Avrupa'ya gaz tedarikinden bahseden Putin'den gazeteciye cinsiyetçi tepki: Güzel ama anlamıyor

Amerikalı gazeteci Hadley Gamble ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Amerikalı gazeteci Hadley Gamble ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Avrupa'ya gaz tedarikinden bahseden Putin'den gazeteciye cinsiyetçi tepki: Güzel ama anlamıyor

Amerikalı gazeteci Hadley Gamble ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Amerikalı gazeteci Hadley Gamble ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın Avrupa ile olan gaz krizi hakkında soru soran Amerikalı bir gazeteciye sinirlenerek, "Güzel bir kadın. Anlaşılması çok zor bir şey mi söyledim?" dedi.
Business Insider'ın haberine göre, Moskova'da düzenlenen Rus Enerji Haftasına katılan Putin, Rusya'nın fiyatları yükseltmek amacıyla Avrupa'dan gaz tedarikini durdurduğuna dair iddialar üzerine açıklama yaptı. 
CNBC muhabiri Hadley Gamble, panelde fiyatları artırmak için Rusya'nın Avrupa'ya gaz tedarikini durdurduğu yönündeki haberler konusunda Putin'e soru sordu. Vladimir Putin ise, "Güzel bir kadın, güzel. Ben ona bir şey söylüyorum ve o tamamen farklı bir şey söylüyor. Sanki ne dediğimi duymamış gibi" dedi. 
Putin'in yanıtının kendisini şaşırttığını ifade eden Gamble, Rusya'nın enerji arzını artırmak için neden bu kadar zamana ihtiyacı olduğunu bilmek istediğini belirtti.
Yaşananların ardından Gamble, Putin arkasında yürüdüğü bir fotoğrafı Twitter hesabından paylaşarak, "Güç yürüyüşü" yorumunu yaptı.
Batılı yetkililer son zamanlarda Putin'i ABD ve Avrupa'daki yüksek gaz fiyatlarını ülkesi lehine kullanma suçluyor.
BBC'de yer alan habere göre, Avrupa Birliği'ne doğalgaz ithalatının yaklaşık yarısı Rusya tarfından sağlanıyor. 



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.