BM’nin iklim temsilcisi Janet Rogan, Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan’ın iklim eylemini ve küresel taahhütleri artırmadaki rolü umutlarımızı yeşertiyor

BM yetkilisi, iklim değişikliği tehlikelerinin gezegendeki yaşamı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

COP26 Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Büyükelçisi Janet Rogan.
COP26 Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Büyükelçisi Janet Rogan.
TT

BM’nin iklim temsilcisi Janet Rogan, Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan’ın iklim eylemini ve küresel taahhütleri artırmadaki rolü umutlarımızı yeşertiyor

COP26 Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Büyükelçisi Janet Rogan.
COP26 Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Büyükelçisi Janet Rogan.

Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi, Addis Ababa Eylem Gündemi (AAEG), Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi ve Paris İklim Anlaşması 2015’te imzalandı. 26. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı (COP26) Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Büyükelçisi Janet Rogan’ın ifade ettiğine göre tümü birbiriyle bağlantılı bu anlaşmalar, ulusal düzeyde devletlerin, yerel düzeyde hükümetlerin, özel sektörün ve sivil toplumun süreçte önemli rolleri olduğunu teyit eder nitelikte. Şarku'l Avsat'a konuşan Rogan, BM’nin iklim eylemini ve küresel taahhütleri desteklemede Suudi Arabistan’ın rolüne umut bağladığını vurguladı.
Paris Anlaşması; sera gazı emisyonlarının azaltılması, ekonomik ve sosyal faaliyetlerin adaptasyonu, gezegen ve toplumlar için dayanıklılık oluşturma yoluyla küresel sıcaklık artışının 2derecenin olabildiğince altında tutulması, hatta 1,5 dereceyi geçmemesini hedefliyor. Hükümetler, söz konusu küresel çabalar kapsamında Ulusal Katkı Beyanları (NDC) adı altında kendi planlarını oluşturuyor. Rogan konuya dair açıklamasında “Planlarımızın yüksek amaçlarımızı yansıtmasını sağlamak için yıllık ilerleme raporları sunmayı, NDC planlarını her beş yılda bir güncellemeyi kabul ettik” dedi.
Birleşik Krallık, Paris Anlaşması’nın 2015 yılında kabul edilmesi ardından kaydedilen gelişmeyi inceleme ve iklim eylemi için güncel bir küresel gündem sağlama yönünde bu yıl kasım ayında Glasgow'da gerçekleşecek COP26 zirvesine başkanlık edecek. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) yakın tarihli raporu, şimdiye kadar yapılan çabaların yeterli etki yaratmadığını, gezegenin halen ısındığını açıkça ortaya koymuştu.
Her zamanki gibi, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi himayesinde yürütülecek olan COP gündemi Paris Anlaşması ve iklim kayıtlarını ele alacak. 1-2 Kasım tarihlerinde dünya liderleri zirvesi düzenlenecek. On binlerce ulusal ve uluslararası müzakereci, hükümet temsilcisi, iş insanı ve vatandaş, 12 gün boyunca sürecek görüşmelere ve etkinliklere katılacak. Birleşik Krallık, COP26 Konferansı'nda ülkelerin ve toplumların her kesiminin iklim felaketine gerçek planlarla yanıt vereceği, gezegenimiz ve insanlarımız için yeşil, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme sözünde duracağını umut ediyor.

Suudi Arabistan’ın iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolü
Janet Rogan, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajda Suudi Arabistan Krallığı’nın iklim değişikliğiyle mücadelede oynadığı rolün önemine dikkat çekti. Riyad’ın Kasım 2020'de arazi bozuklukları, mercan kayalığı araştırma ve geliştirme çalışmaları, döngüsel karbon ekonomisi için liderler düzeyinde onaylar alınması gibi yeni girişimleri onayladığını hatırlattı. Suudi Arabistan'ın 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilecek elektrik oranını yüzde 50'ye çıkarma hedefine dikkat çeken Rogan, bu yıl mart ayında ağaçlandırma, emisyonları azaltma, biyolojik çeşitliliği artırma ve çevre korumayı destekleme taahhütleriyle ‘Suudi Yeşil Girişimi’ ve ‘Yeşil Orta Doğu Girişimi’nin başlatıldığının altını çizdi.  

Rogan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“COP26 başlamadan önce, Riyad'da bu yönde yapılacak olan konferanslarda söz konusu girişimlerin nasıl devam edebileceği hakkında daha fazla bilgi almak için sabırsızlanıyoruz. Krallığın bu konuda artan isteğinin, küresel olarak artan iklim eylemini ve taahhütlerini Glasgow öncesinde etkilemesini umuyoruz.”
Krallığın söz konusu konferans öncesinde ve sonrasında aktif rol oynayacağına dikkat çeken Rogan, konferansın bugün karşı karşıya kalınan küresel krizlerden, toplumsal ve ekonomik büyümeye yönünde birlikte ilerlemenin gereğini vurguladı. Rogan açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“COP26 yaklaşırken halen yapılacak çok şey var. Birleşik Krallık da dahil olmak üzere Paris Anlaşması’na taraf birçok ülke, güncel ve nitelikli NDC planlarını henüz sunmadı. Bunlar zamanında sunulmalı ki COP26’da tartışılmak üzere BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi analizine dahil edilebilsinler.”

İklim konferansından beklentiler
Rogan, konferansın amaçlarına ilişkin şunları söyledi:
“Birleşik Krallık, COP26 konferansı başkanlığında özel sektör ve sivil toplum da dahil olmak üzere tüm ülkelerle ve ortaklarla birlikte çalışıyor. Buradaki amaç, iklim eylemini dört ana hedef çerçevesinde hızlandırmak. Bunlardan ilki, bu yüzyılın ortasına kadar net sıfıra varan emisyon oranlarına ulaşma yoluna girmek. 1,5 derece yolunda bu gerekli. İkinci hedef ülkelerin, endüstrilerin ve toplumların iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamasına, aşırı hava olaylarına karşı direnç oluşturulmasına yardımcı olarak insanları ve doğayı iklim değişikliğinin kötü etkilerinden korumak. Üçüncü hedef iklim finansmanına erişimi kolaylaştırmak ve gelişmekte olan ülkelerde insanları ve doğayı koruma yönünde mevcut meblağı artırmak. Bu hedeflere ulaşma yönünde çeşitli düzeylerdeki tüm tarafların dayanışma ve iş birliğinde bulunması da dördüncü hedefi teşkil ediyor.”
Rogan ayrıca gelişmekte olan ülkelere yıllık 100 milyar dolar iklim fonu sağlanması hedefine ulaşma ve bu fonun projelerde kullanılmasını kolaylaştırma yönünde çalışmanın gerekliliğini vurguladı.

