Avustralya'nın yeni problemi: Avokado bolluğu

Avustralya'da avokado üretimi son 10 yılda ani bir artış gösterdi (Unsplash)
Avustralya'da avokado üretimi son 10 yılda ani bir artış gösterdi (Unsplash)
TT

Avustralya'nın yeni problemi: Avokado bolluğu

Avustralya'da avokado üretimi son 10 yılda ani bir artış gösterdi (Unsplash)
Avustralya'da avokado üretimi son 10 yılda ani bir artış gösterdi (Unsplash)

Bu hasat mevsiminde Avustralya'nın en sevilen meyvelerinden birinin üretimindeki istikrarlı artış, fiyatlarda keskin bir düşüşe neden oldu.
Bir zamanlar sağlığın ve seçkinliğin sembolü olarak algılanan avokado Avustralya'da artık o kadar bol ki çiftçiler çürüyen ürün sorunuyla baş etmek zorunda kalıyor.
Avustralya'da avokado fiyatları bu yıl içinde meyve başına 2,20 ABD dolarından (yaklaşık 20 TL) sadece 73 sente (yaklaşık 6,5 TL) düştü. 2018'de meyve Avustralyalılara 6,6 dolara (yaklaşık 60 TL) mal oluyordu.
Ülkedeki avokado üretimi çiftçilerin son 10 yılda artan talebi karşılamak için daha fazla ağaç dikmesinin ardından yükselişe geçti. Mahsul Avustralya'da yıl boyunca yetiştiriliyor.
Avocados Australia endüstri grubuna göre ülke halkı şu anda yılda kişi başına 4 kg avokado tüketiyor ve bu rakamın 2022'ye kadar 5 kg'a çıkması bekleniyor.
Kıta geçen yıla kıyasla yüzde 65 daha fazla avokado üretti ve 2026'da muhtemelen 167 bin 315 ton avokado üretecek.
Avocados Australia'nın CEO'su John Tyas, Bloomberg'e şunları söyledi:
"Bu sadece başlangıç. Bazılarının üretime devam etmenin onlar için uygun olup olmayacağını düşündüğü kesin. Bir yılı böyle geçirebilirler fakat durum devam ederse, yalnızca fiyatları kastediyorum, bu sürdürülebilir değil."
Aylarca süren Kovid-19 tecridi nedeniyle artık çiftliklerde süpermarket raflarından daha fazla çürüyen avokado var. Üretimdeki ani artış Avustralya'nın batısında bu yıl rekor bir hasat getirmesi beklenen iyi mevsim koşullarına bağlanıyor.
Ne var ki sıkıntı çeken çiftçiler, mahsullerinin ağaçlarda çürümesine izin vermenin koşullar göz önüne alındığında uygun bir ekonomik karar olduğunu iddia ediyor. Birkaç yetiştirici sürekli gelir kaybı nedeniyle endüstriden ayrılmaya niyetli olduklarını ifade etti.
Avustralya'nın Sunshine Coast bölgesinden bir çiftçi olan Tony Pratt, ABC News'e şöyle konuştu:
"Süpermarkette 1 dolara bir avokado, ister küçük bir aile çiftliği ister kurumsal bir çiftlik olsun tüm çiftliklerin zarar ettiği anlamına gelir."
"Aldığımız siparişleri göndereceğiz ama pazara meyve gönderip karşılığında hiçbir şey almamak olmaz."
Bazı Avustralya avokadolarının yolu Singapur, Malezya ve Hong Kong'daki Asya pazarlarına çıksa da ihracat nispeten düşük.
Ülke 2020-21'de hasadının yalnızca yüzde 4'ünü ihraç etmiş olsa da yetiştiriciler şimdi bu fırsatları araştırıyor. Tyas, fiyatlardaki düşüşün Avustralya'dan ithal edilen ürünleri daha çekici hale getirdiğini savunuyor.
Avustralya istikrarlı bir avokado üreticisi olmasına rağmen geçen yıl yaklaşık 24 bin 310 ton taze ve kuru avokado ithal etmişti.
Şimdi tecrit kısıtlamaları kaldırılırken ve festivaller yaklaşırken uzmanlar iç talebin de artacağını umuyor.
Tyas, düşük maliyet nedeniyle tüketicilerin Noel'de "hiç çekinmemeleri gerektiğini" söyledi.



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature