Cezayir'de eski Cumhurbaşkanı Buteflika'nın kardeşine iki yıl hapis cezası

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

Cezayir'de eski Cumhurbaşkanı Buteflika'nın kardeşine iki yıl hapis cezası

Arşiv_AA
Arşiv_AA

Cezayir'de eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın kardeşi Said Buteflika "adaletin tesisini engellediği" gerekçesiyle iki yıl hapse çarptırıldı.
Cezayir resmi ajansı APS'nin haberine göre, Darul Beyza Mahkemesi, 9 Ekim'de görülmeye başlanan davada yargılanan Said Buteflika ile eski Adalet Bakanı Tayyib Luh ve iş insanı Ali Haddad hakkındaki kararını açıkladı.
Mahkeme, "adaletin tesisini engellemekten" suçlu bulduğu Buteflika hakkında iki yıl hapis cezası verdi. Haddad da aynı şekilde 2 yıl, eski Adalet Bakanı Luh ise 6 yıl hapse mahkum edildi.
Savcılık, "kötüye kullanma, adaletin işleyişini bozma ve resmi evrakta sahteciliğe teşvik etme" suçlamalarıyla Luh için 10, Buteflika ve Haddad için yedişer yıl hapis istemişti.

Ülkenin "perde arkasındaki lideri" olarak gösteriliyordu
Akademisyen ve siyasetçi kimliğiyle bilinen Said Buteflika, ağabeyi Abdulaziz Buteflika'nın 2014'te geçirdiği rahatsızlık sonrasında devlet yönetiminde nüfuzunu artırmış ve giderek ülkenin "perde arkasındaki lideri" olarak gösterilmeye başlamıştı.
Abdulaziz Buteflika'nın 2019'da kitlesel protestolar karşısında istifa etmek zorunda kalmasının ardından çevresindeki Said Buteflika gibi üst düzey isimler, siyasetçiler, oligarklar, komutanlar ve bürokratlara yönelik bir tasfiye yaşanmıştı.
Mayıs 2019'da gözaltına alınan ve o zamandan beri ülkenin güneyindeki Buleyde'deki askeri hapishanede tutuklu bulunan Said Buteflika, 2 Ocak 2021'de "orduya zarar verme ve devlete karşı komplo kurma" suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat etmişti.
Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika, görevi bıraktıktan iki yıl sonra, 17 Eylül 2021'de 84 yaşında hayatını kaybetmişti.



Mısır-Somali-Eritre görüşmeleri Afrika Boynuzu'nda iş birliğini derinleştiriyor

Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır-Somali-Eritre görüşmeleri Afrika Boynuzu'nda iş birliğini derinleştiriyor

Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Kahire dün, Mısır'ın ‘Somali'nin birliğinden ya da Kızıldeniz'e kıyısı olmayan herhangi bir devletin varlığından ödün vermeyi reddetme’ vurgusu eşliğinde, Afrika Boynuzu'nda bölgesel iş birliği, istikrar ve güvenliği güçlendirmeye odaklanan Mısır-Somali-Eritre bakanlık görüşmelerine ev sahipliği yaptı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre üçlü görüşmeler, ‘iş birliğinin ve Afrika Boynuzu'ndaki Mısır-Somali-Eritre ittifakının derinleştirilmesi’ anlamına geliyor. Mısır'ın açıklamaları ise Addis Ababa'ya, Kahire'nin ulusal güvenliği için önemli olan Somali ve Kızıldeniz'de istikrarın sağlanması için ‘daha fazla baskı yapması’ yönünde dolaylı mesajlar gönderiyor.

Mısır, Mogadişu ile Addis Ababa arasında yaşanan krizin ardından Somali ile askeri iş birliğini güçlendirdi ve Etiyopya hükümetinin Ocak 2024'te ayrılıkçı Somaliland bölgesiyle, Etiyopya'nın Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında Addis Ababa'nın Berbera bölgesinde 50 yıl boyunca ticari bir liman ve askeri bir üs de dahil olmak üzere bir deniz çıkışı elde etmesini öngören ön anlaşma imzalamasına karşı çıktı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamaya göre, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Faki ve Eritre Dışişleri Bakanı Osman Salih Muhammed arasında ‘bölgesel iş birliğini güçlendirmek ve Afrika Boynuzu'nda güvenlik ve istikrarı desteklemek’ amacıyla kurulan bakanlar komitesinin ilk toplantısı Kahire'de yapıldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ve üç ülkenin ortak basın açıklamasında yer alan bilgiye göre ilk bakanlar toplantısı, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz bölgesinde güvenliğin güçlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz ekim ayında Mısır, Eritre ve Somali devlet başkanları arasında düzenlenen Asmara Zirvesi'nin sonuçları temelinde gerçekleştirildi.

Toplantıda, ‘Mısır'ın Somali'deki barışı koruma ve barışı inşa çabalarına katılımı ve bu yılın başından beri planlanan Somali'deki Afrika Birliği Destek ve İstikrar Misyonu'na (AUSSOM) katılımı da dahil olmak üzere iş birliğinin geliştirilmesinde kaydedilen ilerleme’ memnuniyetle karşılanarak Mısır, Eritre ve Somali arasında ‘yakın gelecekte’ ikinci bir başkanlık zirvesi düzenlenmesi kararlaştırıldı.

Mısır Afrika İşleri Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Salah Halime, toplantının ‘özellikle Addis Ababa'nın Somaliland ile imzaladığı mutabakat zaptının, geçen ay Ankara'da anlaşmazlığı sona erdirmek ve şubat ayında dört ay boyunca görüşmeler yapmak üzere varılan mutabakata rağmen iptali konusunda nihai bir anlaşmaya varılamadığı için, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz bölgesindeki güvenlik sorunlarıyla yüzleşmede iş birliğini ve üçlü ittifakı derinleştirmeyi amaçladığına’ inanıyor.

Somalili siyasi analist Abdulveli Cami Berri, üçlü toplantının ‘ortak zorluklarla yüzleşmek ve Kızıldeniz'le bağlantılı stratejik çıkarları geliştirmek için Afrika Boynuzu'nda bölgesel ittifakları derinleştirmenin önemini yansıttığına’ inanıyor. Berri ayrıca, ‘Mogadişu'nun istikrarı Mısır'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğundan artan iş birliği ve Mısır'ın barışı koruma misyonuna katılmayı onaylamasıyla bunun tercüme edildiğini’ düşünüyor.

Berri, “Kısa bir süre içerisinde yeni bir üçlü başkanlık zirvesi düzenlenmesi, bu ittifakı desteklemek için uluslararası ilgiyi çekmenin yanı sıra, üç tarafın sadece diplomatik anlayışlar değil, uzun vadeli stratejik bir ittifak kurma konusundaki ciddiyetini de göstermektedir” dedi.

Somalili ve Eritreli mevkidaşlarıyla düzenlediği basın toplantısında Abdulati, Etiyopya'ya dolaylı bir mesaj vererek, ‘toplantı sırasında Kızıldeniz'in güvenliğinin sadece kıyıdaş ülkelerin iradesine tabi olduğu ve kıyıdaş olmayan herhangi bir ülkenin varlığının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğinin görüşüldüğünü’ söyledi.

Halime, Mısır'ın kıyıdaş olmayan devletlerle ilgili tutumunu ‘herhangi bir deniz çıkışının uluslararası hukuka uygun olması gerektiği; aksi takdirde herhangi bir devlet için tehdit oluşturacağı’ gerçeğine bağladı. Halime, “Etiyopya-Somali mutabakatları henüz sonuçlandırılmadı, bu da Addis Ababa'nın mevcut tutumunu kabul edilemez kılıyor ve Afrika Boynuzu ile Kızıldeniz'in güvenliğini tehdit ediyor” ifadesini kullandı.

Abdulati'nin Kızıldeniz'le ilgili yorumlarının Kahire'nin kendi ulusal güvenliğini ve Eritre ve Somali dâhil kıyıdaş ülkelerin güvenliğini koruma arzusunu yansıttığını ve Etiyopya'ya bölgede artan rolü konusunda dolaylı mesajlar taşıdığını belirten Berri'ye göre Kahire, Etiyopya'nın Kızıldeniz veya Afrika Boynuzu'na herhangi bir müdahalesini ‘potansiyel tehdit’ olarak görüyor. Berri, Mısır'ın Somali ve Eritre'ye verdiği desteğin ‘Etiyopya'nın artan etkisine karşı bir denge oluşturduğunu’ ve bunun da ‘Mısır ve Somali'nin Etiyopya politikalarına karşı pozisyonunu güçlendirdiğini’ belirtti.

Berri, üçlü ittifakın Etiyopya üzerindeki baskıyı artırabileceğini, ancak ‘Addis Ababa'nın bu iş birliğinin hedefi olduğunu hissetmesi halinde bölgesel gerilimi tırmandırabileceğini’ söyledi. Berri, söz konusu gelişmelerin ‘Afrika Boynuzu'ndaki ittifaklar haritasında önemli değişikliklere işaret ettiğini ve Mısır, Somali ve Eritre arasında bölgesel zorluklara karşı birleşik bir cephe oluşturmak için iş birliğini derinleştirme olasılığı bulunduğunu’ kaydetti.