ABD, Rusya'nın 'Amerikan muhrip gemisinin Rus karasularına girdiği' iddialarını yalanladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD, Rusya'nın 'Amerikan muhrip gemisinin Rus karasularına girdiği' iddialarını yalanladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Donanması, Rus Savunma Bakanlığının iki ülke savaş gemileri arasındaki etkileşimi yanlış aktardığı ve Amerikan gemisinin Rus karasularına girmediğini savundu.
Rusya ve Çin'in Japon Denizi'nde tatbikat yaptığı sırada bölgeye Amerikan muhrip gemisi USS Chafee gemisinin girmesi, iki ülke arasında kısa süreli diplomatik krize neden oldu.
Moskova, Rus Pasifik Filosu’na ait Amiral Tributs gemisinin Amerikan muhrip gemisine Rus karasularında önleme yaptığını açıklarken, ABD Donanması bu iddiayı yalanladı.
ABD Donanmasından yapılan yazılı açıklamada, "İki donanma gemisi arasındaki etkileşime ilişkin Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklama yanlıştır" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, USS Chafee muhribinin 15 Ekim 2021'de Japonya Denizi'nde uluslararası sularda rutin operasyonlar yürütmek amacıyla helikopter uçuşuna hazırlanırken, geminin 65 metre yakınına kadar bir Udaloy sınıfı Rus muhribinin yaklaştığı iddia edildi.
Amerikan gemisinin uluslararası sularda ve uluslararası hukuka uygun harekat icra ettiği belirtilen açıklamada, "Etkileşim güvenli ve profesyoneldi. Rusya, günün ilerleyen saatlerinde bu alanda Havacı ve Denizcilere Uyarı (NOTAM/NOTMAR) yayınlamış olsa da, etkileşim sırasında NOTAM/NOTMAR yürürlükte değildi" ifadelerine yer verildi.

Rusya olayı nasıl duyurmuştu
Rusya Savunma Bakanlığı, Rus Pasifik Filosuna ait Amiral Tributs gemisi mürettebatının, Amerikan gemisi USS Chafee'yi "deniz topçu ateşi tatbikatları nedeniyle seyrüsefere kapalı bir bölgede" olduğu konusunda telsizle uyardığını açıklamıştı.
Uyarılara rağmen ABD muhribinin rotasını ve hızını değiştirmediği ve bunun yerine güvertesinden bir helikopter kaldırmaya hazırlandığını belirtilen açıklamada, "Uluslararası seyrüsefer kuralları çerçevesinde hareket eden Amiral Tributs, davetsiz misafirin Rus karasularından çıkarılması için bir rota belirledi" bilgisi verilmişti.
Rusya Savunma Bakanlığı, USS Chafee'nin iki gemi arasındaki mesafe 60 metreden daha aza indiğinde rotasını değiştirdiğini ve bu karşılaşmanın Japon Denizi'nin batısındaki Vladivostok'un güneyinde yer alan Büyük Petro Körfezi'nde meydana geldiği ve yaklaşık 50 dakika sürdüğünü iddia etmişti.
Rus medyası, Savunma Bakanlığının gün içinde olay nedeniyle ABD askeri ataşesini bakanlığa çağırdığını duyurmuştu.



BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
TT

BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için hazırladığı yol haritasını büyük çoğunlukla onaylayarak, 20 maddelik planına uluslararası meşruiyet kazandırdı.

Taslak karar, Rusya ve Çin'in çekimser kalmasına rağmen, pazartesi akşamı BMGK’da 15’e 13'lük çoğunlukla kabul edildi. Bu gelişme, Trump yönetimi için önemli bir diplomatik zafer oldu.

Filistin Yönetimi, kararın onaylanmasını memnuniyetle karşılarken, Hamas ve diğer Filistinli gruplar, bunu ‘Filistin’in milli iradesinin dışında sahada düzenlemeler yapılmasının önünü açan bir karar’ olarak değerlendirerek, ortak ve ayrı ayrı açıklamalarla kararı reddettiklerini bildirdiler. Ayrıca Gazze'ye konuşlandırılacak herhangi bir uluslararası gücün ‘bir tür vesayet veya dayatılan yönetim’ haline geleceğini söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli gruplardan kaynaklar, söz konusu uluslararası gücün rolü ve bu grupların üyelerini takip etmek ve tutuklamak için potansiyel olarak kullanılabileceği konusundaki endişeleri dile getirdiler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngilizce olarak Trump ve Gazze planını öven bir blog yazısı yayınlarken, hükümet üyeleri sessizliğini korudu. Bu durum, İsrail'de Trump'ın planından duyulan memnuniyetsizlik ile onu kızdırmamak arasındaki ikilem arasında gerçek bir krizin yaşandığını gösterdi. İsrail televizyonu Kanal 12 muhabiri Barak Ravid, “İsrail-Filistin çatışmasının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.


ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
TT

ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'da test edilen yaklaşık 700 milyon dolar değerindeki gelişmiş bir hava savunma füze sisteminin Tayvan'a satışını onayladı. Bu, ABD'nin Taipei ile bir hafta içinde yaptığı ikinci silah anlaşması.

ABD, geçen yıl Tayvan'ın 2 milyar dolarlık bir silah anlaşması kapsamında RTX tarafından üretilen üç orta menzilli karadan havaya füze (NASAMS) alacağını duyurmuştu. Bu, Tayvan için yeni bir silah, çünkü şu anda bölgede yalnızca Avustralya ve Endonezya kullanıyor.   

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) pazartesi günü yaptığı açıklamada, şirketin NASAMS üniteleri satın almak için sabit fiyatlı bir sözleşme imzaladığını ve tahminlere göre çalışmanın Şubat 2031'de tamamlanacağını belirtti. RTX henüz yorum talebine yanıt vermedi. 

Ukrayna'da Rus saldırılarını püskürtmek için kullanılan NASAMS sistemi, ABD'nin talebin arttığı Tayvan'a ihraç ettiği hava savunma kabiliyetlerine önemli bir katkı sağlıyor.

ABD, perşembe günü Tayvan'a 330 milyon dolarlık savaş uçağı ve diğer uçak parçaları satışını onayladı. Bu, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana yapılan ilk anlaşmaydı. Bu hamle Pekin'i öfkelendirdi.

Tayvan ordusu, adayı kendi toprağı olarak gören Çin'den gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı daha iyi savunma sağlamak için hayati önem taşıyan deniz ikmal hatlarını savunmak üzere, özel olarak tasarlanmış denizaltılar inşa etmek gibi çabalarla yeteneklerini güçlendiriyor.

Resmi diplomatik ilişkilerin olmamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Tayvan'a kendini savunması için gerekli araçları sağlamakla yasal olarak yükümlü olması, Pekin'in tepkisini çekmeye devam eden bir tartışma konusu. Tayvan hükümeti, Pekin'in ada üzerindeki egemenlik iddialarını reddediyor.


Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
TT

Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki gergin ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebboune ile diyaloğa hazır olduğunu söyledi. Bu hafta sonu Güney Afrika'da düzenlenecek G20 zirvesi kapsamında Tebboune ile görüşme olasılığı hakkındaki bir soruya yanıt veren Macron, "Fransa'ya saygı duyulmasını ve ciddi ve sakin bir diyalog içinde olmamızı sağlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Bu şartlar sağlanırsa ve sonuç alınabilirse, elbette her türlü diyaloğa hazırım" diyen Macron, Fransız diplomatik heyetlerin "bu konu üzerinde çalıştığını" ifade etti.