Dünyanın karşı karşıya kaldığı tehditler
Tüm bölgelerin artık iklim değişikliğiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Rogan, Ortadoğu'nun eskiden sıcak olan bölgelerinde şimdi şiddetli sel, orman yangınları ve kar yağışının yaşandığına, Kuveyt ve Irak’taki sıcaklıkların 53 dereceye çıktığına dikkat çekti. Yağışların azalması ve sıcaklıklardaki artış sebebiyle 2000 yılından bu yana üçte bir oranında küçülen Kızıldeniz'in kuruduğunu vurgulayan Rogan, İskenderiye şehrinde deniz seviyesinin yükseldiğini, 5 milyon nüfuslu bu antik kentin denize batmakta olduğunu ve Cidde’nin de hayati tehlike arz eden ani fırtınalar nedeniyle altı ayda bir sel felaketine tanık olduğunu söyledi.  
Sudan’da şiddetli sellerin kaydedildiğini hatırlatan Rogan “Bir şeyleri değiştirmediğimiz müddetçe bu durum hızla kötüleşecek” dedi. Rogan, sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılmasının 2030 yılına kadar küresel emisyonların yarıya indirilmesini gerekli kıldığını vurguladığı açıklamasında “Dayanıklılığımızı artırmalıyız. Sel savunma ve uyarı sistemlerini, ekonomik ve sosyal faaliyetlerin adaptasyonunu örnek verebiliriz” ifadesini kullandı.  
İngiltere’nin son 30 yılda sera gazı emisyonlarını yüzde 44 oranında azaltmasıyla ekonomide yüzde 78 oranında artışa sahne olan yeşil büyümenin gerçek potansiyelini ortaya koyduğunu vurgulayan Rogan, Birleşik Krallık'ın 2035 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 78 oranında azaltmayı taahhüt eden ilk ülke olduğunu kaydetti. 2024 yılına kadar fosil enerji kullanımının tamamen sonlanması, 2030 yılına kadar da benzinli ve dizel araçların satışına son verilmesi de söz konusu plan kapsamına giriyor.
Birleşik Krallık'ın doğa konusunda yasal olarak bağlayıcı hedefler sunduğunu ve tarımsal sübvansiyonlarda kökten reformlar uyguladığını belirten Rogan şu ifadeleri kullandı:
“Birleşik Krallık, COP26 konferansının bir sonraki başkanı olarak  diğer ülkeleri dünyanın ihtiyaç duyduğu kapsamlı politik kararları almaya zorlamaya devam edecek. Kömür enerjisinin sonlandırılması, çevreyi kirleten araçların aşamalı olarak kaldırılması, tarımın daha sürdürülebilir hale getirilmesi, ormansızlaşma ile mücadele, gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi de bu kapsamda yer alıyor.”

ABD'nin Paris Anlaşması tutumu
Rogan, ABD'nin Paris İklim Anlaşması’na yönelik tutumu hakkında da şu değerlenidrmelerde bulundu:
“Başkan Biden'ın Paris Anlaşması'na yeniden katılma kararını elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Güncel NCD’sini Nisan 2021'de sunan ABD, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2005’teki seviyelerden daha aşağı, yüzde 50 ile 52’nin altına düşürmeyi taahhüt etti.”
Rogan ayrıca ABD’nin Haziran 2021'de Cornwall'da gerçekleştirilen G7 zirvesinde 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmaya, 2025 yılına kadar iklim finansmanını artırmaya ve iyileştirmeye, 2030 yılına kadar da kara ve okyanusların en az yüzde 30'unu korumaya söz verdiğini hatırlattı.



Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, salı günü yaptığı açıklamada, Yemen’de yaşanan tırmanışın Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Suudi Arabistan’a verdiği taahhütlerle bağdaşmadığını bildirdi. Kurul, Krallığın ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdide karşı gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini yineledi.

Açıklamada, Suudi Arabistan’ın Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığının sürdüğü, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve hükümetine tam destek verildiği vurgulandı. Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği gerilimi düşürme çabalarının, Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş esaslarıyla örtüşmeyen ve Yemen’in güvenlik ile istikrarına hizmet etmeyen gerekçesiz bir tırmanışla karşılık bulmasından üzüntü duyulduğunu ifade etti. Açıklamada, söz konusu tırmanışın BAE’den alınan tüm taahhütlerle de uyumlu olmadığı kaydedildi.

uj6k
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Kurul, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik bağları, iyi komşuluk ilkeleri ve Yemen’in çıkarları doğrultusunda sağduyunun hâkim olmasını temenni etti. Bu çerçevede, Yemen Cumhuriyeti’nin talebi doğrultusunda BAE güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi, Güney Geçiş Konseyi ile Yemen içindeki herhangi bir tarafa yönelik her türlü askeri ve mali desteğin durdurulması çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca, Suudi Arabistan’ın güçlendirilmesini önemsediği ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı, istikrarı ve kalkınmasına katkı sağlayacak ortak çalışmalara devam edilmesi için BAE’nin gerekli adımları atmasının beklendiği belirtildi.

Bu değerlendirmeler, Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında Riyad’da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgesel gelişmelerin ele alınması sırasında yapıldı. Kurul, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi üzerine Hadramut ve Mahra vilayetlerinde sivillerin korunması ve gerilimin düşürülmesi amacıyla faaliyet yürüten Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun rolünü takdir etti; bunun güvenlik ve istikrarın sağlanmasına ve çatışmanın yayılmasının önlenmesine katkı sunduğunu vurguladı.

u6ı
Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından bir kare (SPA)

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan’ın Somali Federal Cumhuriyeti’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğine verdiği desteği yineledi. İsrail makamları ile “Somaliland” olarak adlandırılan bölge arasında karşılıklı tanıma yönündeki girişimlerin, uluslararası hukuka aykırı ve tek taraflı ayrılıkçı adımları pekiştirdiği gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi.

Toplantının açılışında Kral Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den aldığı ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilere dair mesajın içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’nu bilgilendirdi. Kurul ayrıca, son günlerde Suudi Arabistan’ın kardeş ve dost ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmaları ile ikili ve çok taraflı koordinasyon çabalarını gözden geçirdi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan-Umman Koordinasyon Konseyi’nin üçüncü toplantısının sonuçlarını memnuniyetle karşıladı; ekonomi, ticaret, sanayi, enerji ve yatırım başta olmak üzere birçok alanda kaydedilen ilerlemeye dikkat çekti.

Kurul, Suudi Arabistan’ın insani ve kalkınma alanındaki öncü rolünü sürdürdüğünü belirterek, sağlık, eğitim, barınma ve gıda alanlarında dünyanın farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ve afetzedelere yönelik yardımların devam ettiğini vurguladı.

Yerel gündemde ise, “Vizyon 2030” hedefleri doğrultusunda ülke genelinde kalkınmanın güçlendirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. Riyad’daki çevre ve ana arter yolların geliştirilmesine yönelik üçüncü etap projelerin hayata geçirilmesinin, başkentin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi ve Ortadoğu’da sürdürülebilir ulaşım ile lojistik hizmetlerde önemli bir merkez haline getirmeyi amaçladığı belirtildi.

Bakanlar Kurulu, gündemindeki çeşitli konuları görüşerek; Suudi Arabistan ile Pakistan arasında enerji alanında iş birliği, Ortadoğu Yeşil Girişimi Sekretaryası ile merkez anlaşması, Macaristan, Filistin, Irak ve Tacikistan ile çeşitli alanlarda iş birliği mutabakatlarına onay verdi. Ayrıca, uluslararası sivil havacılığa ilişkin Pekin Sözleşmesi’ne katılım, Sırbistan ile hava ulaştırma anlaşması ve uzayın barışçıl kullanımı konusunda Birleşmiş Milletler ile iş birliği gibi kararlar alındı.

Toplantının sonunda, bazı kurumsal düzenlemeler, özel ekonomik bölgelere ilişkin yönetmelikler, kesin hesapların onaylanması ve çeşitli üst düzey kamu görevlerine terfiler de karara bağlandı.


Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteğiyle Güney Geçiş Konseyi’nin Yemen’in doğusunda tek taraflı askeri tırmanışa gitmesi, Suudi Arabistan liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nu, haftalar süren krizi yatıştırma girişimlerinin ardından siyasi ve güvenlik istikrarını sağlamak için daha sert bir çizgiye yöneltti. Bu kapsamda koalisyon, salı günü Mukalla Limanı’nda yasa dışı bir askeri sevkiyatı hedef alan önleyici bir hava saldırısı düzenledi. Aynı zamanda Abu Dabi güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi ve Yemen’in meşru liderliğinin talebi doğrultusunda herhangi bir tarafa silah desteğinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan, Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine bağlılığını, Başkanlık Konseyi Başkanı ve hükümete tam desteğini yineledi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamada, BAE’nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine baskı uygulayarak Hadramut ve Mahra vilayetlerinde Suudi Arabistan’ın güney sınırları boyunca askeri operasyonlara sevk etmesinden duyulan üzüntü dile getirildi. Açıklamada bu adımların, Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenlik ve istikrarı için tehdit oluşturduğu vurgulandı.

Bakanlık açıklamasında, “Birleşik Arap Emirlikleri’nin attığı bu adımlar son derece tehlikelidir; Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş ilkeleriyle bağdaşmamaktadır ve Yemen’in güvenliği ile istikrarını sağlama çabalarına hizmet etmemektedir” ifadeleri kullanıldı.

sdv
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve Mahra’ya silah gücüyle kontrol altına almaya çalışıyor (Reuters)

Riyad, ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdidin “kırmızı çizgi” olduğunu belirterek, bu tür durumlarla karşılaşıldığında gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini kaydetti.

Suudi Arabistan ayrıca, Yemen’deki “güney meselesinin” tarihsel ve toplumsal boyutları olan meşru bir konu olduğunu vurguladı; çözüm yolunun ise Güney Geçiş Konseyi de dahil tüm Yemenli tarafların katılacağı kapsamlı siyasi çözüm çerçevesinde diyalog masası olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanlığı, BAE’nin Yemen hükümetinin talebine yanıt vererek askeri güçlerini 24 saat içinde ülkeden çekmesinin ve Yemen içinde herhangi bir tarafa yönelik tüm askeri ve mali desteği durdurmasının önemini vurguladı.

Açıklamada, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik, iyi komşuluk ve yakın ilişkilerin, Yemen’in çıkarlarının ve bölgenin istikrarının gözetilmesi temennisi dile getirilerek, BAE’nin ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı ile istikrarını güçlendirecek adımlar atmasının beklendiği ifade edildi.

Sınırlı önleyici saldırı

Sivillerin korunmasına yönelik önleyici tedbirler kapsamında, Koalisyon Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki, koalisyon hava unsurlarının salı sabahı Hadramut’taki Mukalla Limanı’nda indirilen silahlar ve muharebe araçlarını hedef alan “sınırlı” bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı.

fgt
Güney Geçiş Konseyi'ni desteklemek amacıyla Mukalla limanına gelen askeri sevkiyatın havadan görünümü (AP)

El-Maliki, 27–28 Aralık 2025 tarihlerinde Fujairah (Fuceyre) Limanı’ndan gelen iki geminin, Koalisyon Müşterek Kuvvetler Komutanlığı’ndan resmi izin almadan Mukalla Limanı’na giriş yaptığını belirtti. Gemilerin mürettebatının takip sistemlerini devre dışı bıraktığını ve Hadramut ile Mahra’da Güney Geçiş Konseyi güçlerine destek amacıyla büyük miktarda silah ve muharebe aracı indirdiğini söyledi.

Bu durumun, gerilimi tırmandırmayı amaçladığını, sükûneti sağlama ve barışçıl çözüme ulaşma çabalarına açık bir ihlal teşkil ettiğini ve 2015 tarihli BM Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararına aykırı olduğunu kaydetti.

El-Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi doğrultusunda sivillerin korunması ve güvenliği tehdit eden bu sevkiyatlara karşı, uluslararası insancıl hukuk kurallarına uygun ve yan hasara yol açmayacak şekilde hedefli bir operasyon icra edildiğini ifade etti.

Gerilimi düşürme vurgusu

Koalisyon Sözcüsü, Hadramut ve Mahra vilayetlerinde gerilimi düşürme ve sükûneti sağlama çabalarının sürdüğünü, Yemen hükümeti ve koalisyonla koordinasyon olmaksızın herhangi bir ülkenin herhangi bir Yemenli tarafa askeri destek sağlamasının engelleneceğini vurguladı. Amaçlarının, çatışmanın genişlemesini önlemek ve güvenlik ile istikrarı tesis etmek olduğunu belirtti.

vg
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve El-Mahra'da tek taraflı bir askeri tırmanış gerçekleştirdi (AFP)

Koalisyon, saldırı öncesinde Mukalla Limanı’ndaki tüm sivillere ikinci bir duyuruya kadar derhal tahliye çağrısı yapmış; bunun sivillerin can ve mal güvenliğini korumaya yönelik bir önlem olduğunu açıklamıştı. Liman çevresinde askeri operasyon hazırlıkları kapsamında yapılan çağrıya uyulması ve güvenlik talimatlarına riayet edilmesi istenmişti.


Suudi Arabistan: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi üzerindeki baskısından üzüntü duyuyoruz... Krallığın güvenliği kırmızı çizgimizdir

Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi üzerindeki baskısından üzüntü duyuyoruz... Krallığın güvenliği kırmızı çizgimizdir

Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)

Suudi Arabistan bugün, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine, Hadramut ve el-Mehra vilayetlerindeki güney sınırlarında askeri operasyonlar yürütmeleri için uyguladığı baskıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu baskı, Krallığın ulusal güvenliğine, Yemen Cumhuriyeti'nin ve bölgenin güvenlik ve istikrarına tehdit oluşturmaktadır.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Kardeş ülke Birleşik Arap Emirlikleri'nin attığı adımlar son derece tehlikelidir ve Yemen'de meşru hükümeti desteklemek için kurulan koalisyonun temelleriyle bağdaşmamaktadır; ayrıca Yemen'de güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına da hizmet etmemektedir" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı, "Krallığın, kardeş ülke Birleşik Arap Emirlikleri ile iş birliği içinde, Hadramut ve el-Mehra vilayetlerinde Güney Geçiş Konseyi tarafından atılan gerilim adımlarını sona erdirmek ve ele almak için gösterdiği samimi çabalara ilişkin Dışişleri Bakanlığı tarafından 5/7/1447 Hicri (25/12/2025 Miladi) tarihinde yapılan açıklamaya ilave olarak; Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin açıklamasına ve Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Arap Koalisyonu liderliğinin, Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'ndan resmi izin alınmaksızın  Fuceyre limanından Mukalla limanına silah ve ağır araç yüklü gemilerin hareketine ilişkin açıklamasına atıfta bulunarak" şeklinde bir bildiri yayınladı.

Açıklama şöyle devam etti: "Bu bağlamda Krallık, ulusal güvenliğine yönelik her türlü ihlal veya tehdidin kırmızı çizgi olduğunu ve Krallığın bununla mücadele etmek ve etkisiz hale getirmek için gerekli tüm adımları ve önlemleri almaktan çekinmeyeceğini teyit eder."

Krallık ayrıca Yemen'in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığını ve Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetine tam desteğini teyit eder. Bu bağlamda, Güney meselesinin tarihi ve sosyal boyutları olan haklı bir dava olduğunu ve bunun ele alınmasının tek yolunun, Güney Geçiş Konseyi de dahil olmak üzere tüm Yemenli grupların katılacağı, Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüm çerçevesinde diyalog yoluyla olduğunu yinelemektedir.

Suudi Arabistan, BAE'nin, Yemen Cumhuriyeti'nin 24 saat içinde Yemen Cumhuriyeti'nden askeri güçlerini çekmesi ve Yemen'deki herhangi bir tarafa askeri veya mali destek sağlamayı durdurması yönündeki talebine yanıt vermesinin önemini vurguladı. Bu bağlamda, sağduyunun galip geleceğini ve kardeşlik ve iyi komşuluk ilkelerinin hakim olacağını umduğunu ifade etti. İyi komşuluk ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerini birbirine bağlayan yakın ilişkiler ile kardeş Yemen'in çıkarları. Ayrıca, kardeş Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Krallığın güçlendirmeye özen gösterdiği iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri korumak ve bölgedeki ülkelerin refahını, kalkınmasını ve istikrarını artıracak her konuda birlikte çalışmak için gerekli adımları atacağını umduğunu da ifade etti.