İsrail hapishanelerindeki İslami Cihad Hareketi mensubu 250 tutuklu açlık grevine başladı

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

İsrail hapishanelerindeki İslami Cihad Hareketi mensubu 250 tutuklu açlık grevine başladı

Arşiv_AA
Arşiv_AA

İsrail hapishanelerindeki İslami Cihad Hareketi mensubu 250 tutuklu, kendilerine yönelik uygulanan cezai işlemlerin sürmesine tepki olarak süresiz açlık grevine başladı.
Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Kadura Faris, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların haklarını savunmak için protesto kararı aldığını belirtti.
Faris, 6 Eylül'de Gilboa Hapishanesi'nden gerçekleştirilen firarın ardından İsrail'in kendilerine uyguladığı cezai işlemleri protesto etmek için İslami Cihad Hareketi mensubu 250 tutuklunun süresiz açlık grevine başladığını söyledi.
İsrail Hapishaneler İdaresinin söz konusu tutukluları tecrit ettiğini ve ayrı koğuşlara yerleştirdiğini kaydeden Faris, mahkumların İdare'nin bu uygulamasını reddettiğini dile getirdi.
Faris, söz konusu 250 tutukludan 100'ünün bir hafta sonra açlık greviyle beraber su orucuna da başlama kararı aldığını ifade etti.
Gilboa Hapishanesi'nden firar eden İslami Cihad mensupları ayrı hücrelere konulmuş ve haklarında cezai işlemler uygulanmıştı.

Firari tutukluların hepsi yakalanmıştı
Filistinli 6 tutuklu, 6 Eylül sabahı İsrail'in kuzeyinde yer alan yüksek güvenlikli Gilboa Hapishanesi'nden tünel kazarak kaçmıştı.
Hapisten kaçan Fetih Hareketinin silahlı kanadı El-Aksa Şehitleri Tugayı üyesi Zekeriya ez-Zubeydi ile Filistin İslami Cihad Hareketi mensubu Muhammed Kasım Arıda, Yakub Mahmud Kadri ve Mahmud Abdullah Arıda 10-11 Eylül tarihlerinde İsrail güçlerince yakalanmıştı.
Eyhem Fuad Kemamci ile Munadil Yakub Nufeyat'ın da 19 Eylül'de İsrail güçlerince yakalanmasıyla firari tutuklu kalmamıştı.
Filistin Esir Cemiyetinin verilerine göre, 6 Eylül 2021 itibarıyla İsrail hapishanelerinde 520'si "idari tutuklu" olmak üzere yaklaşık 4 bin 650 Filistinli bulunuyor. Bunlardan yaklaşık 200'ü çocuklardan oluşuyor.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal