Lübnan: Tayyuna’daki çatışmaların düğümünü çözmek için yoğun temaslar yürütülüyor

Beyrut’un güney köylerinde et-Tayyuna olayının bazı kurbanlarının cenaze töreni sırasında ateş açan silahlı bir Hizbullah unsuru (AFP)
Beyrut’un güney köylerinde et-Tayyuna olayının bazı kurbanlarının cenaze töreni sırasında ateş açan silahlı bir Hizbullah unsuru (AFP)
TT

Lübnan: Tayyuna’daki çatışmaların düğümünü çözmek için yoğun temaslar yürütülüyor

Beyrut’un güney köylerinde et-Tayyuna olayının bazı kurbanlarının cenaze töreni sırasında ateş açan silahlı bir Hizbullah unsuru (AFP)
Beyrut’un güney köylerinde et-Tayyuna olayının bazı kurbanlarının cenaze töreni sırasında ateş açan silahlı bir Hizbullah unsuru (AFP)

Lübnan kaynakları, son birkaç saatte bir dizi yoğun siyaset ve güvenlik temaslarına tanık olunduğunu açıkladı. Görüşmelerde, tarafsız ve şeffaf bir soruşturmaya duyulan ihtiyaç vurgulanırken, Tayyuna bölgesinde yaşananların açıklığa kavuşturulmasının gerekliliğine de odaklanıldı.
Gündemdeki ilk düğümü, Emel Hareketi ve Hizbullah olmak üzere Şii ikilinin, geçen yıl Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamanın yargıç Tarık el-Bitar tarafından soruşturulmasının reddetmesi temsil ediyor. Bu durum iki tarafın destekçilerinin Pperşembe günü gösteriler için sokaklara çıkmalarına ve Tayyuna bölgesindeki kanlı olaylara yol açtı. Tayyuna bölgesi, 1975’te savaşın ilk kıvılcımın çıktığı Şiyah ve Ayn el-Remmaneh’i birbirinden ayırdığı için hassas bir noktada bulunuyor.
Krizi çözme çabaları, Tayyuna’da neler olduğunun ortaya çıkarılmasının yanı sıra 7 kişinin ölümüne, 30’dan fazla kişinin yaralanmasına neden olan sorumluların belirlenmesine odaklanıyor. Buna paralel olarak hükümetin, Emel Hareketi ve Hizbullah’ın kendilerini hedef aldığı ithamında bulundukları yargıç Tarık el-Bitar’ın dosyadan alınması talebi konusunda da bir çıkış bulması gerekiyor. Aksi takdirde Şii bakanların hükümet toplantılarına katılımlarını askıya alacakları bildiriliyor. Durum böyle olursa, ekonomik çöküşü durdurma girişimleri duracak, Maliye Bakanı’nın da Şii olduğu için Uluslararası Para Fonu ile görüşmeler aksayacak zira Maliye Bakanı’nın katılımı olmadan Uluslararası Para Fonu ile çalışmalara devam etmek mümkün değil.
İki Şii taraf, Lübnan Kuvvetleri Partisi’ni göstericilere pusu kurmak, keskin nişancı yerleştirmek ve 7 kişinin ölümüne neden olmakla suçlarken, parti lideri Samir Caca bu iddiaları reddetti. Caca Cuma akşamı katıldığı bir televizyon kanalında, parti tarafından Çarşamba günü düzenlenen bir toplantıda, Hizbullah’ın Yargıç el-Bitar’ı görevden alma çabalarının başarılı olması halinde uygulanabilecek seçeneklerin tartışıldığını söyledi. Caca toplantı sırasında, üzerinde anlaşmaya varılan seçeneğin, yalnızca genel bir grev çağrısı yapmak olduğunu da sözlerine ekledi.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”