Cezayir’de Tebbun’un danışmanının ses kaydının sızdırılması tartışma yarattı

Cezayir, Cumhurbaşkanı Tebbun’un danışmanıyla arasında geçen konuşmanın ses kaydını sızdıran bir politikacıyı hapse attı (AFP)
Cezayir, Cumhurbaşkanı Tebbun’un danışmanıyla arasında geçen konuşmanın ses kaydını sızdıran bir politikacıyı hapse attı (AFP)
TT

Cezayir’de Tebbun’un danışmanının ses kaydının sızdırılması tartışma yarattı

Cezayir, Cumhurbaşkanı Tebbun’un danışmanıyla arasında geçen konuşmanın ses kaydını sızdıran bir politikacıyı hapse attı (AFP)
Cezayir, Cumhurbaşkanı Tebbun’un danışmanıyla arasında geçen konuşmanın ses kaydını sızdıran bir politikacıyı hapse attı (AFP)

Başkent Cezayir’deki soruşturma hakimi Perşembe akşamı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı'ndan aldığı açık bir tehdidi içeren bir ses kaydının sızdırılması nedeniyle Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (UKC) önde gelen bir liderini mahkemeye çağırdı. Ses kaydı, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Özel Danışmanı Abdulhafız Alahum’un UCH liderine açık bir tehdidinin yanı sıra intikam almak için bir grup liderle birlikte parti genel sekreterini zorla görevden almak amacıyla UKC binasına baskın düzenlenmesini içeriyor.
Cezayir’de son günlerde sosyal medya ağlarında sıkça yayınlanan ses kaydı, ülkenin en yüksek makamlarını kızdırırken, UKC Genel Sekreteri Ebul Fadl Baci’nin muhaliflerinden biri olan parti liderlerinden Muhammed Zübeyri ses kaydını sızdırmakla suçlandı. Zübeyri, Ulusal Halk Meclisi’nin bir üyesi.
Partideki kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Zübeyri’nin Alahum ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından üst düzey bir hükümet yetkilisinin kendisini tehdit ettiğini iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Kaynaklar, Zübeyri’nin konuşmayı kayda aldığını ve Baci’ye karşı çıkan gruptaki arkadaşlarına verdiğini aktardı. Aynı kaynaklar, bu isimlerden birinin ses kaydını Youtube’a yüklediğini ve yüzlerce parti ve siyasi aktivistinin bu ses kaydını paylaştığını öne sürdü.
Savcılık olayı, Zübeyri’yi ceza kanununda 3 yıla kadar varan hapis cezası gerektiren suçlamalara dayanarak sıkı bir şekilde takip etti. Bu suç, özel ve gizli aramaların veya konuşmaların kaydedilmesiyle kişilerin izni veya rızası olmadan özel hayatın gizliliğini kasıtlı olarak ihlal etmek anlamına geliyor.
Sızdırılan ses kaydından, Zubeyri’nin cumhurbaşkanlığı ofisinde bulunan danışmanı arayıp onunla tanışmak istediğini belirtip, ‘ancak partideki koşulların bunu engellediğini’ söylediği anlaşılıyor. Kendisine ilk cevap ‘sizden kötü bir şey geldi’ oluyor. Zubeyri bunun üzerine Baci’nin rakiplerini istemediğini, tek yapmaları gerekenin ofise giderek ona saldırmak olduğunu söyledi.
9 Eylül’de başkentte meydana gelen olaylarda, UKC’yi destekleyen çok sayıda kişi mecliste toplandıktan sonra öfkeyle Genel Sekreter’in odasına girdi. Olayın video görüntülerinde, bu kişilerin Baci’ye tepki gösterdiği görülüyor.
Alahum, ses kaydından Zubeyri’nin sözlerini kızgın bir ses tonuyla bölerek, protesto yönteminin Cumhurbaşkanı’nı çok kızdırdığını ve eninde sonunda bedelini ödeyeceğini ifade ederek,  “Cumhurbaşkanı, yarattığınız karmaşadan çok şikâyetçi… Biz devletiz ve devlet bunu kabul etmeyecek. Bedelini çok ağır ödeyeceksiniz, sende onlardan birisin” ifadelerini kulandı.  Cumhurbaşkanlığı’ndaki üst düzey yetkili, ‘bedelini çok ağır ödeyeceksiniz’ ifadesini sık sık tekrarladı.



Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
TT

Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).

On binlerce Afganistanlı, dün belirlenen geri dönüş tarihi öncesinde İran sınırını geçti ve sınır kapılarında “acil durum” yarattı.

Resim  Afgan mülteciler İran'dan Afganistan ile İran arasındaki İslam Kale sınır kapısına geliyor - 5 Temmuz 2025 (AFP)

İran mayıs ayı sonunda, kayıtlı olmayan Afganistanlıların 6 Temmuz'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiğini duyurdu. Bu çağrı, Tahran'ın ülkede yaşadığını söylediği 6 milyon Afganistanlıdan 4 milyonunu kapsayabilir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği cuma günü, haziran ortasından bu yana sınırları geçenlerin sayısının keskin bir artış gösterdiğini ve 1 Temmuz'da batıdaki Herat eyaletindeki İslam Kale sınır kapısında 43 bin kişiyi aşarak zirveye ulaştığını açıkladı.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), haziran ayında 250 binden fazla Afganistanlı'nın İran'dan geri dönüş yaptığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Afganistan temsilcisi Tajuddin Avila , bu durumun, İran ve Pakistan gibi geleneksel ev sahibi ülkelerden 1,4 milyon Afganistanlının geri dönüşüyle birlikte, halihazırda “kronik bir geri dönüş krizi” ile karşı karşıya olan ülkede bir “acil durum” olduğunu söyledi. 

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre perşembe günü verdiği demeçte, “Tüm bu geri dönenlerin yüzde 25'inin çocuk olması endişe verici... çünkü nüfus yapısı değişti” dedi. Erkeklerden oluşan gruplardan, çok az eşya ve parayla sınırı geçen bütün ailelere dönüştü.

İslam Kale kampının bu kadar büyük sayılara ev sahipliği yapabilecek kapasitede, ancak hizmetlerden yoksun olduğunu belirterek, "Günlük 20 binin üzerinde kişiye ulaştığımızda, bu planladığımız senaryonun çok ötesindedir" dedi.

Kurum, aşılama, beslenme ve çocuk dostu alanlar sağlamanın yanı sıra, günde 7 bin ila 10 bin kişiye su ve sağlıklı ortamı genişletmek için acil önlemler uyguladı.

Geçiş yapanların çoğu, tutuklama ve sınır dışı etme dahil olmak üzere yetkililerden baskı gördüklerini bildirdi.

38 yaşındaki Arif Atayi, Afganistanlıların İran'da maruz kaldığı baskılarla ilgili olarak, “Bazı insanlar o kadar korkuyor ki, evlerinden tek başlarına çıkamıyorlar... Küçük çocuklarını bir parça ekmek almak için gönderiyorlar ve bu çocuklar bile bazen tutuklanıyor” dedi.

Uluslararası Göç Örgütü'nün işlettiği bir kabul merkezinde yardım beklerken cumartesi günü AFP’ye konuşan Atayi, “Kendi ülkemde dilenmek zorunda kalsam bile, bu şekilde muamele gördüğümüz bir yerde kalmaktan iyidir” dedi.

Dış yardımdaki büyük kesintiler krizle mücadeleyi olumsuz etkiledi ve Birleşmiş Milletler, uluslararası sivil toplum örgütleri ve Taliban yetkilileri, geri dönenlere destek için daha fazla finansman sağlanması çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, bu göç akınının zaten aşırı yoksulluk, işsizlik ve iklim değişikliğiyle ilgili şoklarla boğuşan ülkeyi daha da istikrarsız hale getirebileceği uyarısında bulunarak, ülkelere Afganistanlıları zorla geri göndermemeleri çağrısında bulundu.