İsrail Başbakanı: Golan Tepeleri İsrail’indir. Nokta.

Bennett: Suriye’ye yönelik uluslararası tutumlar değişse bile İsrail Golan’ı elinde tutacak

Golan Tepeleri’nin genel görünümü (Reuters)
Golan Tepeleri’nin genel görünümü (Reuters)
TT

İsrail Başbakanı: Golan Tepeleri İsrail’indir. Nokta.

Golan Tepeleri’nin genel görünümü (Reuters)
Golan Tepeleri’nin genel görünümü (Reuters)

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Suriye’ye yönelik uluslararası tutumlar değişse bile İsrail’in 1967 savaşında ele geçirdiği Golan Tepeleri’ni elinde tutacağını söyledi.
ABD eski Başkanı Donald Trump, 2019’da İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıma kararı almıştı.
Bennett’in açıklamaları, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Golan’ın yasal statüsüne ilişkin değerlendirme yaptığı bir dönemde geldi.
Aynı zamanda, ABD ile müttefik olan bazı Arap ülkeleri, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i ülkesindeki 10 yıllık iç savaşa yönelik tutumu nedeniyle reddetmelerinin ardından son zamanlarda yumuşamaya başladı.
Bennett, Makor Rishon gazetesi tarafından düzenlenen Golan Tepeleri’nin geleceğiyle ilgili bir konferansta yaptığı konuşmada, “Suriye’deki iç çekişme, dünyadaki birçok kişiyi, bu güzel ve stratejik bölgenin İsrail devletinin elinde olmasının tercih edilebileceğine ikna etti” dedi.
İsrail Başbakanı, “Dünya Suriye ve Devlet Başkanı Beşşar Esed’e karşı tutum değiştirse bile bunun Golan Tepeleri’ne bir etkisi olmayacak. Golan Tepeleri İsrail’indir. Nokta” diye konuştu.
Bennett ayrıca, Golan’daki İsrail vatandaşı sayısını iki katına çıkarma sözü de verdi.
Politikasını değiştirmemiş olsa da, Biden yönetimi Golan Tepeleri konusunda temkinli davranıyor ve İsrail’in bu konudaki kontrolünü hukuki değil fiili olarak nitelendiriyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Şubat ayında CNN’e verdiği röportajda, “Biden yönetimi, Golan Tepeleri'ni İsrail’in bir parçası olarak görmeye devam edecek mi?” sorusuna şu yanıtı vermişti;
“Bu sorunun yasal boyutunu bir kenara bırakacak olursak, Suriye’de Esed iktidarda ve İran ülkede olduğu sürece Golan İsrail’in güvenliği için oldukça önemli. İran destekli milisler ve Esed’in kendisi İsrail için önemli bir güvenlik tehdididir. Burada Golan’ın uygulamada İsrail tarafından kontrol edilmesi önemlidir. Suriye’de işler değişirse buna ayrıca bakarız, ancak şu anda o noktadan çok uzağız.”



MI6’in ilk kadın şefinin dedesi, “Yahudi Kasabı” çıktı

Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
TT

MI6’in ilk kadın şefinin dedesi, “Yahudi Kasabı” çıktı

Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)

Birleşik Krallık’ın (BK) dış istihbarat teşkilatı MI6’in başına geçecek ilk kadın direktör olan Blaise Metreweli’nin dedesinin Nazi ajanı çıktığı yazılıyor.

Britanya’nın tanınmış tabloid gazetelerinden Daily Mail’ın haberinde, Almanya’nın Freiburg kentindeki bir arşivde “yüzlerce belgenin” incelendiği belirtiliyor.

Bu belgelere göre Metreweli’nin Ukrayna doğumlu dedesi Constantine Dobrowolski, II. Dünya Savaşı’nda Kızıl Ordu’dan kaçıp Naziler için casus olarak çalışmış.

Alman işgali altındaki Ukrayna’da görevlendirilen “Kasap” lakaplı Dobrowolski’nin Yahudilerin katledilmesinde rol oynadığı ileri sürülüyor.

Dobrowolski’nin 1926’da Sovyet karşıtı ve Yahudi düşmanı faaliyetler nedeniyle hapse atıldığı, 1941’de Nazilerin safına geçtiği aktarılıyor. Belgelere göre kendisiyle ilgili son kayıt 1943’te ve bu tarihte ölmüş olabileceği düşünülüyor.  

Sovyetler Birliğini’nin, Nazi Almanyası Silahlı Kuvvetleri’nde (Wehrmacht) “30 No’lu Ajan” diye de bilinen Dobrowolski’nin başına 50 bin ruble ödül koyduğu da belirtiliyor.

Habere göre Metreweli soyadı, Blaise’in dedesi Dobrowolski'nin değil, babaannesi Barbara’nın savaş sonrası Britanya’da evlendiği ikinci eşi olan Gürcü kökenli David Metreweli’ye ait.

Baba Constantine Jr., 1943'te Nazi işgali altındaki Ukrayna şehri Snovsk’ta doğmuş, annesi Barbara tarafından Britanya’ya kaçırılmış ve burada kendisine Metreweli soyadı verilmiş.

Constantine Jr. daha sonra Britanya ordusunda radyolog olarak çalışmıştı. Kızı Metrewelli ise 1977’de doğdu ve 22 yaşında MI6’e katıldı.

BK Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 1 Ekim’de MI6’in başına geçecek Metreweli’nin “dedesiyle hiç tanışmadığı” belirtildi.

Metreweli’nin soyunun “geçmişte birçok çatışma ve bölünme yaşamış Doğu Avrupa” gibi bir coğrafyadan geldiğine dikkat çekilerek, bunun onun MI6’in liderliğini daha etkili şekilde yapmasını sağlayacağı ifade edildi.

Independent Türkçe, BBC, RT, Daily Mail