Yeni Zelanda'da "hekim destekli ölüm" 7 Kasım'dan itibaren yasal hale gelecek

Yeni Zelanda'nın ötanazi yasası artık ölümcül hastalığı olanlara belirli durumlarda ağrılarını dindirme seçeneği sunacak (Pixabay)
Yeni Zelanda'nın ötanazi yasası artık ölümcül hastalığı olanlara belirli durumlarda ağrılarını dindirme seçeneği sunacak (Pixabay)
TT

Yeni Zelanda'da "hekim destekli ölüm" 7 Kasım'dan itibaren yasal hale gelecek

Yeni Zelanda'nın ötanazi yasası artık ölümcül hastalığı olanlara belirli durumlarda ağrılarını dindirme seçeneği sunacak (Pixabay)
Yeni Zelanda'nın ötanazi yasası artık ölümcül hastalığı olanlara belirli durumlarda ağrılarını dindirme seçeneği sunacak (Pixabay)

Yeni Zelanda'da Yaşamı Sonlandırma Seçimi Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle hekim destekli ölüm 7 Kasım'dan itibaren yasal hale gelecek.
Yeni Zelanda Sağlık Bakanı Andrew Little, salı günü sağlık sistemlerinin yasayı uygulamaya hazır olduğunu söyledi. Little, geçen yıl genel seçimlerle birlikte düzenlenen bir halk referandumuna atıfta bulundu ve hekim destekli ölümün halkın yüzde 65'inin onayını aldığını söyledi.
Yasa, Yeni Zelanda Parlamentosu'na 2019'da sunulmuştu.
Yasaya göre Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen uygunluk kriterlerini karşılayan ve ölümcül hastalığı olan kişiler, yaşamına son vererek acılarını hafifletmek için ilaç talep edebilir.
Başbakan Jacinda Ardern yönetimi, yasal bir çerçeve belirledi ve hekim destekli ölüm isteyenlere erişim sağlayacak üst düzey süreci uygulamaya koydu.
Açıklamada, "Sağlık Bakanlığı, kanundan sorumlu olacak ve hekim destekli ölüm hizmetini hayata geçirmek için halihazırda bir uygulama programı üzerinde çalışıyor" ifadeleri kullanıldı.
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, süreçte katı uygunluk kriterleri ve tedbirler bulunacağı belirtildi.
Kanun, palyatif bakım veya sağlık hizmetlerinin yerine kullanılmayacak.
Little, bağımsız bir inceleme mekanizmasının, hizmetin yasa tarafından belirlenen katı kriterlere uygun olarak çalışmasını sağlamak için uygulanan birçok tedbirden biri olacağını söyledi.

Sağlık Bakanı, çoğu durumda "bu hizmetlerin topluluklarda sağlanması ve katı uygunluk kriterlerini karşılayan kişiler için ücretsiz olması bekleniyor" diye ekledi.
Hekim destekli ölüm hizmetine başvuran bir kişinin 18 yaş veya üstü olması, Yeni Zelanda vatandaşı veya Yeni Zelanda'da daimi ikametgahı olması, 6 ay içinde hayatını kaybedebileceği ölümcül bir hastalıktan mustarip olması ve fiziksel kabiliyetlerinde ileri derecede ve geri dönüşü olmayan bir kayıp yaşıyor olması gerekecek.
Kişinin tahammül edilebilir gördüğü şekilde giderilemeyen, dayanılmaz bir acı yaşaması da dikkate alınacak.
İlgili kişinin, Yaşamı Sonlandırma Seçimi Yasası'nda belirtilen kurallara göre hekim destekli ölüm hakkında bilinçli bir karar verme yetisine sahip olması gerekecek.
Bir kişinin herhangi bir aşamada hekim destekli ölüm hizmetine başvurma kararı hakkında baskı altında olduğundan şüphelenen bir doktor veya hemşire süreci derhal durdurmak zorunda.
Hekim destekli ölüm isteyen bir kişi, istemediği takdirde arkadaşları veya ailesiyle ölme kararı hakkında tartışmama hakkına da sahip.
Sağlık Bakanlığı, hemşireler ve pratisyen hemşireler için de bir dizi yönerge paylaştı.
Hekim destekli ölümü savunan bir insan hakları grubu olan Dignity in Dying (Ölümde Onur), yasayı takdirle karşıladı. Grup, "Bu insan hakları için muazzam bir zafer" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

dfvgthy
Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe