Bu nedenle oy kullanma hakları vardır. Ancak (Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi ve (Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) arasında kendilerini temsil eden 6 milletvekiline mi yoksa 128 milletvekiline mi oy verecekleri konusunda bir anlaşmazlık var gibi görünüyor. Oy haklarına sahip olduklarına inanıyoruz ve detaylar genel kurulda belirleniyor” ifadelerini kullandı.
Berri, seçim tarihini yaklaştırmanın ‘doğal bir durum’ olduğunu belirterek, “Anayasa bize parlamentonun görev süresinin bitiminden önceki iki aylık süre içinde herhangi bir tarihte seçim yapma hakkı veriyor. Mübarek Ramazan ayında seçim yapmamak ve seçim kampanyaları düzenlememek için 27 Mart tarihini tercih ettik. 8 Mayıs’ta seçim yapma kararı alırsak, adayların seçim turu yapması, konuşma yapması, ziyaretler gerçekleştirmesi ve seçimin diğer gerekliliklerini yerine getirmesi zorlaşacak” şeklinde konuştu.
Berri, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a destek veren ÖYH’nin seçim tarihini erkene çekmeye yönelik itirazına da şaşkınlığını dile getirdi. Bu bağlamda “Esasen meclisin görev süresinin kısaltılmasını ve erken seçim yapılmasını istiyorlardı” diyen Meclis Başkanı, sözlerinin devamında ise “Nihayetinde meclisin Genel Kurulu’nun kararı uygulanacaktır ve herkesin isteyerek veya istemeyerek buna uyması gerekir” şeklinde konuştu.
Berri, seçimlerin şüphesiz gerçekleşeceğini belirtirken, parlamentonun görev süresinin uzatılmayacağını ileri sürdü. Konuşulan bahanelerin, ‘elektrik kesintilerine benzer şekilde kırtasiye ve diğer lojistik araçları kaybetmek’ gibi ertelemelere yol açabileceğini dile getirirken, “Bunlar kolayca emniyete alınabilecek şeyler ve hepsi bir buharlı kazanın yükünün yarısı kadar bile değil” dedi.
Berri başkanlığındaki Meclis’teki Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu milletvekilleri, Mikati hükümetinin krizlerle başa çıkma konusundaki ‘yavaşlığını’ eleştirdi. Milletvekili Muhammed Havace, Mikati hükümetinin ‘istisnai durumlarda da normal bir hızda çalıştığını’ söylerken, “Tam karanlık, Bakanlar Kurulu’nu acil toplantıya çağırmaya yetmiyor mu? Hükümet, elektrik krizlerine, hizmet sektörlerine, ulusal para biriminin çöküşüne ve diğer sorunlara çözüm aramak için oturumlarını açık tutmalı. Bundan sonra güveni yeniden tesis etme süreci başlamalı” dedi.
Aynı bloğun bir üyesi olan Milletvekili Kasım Haşim, hükümetin elektrik, yüksek fiyatlar ve tüm günlük ayrıntılar gibi insanların yaşamsal sorunlarına odaklanması gerektiğini vurguladı. Haşim, bunun ‘Lübnanlıların devletlerine güvenebilmeleri için çözümlere ve çarelere ulaşma yolunda her yönden önemli bir tartışma malzemesine dönüşmesi gereken’ bir öncelik olması gerektiğini belirtti. Milletvekili, “Ulusal para biriminin çöküşünden sonra ekonomik ve finansal krizin yoğunlaşması ve Lübnanlıların kendi kaderlerine terk edildiklerini hissederek yeteneklerini kaybetmeleri ortasında hükümet, vatanın evlatlarının onurlu hayatları için her türlü çabayı sarf etmelidir” dedi. Haşim, “Hükümetten istenen şey, istisnai durumlardan daha fazlası için istisnai kararlar almasıdır. Ayrıca hükümet toplantıları, krizin etkilerini hafifletmek için tüm acil ve sürdürülebilir çözümleri tartışmak üzere açık kalmalıdır” şeklinde konuştu.



Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
TT

Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)

İsrail güçleri, ABD yardımlarının dağıtıldığı noktalara akın eden Filistinlileri ve yardım kamyonlarının giriş yollarını hedef almaya devam etti. Bu saldırılar, özellikle mart ayında ateşkesin bozulmasından sonra, mayıs ayı sonundan beri yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı.

Dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin güneyindeki Al-Tina Caddesi'nde Amerikan yardımlarının dağıtıldığı noktada toplanan 32 Filistinli öldürüldü. Yeni katliamda 100'den fazla kişi yaralandı. Bazıları ağır, diğerleri ise orta ve hafif yaralı. Dün Gazze'nin çeşitli bölgelerinde ölenlerin sayısı 70'e yükseldi.

Bölgeden Şarku’l Avsat’a konuşan bir görgü tanığı, İsrail tanklarının ateş açtığını, ardından küçük bir “quadcopter” insansız hava aracının yardım almak için gelen binlerce sivile doğrudan ateş açtığını söyledi.

Resim  Filistinliler, Gazze'deki Nuseyrat mülteci kampındaki bir yardım dağıtım merkezine düzenlenen İsrail hava saldırısının kurbanlarını taşıyor (AFP)

Tanık, yaklaşık 300 metre mesafeden rekor hızla gelen başka bir İsrail tankının, gençlerin bulunduğu bölgeye yaklaştığını, bazılarının etrafını çevreledikten sonra geri çekildiğini, insansız hava araçlarının (İHA) garip sesler çıkardığını ve sakinlerden bölgeyi terk etmelerini ve bir daha geri dönmemelerini istediğini anlattı.

