WHO, Kovid-19'un kökeninin araştırılması için danışma grubu kurdu

WHO, Kovid-19'un kökeninin araştırılması için danışma grubu kurdu
TT

WHO, Kovid-19'un kökeninin araştırılması için danışma grubu kurdu

WHO, Kovid-19'un kökeninin araştırılması için danışma grubu kurdu

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyada yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) patojenlerinin kökenini saptamak için uzmanlardan oluşan danışma grubu kurduğunu duyurdu.
WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre'deki merkezinde düzenlenen çevrim içi basın toplantısında, Kovid-19 salgınına ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Kovid-19'un nereden türediğinin bulunması için uzmanlardan oluşan bir ekip görevlendirilmesi çağrılarına WHO'nun kulak verdiğini kaydeden Ghebreyesus, bu kapsamda "700'ün üzerinde başvuru yapan uzmandan 26'sını seçerek" Kovid-19 Patojenlerinin Kökenini Araştırmak İçin Bilimsel Danışma Grubu'nu (SAGO) kurduklarını belirtti.
Ghebreyesus, "Uzmanlarımız kendi alanlarında edindiği tecrübe ve uzmanlıklarına bakılarak belirlenmiştir" açıklamasında bulundu.
SAGO'nun görev tanımına ilişkin Ghebreyesus, "SAGO, Kovid-19 dahil olmak üzere salgın potansiyeline sahip yeni ortaya çıkan patojenlerin kökenlerine yönelik çalışmaları tanımlamak ve yönlendirmek için küresel bir çerçeve geliştirmek üzere WHO'ya tavsiyede bulunacaktır" şeklinde konuştu.
SAGO'nun uzman listesinin onay aşamasında olduğunu anlatan Ghebreyesus, 2 haftalık değerlendirme süresinin ardından üyelerin açıklanacağını söyledi.
WHO Acil Durum Programı Direktörü Dr. Michael Ryan ise dünyayı durduran bu virüsün kaynağını bütün insanlığın merak ettiğini vurgulayarak, "Bütün ülkelere, gazetecilere ve diğer herkese, bu konunun tartışılması için fırsat tanımaya çağırıyorum" ifadesini kullandı.
Ryan, SAGO'nun Kovid-19'un kökeninin bulunabilmesi için "son şans" olabileceğine vurgu yaptı.

Kovid-19’un kökeni
Yeni tip koronavirüsün hayvanlardan insanlara nasıl bulaştığı henüz açıklanamazken, yarasa kaynaklı virüsün bir ara tür (pangolinler) aracılığı ile insanlara bulaşmış olabileceği düşünülüyor.
Çin'in Yünnan bölgesindeki bilim adamları 2019 ve 2020 yıllarında, 2013’te yaşayan bir Shamel at nalı yarasası (Rhinolophus shamel) örneğinde yüzde 96,2 oranında Kovid-19’a benzer patojen bulduklarını açıklamıştı.
Çin’in güneyine 2020 Şubat ayında kaçırılmaya çalışılan iki Malayan Sunda pangolininde (Manis javanica) de SARS-CoV-2 ile yakından ilişkili iki patojen bulunmuştu.
Son olarak Kamboçya’da araştırmacılar, 2021 Ocak ayında, 2010'da yaşayan iki Shamel at nalı yarasasının Kovid-19'a neden olan SARS-CoV-2 ile yüzde 92,6 benzerlikte patojen taşıdığını ortaya koymuştu.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP