Taliban'dan, Putin'in "Irak ve Suriye'den teröristlerin Afganistan'da toplandığı" açıklamasına ret

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Taliban'dan, Putin'in "Irak ve Suriye'den teröristlerin Afganistan'da toplandığı" açıklamasına ret

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Taliban yönetimi, Rusya lideri Vladimir Putin'in "Irak ve Suriye'den teröristlerin Afganistan'da toplandığı" açıklamasını reddetti.
Taliban Sözcüsünün Yardımcısı Bilal Kerimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Putin'in bu iddiasını destekleyecek hiçbir verinin olmadığını söyledi.
Terör örgütü DEAŞ'ın Orta Doğu'dan Afganistan'a savaşçı transfer etme imkanının olmadığını ifade eden Kerimi, "Söz konusu ülkelerden Afganistan'a gelmek çok zor ve gelme ihtimalleri yok." dedi.
Kerimi, Taliban'ın ülkenin her yerine tamamen hakim olduğunu ve bu nedenle hiçbir noktanın hiçbir grubun kontrolünde olmadığını kaydetti.
DEAŞ'ın Afganistan halkının arasında yerinin olmadığını dile getiren Kerimi, Taliban güçlerinin DEAŞ'ın faaliyetlerine karşı durabilecek kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi ülkeleri istihbarat servislerinin temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda, Irak ve Suriye'den teröristlerin Afganistan'da toplandığını, bu kişilerin topluluk ülkelerinde durumu istikrarsızlaştırma girişiminde bulunabileceklerini ve bu nedenle sınırdaki durumun sürekli takip edilmesi gerektiğini söylemişti.

DEAŞ saldırıları
Taliban'ın Afganistan'a hakim olmasıyla terör örgütü DEAŞ saldırılarını artırdı.
Ülkenin doğusundaki Nangarhar vilayetinde 12 Ekim'de insan hakları aktivisti Abdurahman Mavin, DEAŞ tarafından öldürülmüştü.
En çok saldırı ise DEAŞ'ın kalesi olarak bilinen Pakistan sınırındaki Nangarhar vilayetinde gerçekleştirildi.
Afganistan'ın kuzeyindeki Kunduz vilayetinin Sayed Abad bölgesindeki Şiilere ait camiye geçen hafta cuma namazı sırasında düzenlenen ve DEAŞ'ın üstlendiği bombalı saldırıda 46 kişinin yaşamını yitirdiği, 143 kişinin yaralandığı açıklanmıştı.
DEAŞ, Taliban sonrası en kanlı eylemini Kabil Hamid Karzai Havalimanı'nda gerçekleştirmişti.
Havalimanı'nda 27 Ağustos'ta düzenlenen terör saldırısında 13'ü ABD askeri olmak üzere en az 170 kişi yaşamını yitirmişti.
Taliban yetkilileri, DEAŞ'ın Afganistan için büyük bir tehdit oluşturmadığını ve terör örgütlerinin ülkedeki faaliyetine izin verilmeyeceğini açıklamıştı.



İsrail medyası: Netanyahu, Refah'ta Filistinliler için çadır kent inşa etmenin maliyeti ve süresi nedeniyle orduyu eleştirdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

İsrail medyası: Netanyahu, Refah'ta Filistinliler için çadır kent inşa etmenin maliyeti ve süresi nedeniyle orduyu eleştirdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail haber sitesi Ynet'in bugün bildirdiğine göre Başbakan Binyamin Netanyahu, ordunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta Filistinliler için bir çadır kent inşa etmenin maliyeti ve zaman çizelgesine ilişkin tahminlerini eleştirerek, “daha hızlı ve daha ucuz” bir plan talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'tan aktardığına göre ordu dün güvenlik kabinesini, İsrail'in Gazze'de yüz binlerce Filistinliyi barındıracak “insani bir şehir” olarak tanımladığı yapının 15 milyar şekele mal olabileceği ve daha önce altı ay olarak öngörülen sürenin aşılarak, bir yıl sürebileceği konusunda bilgilendirdi.

Yedioth Ahronoth’un ismini belirtmediği kaynaklar, yeni tahminlerin başbakanı kızdırdığını ve komutanlardan “daha gerçekçi” bir plan talep ederek, üst düzey yetkililere şehrin daha hızlı ve daha düşük maliyetle nasıl inşa edileceğine dair bir plan hazırlamaları talimatını verdiğini ifade etti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı dün, İsrail tarafının “Refah'taki sözde insani kent bahanesiyle halkımızı zorla yerinden etmesinin” sonuçlarına karşı uyarıda bulunarak, bunun “insanlıkla hiçbir ilgisi olmadığını” belirtti.

Bakanlık yaptığı açıklamada “Filistin Devleti'nin ve meşru kurumlarının, Filistin Devleti'nin asli bir parçası olarak Gazze Şeridi üzerinde siyasi ve hukuki yargı yetkisini kullanmasına izin vermenin halkımızı korumanın ve onlar için adaleti sağlamanın tek yolu olduğunu” vurguladı.