Tansiyon beynin yaşlanmasını yavaşlatabilir mi?

Optimal kan basıncı beynimizin daha genç kalmasına yardımcı oluyor

 Optimal basınç beyin yaşını yavaşlatıyor (Avustralya Ulusal Üniversitesi)
Optimal basınç beyin yaşını yavaşlatıyor (Avustralya Ulusal Üniversitesi)
TT

Tansiyon beynin yaşlanmasını yavaşlatabilir mi?

 Optimal basınç beyin yaşını yavaşlatıyor (Avustralya Ulusal Üniversitesi)
Optimal basınç beyin yaşını yavaşlatıyor (Avustralya Ulusal Üniversitesi)

Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde (ANU) yapılan yeni araştırma, hipertansiyon hastalarının beyinlerinin daha hızlı yaşlandığını ortaya koydu. Araştırmaya göre optimal kan basıncı, beynimizin gerçek yaşımızdan en az altı ay daha genç kalmasına yardımcı oluyor.
Normal tansiyon, 120/80'in altındaki basınçla tanımlanırken, 110/70'e yakın tansiyon optimal ve sağlıklı bir tansiyon olarak görülüyor. ANU’nun çalışması, 30 yaş ve üzerindeki hipertansiyon hasta sayısının dünya çapında iki katına çıktığını tespit eden büyük bir uluslararası çalışmanın akabinde yapıldı.
Şarku’l Avsat’ın Frontiers in Aging Neuroscience dergisinde yayınlanan çalışmaya dayandırdığı haberinde araştırmacılar, yaşları 44 ile 76 arasında değişen 2 binden fazla 686 sağlıklı bireyin beyin taramasını incelediler. Katılımcıların tansiyonu 12 yıllık bir süre boyunca dört kata kadar ölçüldü. Beyin taraması ve tansiyon verileri, bir kişinin beyin sağlığının ölçüsü olan beyin yaşını belirlemek için kullanıldı.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde kardiyolog ve çalışmanın ortak yazarı Prof. Dr. Walter Abhayaratna, “Optimal okuması 110/70 olan kişilerin, hipertansiyonu 135/85 olan bir kişiyle karşılaştırıldığında, orta yaşa geldiklerinde altı aydan daha genç görünen bir beyin yaşına sahip olduğunu bulduk" dedi.
Üniversitenin Yaşlanma, Sağlık ve Esenlik Araştırmaları Merkezi Başkanı ve araştırmanın baş araştırmacısı Nicolas Cherboy, kişinin beyninin daha yaşamlarının ilerleyen safhalarında yüksek tansiyon nedeniyle sağlıksız hale geldiğini düşünmenin tamamen doğru olmadığını, bilakis çok sorunun erken yıllarda başladığını belirtti.
Cherboy ayrıca “optimal kan basıncımızı koruduğumuz sürece, beynimiz yaşlandıkça daha genç ve sağlıklı kalacaktır" dedi.
Araştırma sonuçları, özellikle genç ve orta yaşlı kişilerin, tansiyonlarının 110/70'e daha yakın olmasını sağlamak amacıyla herkesin yılda en az bir kere tansiyonunu kontrol etmesi gerektiğini vurguluyor.



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience