Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü yetkilisi, Tigray hakkındaki yorumları nedeniyle Etiyopya’dan çekildi

Tigray’daki çatışma yaklaşık bir yıl önce Abiy Ahmed’in bölgeye askeri harekat başlatmasıyla başladı (AP)
Tigray’daki çatışma yaklaşık bir yıl önce Abiy Ahmed’in bölgeye askeri harekat başlatmasıyla başladı (AP)
TT

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü yetkilisi, Tigray hakkındaki yorumları nedeniyle Etiyopya’dan çekildi

Tigray’daki çatışma yaklaşık bir yıl önce Abiy Ahmed’in bölgeye askeri harekat başlatmasıyla başladı (AP)
Tigray’daki çatışma yaklaşık bir yıl önce Abiy Ahmed’in bölgeye askeri harekat başlatmasıyla başladı (AP)

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Etiyopya Misyon Şefi Maureen Achieng’i, üstleri tarafından ötekileştirilmekten şikayet ettiği ve Tigray bölgesinde isyancıların yanında yer almakla suçladığı ‘izinsiz röportajlar’ verdiği gerekçesiyle idari izne çıkardı.
Geçtiğimiz hafta Achieng ve başka bir üst düzey BM yetkilisi ile yapılan uzun bir röportaj internette yer aldı.
Bu röportajlar, Addis Ababa’nın Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'ne (TPLF) karşı yürüttüğü savaşı savunan yazar olan Jeff Pearce’e verildi.
Uluslararası Göç Örgütü’nün Etiyopya Misyon Şefi Achieng, söz konusu röportajda BM yetkililerini geçen Kasım ayında savaş patlak verdikten sonra Etiyopya hükümetini eleştirmekle suçladı.
Ayrıca, TPLF’yi ‘kötü’ ve ‘acımasız’ olarak nitelendirerek, bir daha Tigray’a geri dönmeyeceğine dair umudunu dile getirdi.
Röportajın ortaya çıkmasının ardından Achieng, geçen hafta meslektaşlarına gönderdiği ve AFP tarafından da görülen dahili bir notta, röportajın gizlice kaydedildiğini öne sürerek, durumdan son derece rahatsız olduğunu vurguladı.
Ancak internette paylaşılan röportaj, görüşmenin kaydedildiğinin röportaj verenler tarafından bilindiğini kanıtlıyor.
IOM genel müdürü Antonio Vitorino, konuya ilişkin açıklamasında, “Ses kayıtlarında bir yetkilimize atfedilen görüşler, IOM’nin ilke ve değerlerine uygun değildir ve hiçbir şekilde IOM’nin tutumunu ifade ettiği düşünülmemelidir” dedi.
Achieng’e ismen atıfta bulunmayan Vitorino, söz konusu kişinin derhal geri çağrıldığını ve soruşturma süresince idari izne çıkarıldığını bildirdi.
IOM Doğu Afrika ve Afrika Boynuzu Bölge Direktörü Muhammed Abdiker ise AFP’ye verdiği demeçte, röportajın IOM’nin değerleri ve davranış kurallarını ihlal ettiğini söyledi.
Abdiker, “Tüm çalışmalarımızda tarafsız olmaya çalışıyoruz. Bir çatışmada taraf tutmuyoruz” diyerek, Achieng’in yorumlarının Tigray da dahil olmak üzere sahadaki personel için güvenlik endişelerini artırdığını sözlerine ekledi.



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe