Libya TM Başkanı Akile Salih'in Cezayir ziyaretinin arka planındaki neden ne?

Ziyaret, ilk etapta Libya kamuoyu önünde görüşleri yakınlaştırılma ve gözleri kamaştırma girişimi olmak dışında mevcut durumu değiştirmez.

Cezayir Halk Meclisi Başkanı İbrahim Buğali, Libyalı mevkidaşı Akile Salih'i kabul etti (Cezayir Televizyonu)
Cezayir Halk Meclisi Başkanı İbrahim Buğali, Libyalı mevkidaşı Akile Salih'i kabul etti (Cezayir Televizyonu)
TT

Libya TM Başkanı Akile Salih'in Cezayir ziyaretinin arka planındaki neden ne?

Cezayir Halk Meclisi Başkanı İbrahim Buğali, Libyalı mevkidaşı Akile Salih'i kabul etti (Cezayir Televizyonu)
Cezayir Halk Meclisi Başkanı İbrahim Buğali, Libyalı mevkidaşı Akile Salih'i kabul etti (Cezayir Televizyonu)

Ali Yahi
Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Cezayir'e daha önce duyurusu yapılmayan bir ziyaret gerçekleştirdi. Daha önce de birkaç kez Cezayir’i ziyaret eden Salih’in bu kez ziyaretini üç gün süreceği bildirildi. Ancak özellikle Halife Hafter'in Cezayir'le ilişkilerinde çok uzun zaman önce başlayan bir gerginlik yaşanıyor olmasından ötürü ziyaret büyük şaşkınlık yarattı.
Sıradan olmayan bir durum karşısında yapılan rutin açıklamalarda, Libyalı çatışan taraflar arasındaki ulusal uzlaşı dosyasının, paralı askerlerin ve yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması ve seçimler gibi konuların tartışıldığına işaret edilse de Libya'nın başkenti Trablus'taki gerginlik ile İsviçre ve Fas görüşmeleri, Libya'da ‘tarafsız’ ya da ‘en azından tüm taraflarla aynı mesafede olan’ tarafların müdahalesini gerektiren yarı istikrarlı durum üzerinde belirsizliğin hüküm sürdüğünü vurguluyordu.
Cezayir Halk Meclisi Başkanı İbrahim Buğali, Libyalı mevkidaşı ile yaptığı görüşmede, Cezayir'in krizden diyalog ve ulusal uzlaşı yoluyla çıkış için barışçıl bir çözüm bulunması ve Libya'da yeni bir dönemi, istikrarı ve refahı tesis edecek seçimlerin düzenlenmesi konusunda Libya ile dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
Öte yandan Cezayir Halk Meclisi tarafından yapılan açıklamaya göre Libya TM Başkanı Salih, Cezayir’in ülkesinin içinden geçtiği bu süreçte yanında olmasını dört gözle beklediğini belirtti. Salih, Cezayir’in, kilit rolü ve konumu ile Libya'da siyasi bir çözüm için her zaman destekleyici bir tutum sergilemesi bakımından Libya halkına gerekli yardımı sağlayabileceğini de sözlerine ekledi. Cezayir'in çabaları ve tüm taraflarla iyi ilişkilere sahip olması göz önüne alındığında, Libyalılar arasında ulusal uzlaşıyı ilerletebileceği konusundaki iyimserliğini dile getiren Salih, Libya’daki krizi tek seferde ve herkesin tatmin olacağı şekilde sona erdirmek için ülkede bir cumhurbaşkanının seçilmesi gerektiğini vurguladı. Libya TM Başkanı, ülkesinin, sona ermek üzere olan krizinden çıkmak için Cezayir Cumhurbaşkanı Abulmecid Tebbun ve Cezayir halkına güvendiğini söyledi. Salih son olarak, “Komşumuz Cezayir'e her koşulda ihtiyacımız var. Cezayir ile temas halindeyiz. Libya'nın içinden geçtiği koşullarda yanımıza olmasını unutmadık ve unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
Yakınlaşma girişimi ve görüşleri yakınlaştırma çabaları
Salih’in Cezayir ziyareti ve sonrasında yapılan yorumlar çerçevesinde Independent Arabia’ya değerlendirmelerde bulunan Modern ve çağdaş tarih profesörü Osman Munadi, Cezayir'in dış politikasının, ülkede sık sık hükümet değişse de aynı çizgide devam ettiğini ve bunun da Libyalı tarafları, Cezayir'in savunduğu diyalog ve barışçıl çözüm çağrılarına yanıt vermeye zorladığını söyledi.
Dosyayı takip eden bir kişinin Libyalı taraflar arasındaki anlaşmazlıkların ne kadar büyük olduğunu görbileceğini ifade eden Prof. Munadi, Libyalı çeşitli tarafların Cezayir'le yaklaşmaya çalıştıklarını ve Cezayir'in çıkarlarının Libyalı tarafların çıkarlarıyla kesiştiğini vurguladı. Prof. Munadi’ye göre bu yüzden yaklaşan seçimlerin başarılı olması ve güvenin yeniden tesis edilmesi, Cezayir için herkesin güvendiği dost bir komşu ülke rolünü sağlamlaştırmasına yönelik bir fırsat olabilir ve eğer Libya topraklarında fiilen var olan çatışmanın tarafları müdahale etmezlerse bunun olmaması için bir sebep yok.

Prof. Munadi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halen Halife Hafter'in yanında olmaya devam eden Akile Salih, Cezayir'i daha önce 4 kez ve farklı koşullarda ziyaret etti.  Salih ve Cezayir arasındaki görüş alanının ne kadar geniş olduğu herkes tarafından bilinse de Cezayir'in desteğine ihtiyacı var.”
Ziyaretin, Ziyaret, ilk etapta Libya kamuoyu önünde görüşleri yakınlaştırılma ve gözleri kamaştırma girişimi olmak dışında mevcut durumu değiştirmeyeceğini vurgulayan Prof. Munadi, “Bence bu bir çalışma ziyareti değil, nezaket ziyaretiydi” dedi.
Cezayir diplomasisinin, paralı askerlerin sahada olduğu askeri bir aşamaya girene kadar Libya sahnesini terk etmediğinin altını çizen Prof. Munadi, “Cezayir, Şubat 2011'den bu yana mermilerin sesi diplomasinin sesinden daha yüksek hale gelene kadar oradan ayrılmadı. Cezayir’in Libya'da farklı amaçlara ve varlığa sahip birçok ülkenin savaş ortamından bıktığını ve krizin nihai çözüme ulaştırılmasını istedi” şeklinde konuştu.

Konum değişikliği ile entegrasyon arasında
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Libya TM Başkanı Salih, Cezayir Havaalanı’na gelişinde, amacı Libya için kurulan uluslararası çabanın konumunu değiştirmek veya erken entegrasyon olabilecek bir takım ‘yakınlık’ mesajları gönderdi. Salih, ‘Libya ile Fransız sömürgeciliğine karşı mücadeleye kadar uzanan eski ilişkilere sahip olan Cezayir’den kendisine yapılan davetten duyduğu gururu’ dile getirdi. Cezayirlilerin kanının Libyalıların kanıyla karıştığı Fransız sömürgeciliğine karşı verilen savaşın zafer yıl dönümünde iki ülkenin birkaç gün önce gerçekleştirdiği kutlamalarını hatırlatan Salih, “Arap dünyasının önemli bir merkezi olan Cezayir ile gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

TM kararlarının gerekçeleri
Libya'daki Ulusal Güçler İttifakı Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamid el-Katruni, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Akile Salih, TM kararlarıyla Libya sahnesini karıştırıyor. Eylemlerini gerekçelendirmeye ve haklı çıkarmaya çalışıyor. Cezayir'in Libya'da istikrar istediğini ve seçimleri desteklediğini biliyoruz. Bu nedenle Libya halkı, Cezayir'deki siyasi yönetimin yanlarında olmasını bekliyor ve 24 Aralık'ta seçim yapılmasını istiyorlar. Cezayir’in seçimleri izlemek ve paralı askerlerin çıkışını denetlemek gibi güçlü ve etkili bir rol üstlenmesini istiyoruz” diye konuştu.
Independent Arabia, TM sözcüsü Abdullah Buleyhık ile TM Başkanı Akile Salih'ten bir açıklama yapılması veya ziyaretle ilgili açıklama yapılmada bulunulması için temasa geçmeye çalıştıysa da yanıt alamadı.

Paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan çıkarılması planı
Diğer taraftan Libya Başkanlık Konseyi, 5+5 Ortak Askeri Komitesi’nin ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya topraklarından kademeli ve eşzamanlı olarak çıkarılmasına ilişkin bir eylem planını imzalanmasını memnuniyetle karşıladı. Başkanlık Konseyi, açıklamada, başta Libya'nın komşusu olan ülkeler olmak üzere uluslararası ortaklarını, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) himayesinde 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından kabul edilen eylem planını desteklemeye, yardım etmeye ve iş birliği yapmaya çağırdı. Başkanlık Konseyi, geçtiğimiz yıl Ekim ayında imzalanan ateşkes anlaşmasını güçlendirmek ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) ilgili tüm kararlarını ve Berlin Konferanslarının çıktılarını uygulamak için tüm taraflarla birlikte çalışma taahhüdünü de bir kez daha teyit etti.

Diyaloga ve uzlaşıya destek
Bu arada Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, Cezayir'in Libya diyalogunu destekleyerek ve komşu ülkelerin diyalog mekanizmasını harekete geçirerek Libya'da güvenlik ve istikrarı yeniden tesis edilmesi için çaba sarf ettiğini belirtti. 8 Ekim'de Cezayir Diplomasi Günü kutlamaları vesilesiyle yaptığı konuşmada Lamamra, şunları söyledi:
“Cezayir, halen, kardeş ülke Libya’daki mevcut siyasi süreci başarılı kılmak için koordinasyon ve iş birliğini yoğunlaştırmaya istekli. Cezayir, kardeş ülkelere destek olmak ve ulusal uzlaşı alanındaki deneyimlerinden yararlanmalarını sağlamak için çabalarını sürdürmeye her zaman hazırdır.”



UNIFIL: İsrail güçlerinin varlığı Lübnan ordusunun güneye konuşlanmasını engelliyor

UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
TT

UNIFIL: İsrail güçlerinin varlığı Lübnan ordusunun güneye konuşlanmasını engelliyor

UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)

UNIFIL sözcüsü Candice Ardiel dün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'daki varlığının, Lübnan ordusunun İsrail ile varılan ateşkes anlaşmasında belirtildiği gibi bölgeye konuşlanmasını engelleyen "ciddi bir ihlal" olduğunu belirtti.

Ardiel bir televizyon röportajında, "İsrail güçlerinin Güney Lübnan'daki varlığı, hareket ve hareket özgürlüğü açısından bizim ve Lübnan ordusu için bir engel teşkil ediyor" ifadesini kullandı.

Lübnan ordusuyla iş birliğini "her zaman güçlü ve sürekli" olarak nitelendiren Ardiel, gücün tehlikelerin farkında olduğunu ve "görevlerimize ve bizden beklenen görevlere bağlı olduğumuzu" belirtti.

UNIFIL Kuvvet Komutanı Diodato Abagnara cumartesi günü yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı'nın uygulanmasında ilerleme kaydedilebilmesi için Lübnan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve birliğine tam saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

"X" platformunda, Lübnan ordusuna destek verme kararlılığını vurgulayarak, onları "Güney Lübnan'da istikrarı sağlamada ortağımız" olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların ardından Hizbullah ile yaşanan savaşın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen Güney Lübnan'daki mevzilerini kontrol altında tutuyor ve ülkenin doğusu ve güneyine yönelik saldırılarını sürdürüyor.


Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter


BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.