Cuma günü, Gazze'nin güney ve orta kesimlerinde yardım bekleyen 14 Filistinli, yardım dağıtım noktalarında veya yaklaşık bir haftadır fiilen giriş yapamayan yardım kamyonlarının giriş yollarında her gün meydana gelen olaylarda hayatını kaybetti. Bazı durumlarda, İsrail güçlerinin işlediği katliamlarda çok sayıda kişi öldürüldü.

891 kişi öldü

İsrail, önceki olaylarda yardım dağıtım noktalarında meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlattığını iddia ederken, Hamas ise İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarını kapatarak, yardım ve mal girişini engellediğini ve açlık çeken sivilleri kasten hedef aldığını belirtiyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre dünkü olaydan önce, ABD kuruluşuna ait yardım dağıtım noktalarının açıldığı geçen mayıs sonundan bu yana 891 Filistinli öldürüldü, 5 bin 754'ten fazla kişi yaralandı.

CDF
Gazze Şeridi'ndeki gıda kıtlığı nedeniyle ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşayan Filistinli bir çocuk (EPA) 

Sağlık kaynaklara göre, kurbanların çoğu, tüm Gazze halkını etkisi altına alan gerçek bir kıtlık nedeniyle sağlık sorunları yaşayan ailelerine yardım ulaştırmak için yardım dağıtım merkezlerine gelen gençler ve genç erkekler.

Gazze Sağlık Bakanlığı, insani yardım arayanlara yönelik katliamların binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini belirterek, bölgenin, temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık ve yaygın yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğunu ve bu felaketin sonuçlarını tedavi edecek tıbbi imkanların tamamen yetersiz olduğunu açıkladı.

Bakanlık, sağlık ekiplerinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölüm oranlarında belirgin bir artış gözlemlediğini belirtti ve uluslararası toplumun sessizliğinin devam etmesi halinde, benzeri görülmemiş bir sağlık ve insani felaketin yaşanacağı uyarısında bulundu. Bakanlık uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler kurumları ve insan hakları örgütlerini bu katliamları durdurmak ve gıda, ilaç ve yakıtın güvenli ve düzenli bir şekilde ulaştırılması için insani koridorlar açmak üzere acil ve etkili adımlar atmaya çağırdı.

Sağlık Bakanlığı istatistikleri

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçtiğimiz aylarda Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme ve kıtlık nedeniyle 70'ten fazla çocuk hayatını kaybetti. Son üç ayda insani krizlerin ikiye katlanmasıyla birlikte bu sayının belirgin bir artış gösterdiği belirtildi.

Son üç gün içinde, iki buçuk yaşından küçük 4 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Sonuncusu dün sabah, Gazze şehrinde yaşayan Cavid el-Enkar adlı çocuktu.

SCDFGRT
Gazzeliler, Han Yunus'taki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta yiyecek bulma zorluğunun yanı sıra su bulmakta da zorlanıyor (AP)

Saha'da İsrail, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını, evlerini ve çeşitli hedefleri bombalamaya devam ediyor. Dün yaklaşık 36 kişi öldü. Ölenler arasında, Hamas hükümetine bağlı Nusayrat Polis Merkezi müdürü Ömer Akl'ın ailesi de var. Akl'ın eşi ve tüm çocukları da öldü.

İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana 58 bin 765 kişiye, yaralıların sayısı ise 140 bin 485 kişiye yükseldi. İsrail'in geçen ocak ayında yürürlüğe giren ateşkesin ardından savaşı yeniden başlatması sonucu 18 Mart'tan bu yana ölenlerin sayısı 7 bin 938 kişi oldu.

90 hedef saldırıldı

İsrail ordusu dün öğleden sonra, hava kuvvetlerinin son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde 90 hedefi vurduğunu ve Gazze şehrinde kara operasyonlarını genişlettiğini açıkladı.

İsrail güçleri, özellikle Gazze ve Han Yunus şehirlerinin yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled bölgesinde bombalama ve kara operasyonlarını genişletiyor. Bu bölgede ilk kez bu kadar kapsamlı bir kara operasyonu gerçekleştiriyorlar. Daha önce, şehrin bitişiğindeki Cibaliye mülteci kampında en az üç kez operasyon düzenlemişlerdi.

FGTHYU
Filistinliler Nuseyrat mülteci kampındaki bir dağıtım noktasında yiyecek bulmakta zorlanıyor (AFP)

İsrail, mevcut operasyonların amacının “Hamas”a askeri baskı uygulamak olduğunu söylerken, Gazze'deki siviller bu saldırıların bedelini ödüyor. Bu operasyonlar sonucunda hayatını kaybeden çocukların ve kadınların görüntüleri ortaya çıkarken, “Hamas” İsrail'i halkına karşı kasıtlı katliamlar yapmakla suçluyor.

İsrailli subaylar, Yedioth Ahronoth gazetesine, özellikle Doha'da devam eden müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, operasyonlarını genişletmek için siyasi kadrodan onay beklediklerini söyledi. Gazze Şehri'nin orta ve batı kesimlerinde, çoğunluğu şehrin doğu kesiminden ve Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminden yerlerinden edilmiş yaklaşık 800 bin Filistinlinin yaşadığı bölgelerde operasyon planları olduğunu belirttiler.

Subaylar ayrıca, İsrail'in henüz kısmen girdiği Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat ve Deyr el-Belah bölgelerindeki kamplara düzenleme planları olduğunu da ifade etti.