The Chestnut Man: Netflix kullanıcıları "mükemmel" ve "ürpertici" seri katil dizisine bayıldı

Danica Curcic, "The Chestnut Man"de (Netflix/Tine Harden)
Danica Curcic, "The Chestnut Man"de (Netflix/Tine Harden)
TT

The Chestnut Man: Netflix kullanıcıları "mükemmel" ve "ürpertici" seri katil dizisine bayıldı

Danica Curcic, "The Chestnut Man"de (Netflix/Tine Harden)
Danica Curcic, "The Chestnut Man"de (Netflix/Tine Harden)

Netflix kullanıcıları "mükemmel" ve "ürpertici" buldukları yeni seri katil gizem dizisi The Chestnut Man'e bayıldı.
Dizi kısa süre önce dijital yayın platformunun ABD ve Birleşik Krallık (BK) kataloğuna eklendi.
Yapım, Danimarkalı yazar Søren Sveistrup'un aynı adı taşıyan, 50 ülkede yayımlanan ve 28 dile çevrilen İskandinav suç romanının uyarlaması.
"Kopenhag'ın sakin bir banliyösünde" geçen The Chestnut Man, "polisin fırtınalı bir ekim sabahı korkunç bir keşif yapmasıyla" başlıyor:
"Çocuk parkında vahşice öldürülmüş genç bir kadın bulunur ve bir eli kayıptır. Kadının yanındaysa kestanelerden yapılma küçük bir adam yatıyordur."
Netflix'in yapım açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:
"Söz konusu vaka hırslı genç dedektif Naia Thulin'le (Danica Curcic) birlikte yeni ortağı Mark Hess'e (Mikkel Boe Følsgaard) verilir."
"Kısa süre sonra kestane adamla ilgili gizemli bir kanıt bulurlar. Kanıt kestane adamı bir yıl önce kaybolan ve öldüğü varsayılan bir kıza bağlamaktadır: Siyasetçi Rosa Hartung'un (Iben Dorner) kızına."
Dizi, Twitter'da bolca övgü aldı. Yapımı "hakikaten mükemmel" diye niteleyen bir seyirci şunları ekledi:
"Gizemli bir cinayet soruşturması hakkında iyi bir dizi arıyorsanız bunu şiddetle tavsiye ederim."
Bir diğeriyse, The Chestnut Man'i "merak uyandıran ve ürkütücü bir gerilim" diye niteleyerek dizideki beklenmedik gelişmeleri övdü.
Başka bir kişi diziyi "şüphesiz dikkat çekmeyecek, şaşırtıcı ve tatmin edici bir Netflix cevheri" biçiminde tanımladı ve şunları ekledi:
"Beklenmedik gelişmeler, dönüşler ve ilginç karakterler içeren tatmin edici, karanlık, yavaş ilerleyen bir gizem arıyorsanız, daha fazla bakınmanıza gerek yok. #TheChestnutMan bunların hepsine mükemmel uyuyor!"
The Chestnut Man halihazırda Netflix ABD, Birleşik Krallık ve Türkiye'de yayımlanıyor.



James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

DC Stüdyoları eş CEO'su James Gunn, Superman karakterinin kökenlerine sadık kalan yeni filmiyle ilgili konuştu. 

11 Temmuz'da vizyona girecek yapımda David Corenswet, Lois Lane'le birlikte Daily Planet'ta muhabirlik yapan ikonik süper kahramanı canlandırıyor. 

Filmde Superman, hem ülke içinde hem de dünya genelinde yaşanan krizlerle karşı karşıya geliyor. Bu sırada Nicholas Hoult tarafından canlandırılan teknoloji milyarderi Lex Luthor'ın yükselme planları da devreye giriyor.

Gunn, The Times'a verdiği röportajda Superman'in göçmenlik deneyimini temsil ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Superman, Amerika'nın hikayesidir. Farklı yerlerden gelen göçmenlerin ülkeyi şekillendirmesidir. Ama benim için bu, en temelde insani nezaketin bir değer olduğunu ve artık yitirildiğini anlatan bir hikaye.

"Film temelde insan nezaketiyle ilgili"

Filmin ABD'deki siyasi kutuplaşma ortamında nasıl karşılanacağı sorulduğunda ise Gunn şu ifadeleri kullandı:

Evet, farklı kesimlerde farklı tepkiler alacaktır ama film temelde insan nezaketiyle ilgili. Elbette bunu yanlış anlayıp sadece nezaketten bahsettiğimiz için alınacak bazı tipler olacak. Ama umurumda değil.

Gunn, Superman'in politik bir film olduğunu kabul ediyor ancak bunun sadece siyasetten ibaret olmadığını da vurguluyor:

Evet, içinde siyaset var. Ama başka bir düzlemde bu bir ahlak öyküsü. 'Ne olursa olsun asla öldürme' ilkesine bağlı Superman'le daha esnek bir bakış açısına sahip Lois'in ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Temelde ahlaki inanç farklılıklarının iki insanı nasıl birbirinden uzaklaştırabileceğini ele alıyoruz.

"Tam da şu anda böyle birine ihtiyaç var"

Filmin verdiği mesajla aile dostu eğlence arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştığını belirten yönetmen, asıl amacının insani bir hikaye anlatmak olduğunu söylüyor:

Bu Superman, insanların birbirine olan güvenini kaybettiği bir dönemde karşımıza çıkıyor. Ben tamamen iyi olan bir adamın hikayesini anlatıyorum. Böyle birine tam da şu anda ihtiyaç var çünkü kültürel figürlerin internetteki kabalığı, toplumda genel bir hoyratlık hissi yarattı.

Gunn, dijital çağın insanlar üzerindeki etkisine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

Buna ben de dahilim. Milyonlarca insanın internette durmaksızın öfke nöbetleri geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bir kültür olarak nasıl ilerleyeceğiz? Neyin gerçek olduğunu bilmiyoruz, insan beyni için bu gerçekten tehlikeli bir durum. Eğer bir düğmeye basıp interneti ortadan kaldırabilseydim, ciddi ciddi düşünürdüm. Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum.

Independent Türkçe, Deadline, The Times, Hollywood Reporter