BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg: Yemenli taraflar arasında arzu edilen "acil siyasi müzakereler" için ön koşullar olmamalı

Birleşmiş Milletler Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg (Birleşmiş Milletler)
Birleşmiş Milletler Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg (Birleşmiş Milletler)
TT

BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg: Yemenli taraflar arasında arzu edilen "acil siyasi müzakereler" için ön koşullar olmamalı

Birleşmiş Milletler Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg (Birleşmiş Milletler)
Birleşmiş Milletler Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg (Birleşmiş Milletler)

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg, savaşan Yemenli taraflar arasında arzu edilen "acil siyasi müzakereler" için ön koşulların belirlenmemesi çağrısında bulundu. İran destekli Husiler tarafından Marib vilayetine bağlı Abdiya ilçesinde uygulanan kuşatmaya dikkat çeken BM yetkilisi, Ma'rib ve çevresindeki durumun "tehlikeli bir hal aldığı" konusunda uyardı.
 Grundberg, New York'taki Güvenlik Konseyi üyelerine Yemen'deki durum hakkında brifing verdi. Yemenli, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla yaptığı istişarelerin sunumuyla konuşmasına başlayan BM Yemen Özel Elçisi, “Görüşmeler, çatışmayı sona erdirmek için sürdürülebilir bir siyasi çözüme doğru nasıl hareket edileceğine odaklandı. İstisnasız Yemenlilerin hepsi savaşı sona erdirme gereğini vurguluyor. Yemenliler ayrıca ekonomik ve insani kaygıları ele almanın yanı sıra; ekonomiyi istikrara kavuşturmak, temel hizmetlerin sunumunu iyileştirmek ve ülke içinde ve dışında hareket özgürlüğünü kolaylaştırmak gereğine de dikkat çekiyor” dedi.
Savaşan taraflar arasındaki güven eksikliğinin arttığına işaret eden Grundberg, Riyad ve Aden'de Yemen hükümetiyle ve Maskat'ta Husi grubuyla yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak şunları söyledi: “Acil insani ve ekonomik konularda geçici ilerleme sağlanması gerekirken, kalıcı bir çözüme ancak kapsamlı bir siyasi anlaşma yoluyla ulaşılabilir. Bu acil siyasi görüşmeler için hiçbir ön koşul olmamalı. İnsani tedbirler siyasi baskı aracı olarak kullanılmamalıdır.”
 BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg, “maaşların ödenmesi, Taiz, Marib ve diğer yerlerde yolların açılması, Hudeyde limanından sivil kullanıma yönelik yakıt ve mal ithalatına getirilen kısıtlamaların kaldırılması ve Sanaa havaalanının sivil trafiğe açılması için gerekli önlemlerin alınmasını” talep etti.
Sahadaki son askeri tırmanışın "tehlikeli bir hal aldığını" söyleyen Grundberg, "Marib ve çevresi; Şebve ve El-Beyda da dahil olmak üzere, hala savaşın ana odak noktasıdır. Sivillerin durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor; binlerce kişi güvenlik arayışı içinde kaçmak zorunda kaldı. Marib'in güneyindeki Abdiya bölgesinin kuşatılması yaklaşık bir aydır devam ediyor. Bu durum binlerce insanı perişan bir hale soktu” şeklinde konuştu.
 Husi milislerine "Marib ve çevresindeki bölgelerdeki askeri tırmanışı durdurması" çağrısında bulunan BM Yemen Özel Elçisi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "Abdiya'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini" kaydetti.
Yemen'in diğer bçlgelerindeki gelişmeler ve olaylarla ilgili de "derin endişelerini" dile getiren Grundberg, tüm tarafları "gerginliği durdurmaya" çağırdı.
 Son haftalarda halka açık infazlara, zorla adam kaçırma eylemlerine ve göstericilere karşı gerçek mermi kullanımına tanık olunduğunu kaydeden BM yetkilisi, “Cezadan kaçma gerçeği Yemenlilerin barış içinde bir arada yaşama ve tüm Yemenlilerin haklarına saygı duyulan bir gelecek olasılığına olan inancını baltalıyor” dedi.
BM Yemen Özel Elçisi, Başbakan Muin Abdulmelik'in Aden'e dönüşünü "devlet kurumlarının çalışmalarını güçlendirmeye yönelik önemli bir adım" olarak niteledi ve bu adımı memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Grundberg ayrıca Yemen hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki Riyad Anlaşması’nın uygulanmasının önemini vurguladı.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.