Ordunun konuşlanması, Tayyuna sakinlerinin endişelerini ve yeni bir çatışma korkusunu gidermiyor

Lübnan ordusunun 15 Ekim’de Beyrut’taki Ayn er-Rummane bölgesinde konuşlandırılmasından bir görüntü (DPA)
Lübnan ordusunun 15 Ekim’de Beyrut’taki Ayn er-Rummane bölgesinde konuşlandırılmasından bir görüntü (DPA)
TT

Ordunun konuşlanması, Tayyuna sakinlerinin endişelerini ve yeni bir çatışma korkusunu gidermiyor

Lübnan ordusunun 15 Ekim’de Beyrut’taki Ayn er-Rummane bölgesinde konuşlandırılmasından bir görüntü (DPA)
Lübnan ordusunun 15 Ekim’de Beyrut’taki Ayn er-Rummane bölgesinde konuşlandırılmasından bir görüntü (DPA)

Geçtiğimiz Perşembe günü Tayyuna bölgesinde yaşanan silahlı çatışmaların etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik çabalar, hissettiklerini tarif edemeyen sakinlerin yüreklerindeki endişeyi gideremedi. “Kızgınız. Endişeliyiz. Evlerimiz artık güvenli değil”. Çatışmaların başladığı Perşembe günü evinden ayrılan Siham, dün kontrol etmek için tekrar geri dönmeden önce bu kelimeleri kullandı.
Siham, geceyi bölgenin dışında geçirdikten sonra evlerini kontrol etmek için geri dönen onlarca kişiden biri. “Bu dar sokaklarda bazı silahlı adamlar, binaya ateş açmadan önce sokağın karşı tarafında siper aldı” diyen Siham, Ayn er-Rummane girişinde bulunan bir binayı işaret etti.
Bazı duvarların bir elek gibi olduğu, çünkü mermiler her tarafta delik açtığı ifade edildi. Binaların pencereleri kırılıp düşerken, balkonda bir RPG tipi roket patladığı esnada evlerin kapıları uçtu. Mahalledeki dükkanların da durumu iyi değil. Sahnenin sertliği, insanların üzüntülerine dönüştü. Bir vatandaş, “Çok sayıda can kaybı olabilirdi”, bir diğeri ise “Allaha şükrediyoruz, güzel bitti” dedi.
Lübnan ordusunun Hristiyan çoğunluğun yaşadığı Ayn er-Rummane ile Şii çoğunluğun yaşadığı Şiyah arasındaki ki karşıt caddeye konuşlandırılmasına rağmen Lübnan sokaklarında endişe dinmedi. Vatandaşlar, durumu tasvir etmekten uzak durmaya çalışırken, “Bedel ödüyoruz” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Siham, 15 Ekim’de çocuklarını Beyrut’taki erkek kardeşinin evine götürdüğüne dikkati çekerek, “Yaşananların tekrarlanmasından korktukları için bugün eve dönmekte tereddüt ediyorlar” dedi.
Tayyuna kavşağında, keskin nişancılar bina çatılarına konuşlandı. Tayyuna, geçtiğimiz Perşembe günü Beyrut Limanı’ndaki patlamayı soruşturmakla görevli yargıç Tarık el-Bitar’ın bürosunun yoğun ateşe maruz kaldığı bir savaş alanına dönüştü. Adalet Sarayı’ndan onlarca metre uzaklıktaki ordu birliklerinin varlığına ve operasyonlarına rağmen keskin nişancılar, iç savaş sırasında eski cephe hatlarından biri olan bölgede hızla yayıldılar.
Lübnan Sağlık Bakanlığı’na göre durumu henüz netlik kazanmayan çatışmalar, 15 Ekim’de hayatını kaybeden bir gencin de aralarında bulunduğu 7 kişinin yaralanarak ölmesiyle sonuçlandı. Aynı şekilde 5 oğlu ve kızı olan bir kadın da evindeyken başından vurularak hayatını kaybetti. 32 kişi ise yaralandı.
Buradaki acı, geçmişi diriltmekten korkan siviller tarafından dile getiriliyor. Ayn er-Rummane’deki el-Matahna Caddesi’nde Joe, “Her şekilde hepimiz kaybettik” dedi. Çocukluğunun barınaklarda geçtiğini hatırladığını dile getiren Joe, çocuklarına aynı duyguyu yaşatmak istemediğini vurguladı. Joe, “Savaşın dehşetini yaşadık. Sert bir deneyimdi. Dün aynı deneyimi yine yaşadık. Mermilerin üzerimize düşmesinden korktuk ve mermilerin vızıltısı kendimizi güvende hissetmemize fırsat vermedi” ifadelerini kullandı. Joe ayrıca, “Yaşananlar, politikacıların yaptığı bir hataydı ve insanlar bunun bedelini ödüyor. Biz kardeşiz. Yıllardır burada yaşıyoruz. Siyaset olmasaydı, burada üzerimize ateş açılmazdı. Karşılıklı ateş açtığımızda can kaybı ve yaralanmalar oldu” şeklinde konuştu.
Halkın dilinde, siyasetçilere yönelik eleştiriler tekrarlanıyor. Ayn er-Rummane girişindeki dükkânı yakılan Ahmed el-Musavi, Lübnanlıların durumundan yakındı. Saldırı anında evinden ayrılan ve Goberi bölgesindeki çocuklarının okulunun yanında duran Maha da çocuklarını kenar mahallenin derinliklerindeki akrabalarının evine götürmek için bekliyor. Evinde kurşunla öldürülen ve geride beş çocuk bırakan Meryem Ferhat’a atıfta bulunan Maha, “Meryem gibi olabilirdim” dedi.
45 yaşındaki Cumana Zabani ise 6 ve 8 yaşlarındaki iki kızını okuldan almak için sokağa çıktı. “Kurşunlar çok yakındı. Eve gelene kadar arabaların arkasına ve binaların girişlerine saklandık” dedi. Zabani, “Eve geldiğimizde kızım bana, ‘Anne, bana bir daha bunların olmayacağını söylemiştin’ dedi” şeklinde konuştu. Kızının, Beyrut Limanı’ndaki patlamanın şokunun ardından bir yıl boyunca psikolojik tedavi gördüğünü söyleyen Zabani, “Bu durum, iç savaşta 15 yıl boyunca her hafta olan bir şey” dedi.
15 Ekim’de ölen bir vatandaş, Ravda eş-Şehidin Kabristanlığı’na defnedilirken, yeniden mermi sesleri duyulmaya başladı. Durum, vatandaşları çatışmanın yeniden başlayıp başlamadığını sorgulamaya itti. Yıllardır bölgede ikamet eden 70 yaşlarındaki Mişel Ebu Faysal, “Yaşananlar iyiye işaret değil” dedi. “Çatışmalar patlak verdi, sakinleşti ve ardından yeniden canlandı” diyen Ebu Faysal, orduya da ‘güvenlerini geri kazanmak için’ bölgede büyük bir varlık gösterme çağrısı yaptı. Ordu, çatışmaların sona ermesinden bu yana bölgede konuşlanmış durumda.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 44 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 44 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)

Filistin medyası bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının şafak vaktinden bu yana 44'e ulaştığını bildirdi.

El-Aksa TV, Gazze şehrinin kuzeydoğusundaki et-Tuffah mahallesine yönelik İsrail bombardımanında beş kişinin, Gazze şehrinin güneyindeki ez-Zeytun mahallesine yönelik İsrail bombardımanında ise iki kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri, Han Yunus'taki gümrük ofisi yakınlarında el-Akkad ailesine ait bir evin bombalanması sonucu aralarında durumu ciddi olanların da bulunduğu çok sayıda yaralıya ulaştıklarını açıkladı.

İşgal güçlerinin Han Yunus'a bağlı Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir çadırı bombalaması sonucu Sivil Savunma Müdürlüğü ekiplerinin bir cenaze ile dört yaralıya ulaştığı ifade edildi.

dfrgtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik hava ve kara saldırılarının ardından Gazze şehrinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı derme çatma bir kamp (AP)

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesi ve gerekirse askeri olarak İsrail tarafından yönetilmesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Smotrich dün akşam X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Güvenliğimizi sağlamanın ve esirleri hızla eve getirmenin yolu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesi ve gerekirse askeri olarak İsrail tarafından yönetilmesi” ifadesini kullandı.

Smotrich ayrıca, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Hamas tamamen yenilgiye uğratılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan Gazze savaşının sona ermemesi gerektiği yönündeki açıklamasına katıldığını belirtti.

xzfghy
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, 5 Eylül 2019 tarihinde Tel Aviv'de düzenlenen bir basın toplantısında konuşuyor. (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrailli esirlerin ‘Hamas'ın taleplerine boyun eğmeden’ iade edebileceğine inandığını belirterek, Hamas’a karşı savaşın ‘belirleyici bir aşamaya’ girdiğini vurguladı.

“Hamas'ın taleplerine boyun eğmeden esirlerimizi eve getirebileceğimize inanıyorum” diyen Netanyahu, Hamas'ın ateşkes anlaşmasının savaşa kalıcı bir son verilmesini içermesi şartını reddetti.

Televizyonda yayınlanan konuşmasında Netanyahu, “Bu kritik aşamada kazanmak için sabır ve kararlılığa ihtiyacımız var” dedi.

İsrail'in verdiği bilgiye göre Gazze Şeridi'nde halen 24 esir ve kaçırılan 35 kişinin cesedi bulunuyor.

Hamas dün, savaşın sona ermesi, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve yeniden inşanın başlaması karşılığında kapsamlı bir esir takası anlaşmasına varmaya hazır olduğunu bir kez daha yineledi.

Hamas yaptığı açıklamada, kapsamlı bir anlaşmaya varılmasının ardından Gazze Şeridi'nin bağımsız bireylerden oluşan özel bir komite tarafından yönetilmesi yönündeki Mısır önerisini derhal uygulamaya hazır olduğunu belirtti.