Tebbun, Fransa ile hafıza dosyalarının ‘sömürgeci düşünceden’ uzak ele alınması çağrısında bulundu

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (sağda) ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (sağda) ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
TT

Tebbun, Fransa ile hafıza dosyalarının ‘sömürgeci düşünceden’ uzak ele alınması çağrısında bulundu

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (sağda) ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (sağda) ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ulusal hafıza dosyasının ‘sömürgeci düşünceden’ uzak ele alınması çağrısında bulundu.
Tebbun, 17 Ekim 1961’de ülkelerinin bağımsızlık hareketine destek amacıyla Fransa’nın başkenti Paris’te gösteri yapan Cezayirlilerin Fransız polisi tarafından öldürülmesinin 60. yılı nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Cumhurbaşkanı mesajında, tarih ve hafıza dosyalarıyla sömürgeci düşüncenin tahakkümünden uzak, ‘taviz vermeden’ ve sorumluluk ruhuyla ilgilenmeye olan güçlü bağlılığını yeniden vurguladı.
Tebbun söz konusu mesajında, “Açık ve kesin olarak belirtilmelidir ki, milletinin kökleri tarihin derinliklerinde olan, kökleriyle gurur duyan gururlu Cezayir halkı, güçlü bir Cezayir inşa etmek için kararlılık ve birlik içinde gururla ilerlemektedir” ifadelerini kullandı.
Cezayir Cumhurbaşkanı, 17 Ekim 1961’de Paris'te olanların ‘ulusun hafızasında saklı olan bir dizi iğrenç katliam ve insanlığa karşı suçların korkunç yönlerinden birini’ yansıttığını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz haftalarda Cezayir resmi tarihinin gerçeklere dayanmadan yeniden yazıldığını ve bu tarihin Fransa’ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini iddia etmişti.
Fransa ayrıca, Fas, Cezayir ve Tunus’un Fransız vatandaşlarının ülkeye dönüşleriyle ilgili konsolosluk işlemlerini reddetmesi gerekçesiyle, söz konusu ülkelerin vatandaşları için vize şartlarının sıkılaştırıldığını açıklamıştı.
Cezayir ise hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığını duyurmuştu.
Tebbun ayrıca ülkesinin Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud’u istişare için derhal geri çağırmıştı.
Bunun ardından Macron, Tebbun ile arasında samimi bir ilişki olduğunu söyleyerek, “Umarım, durumu sakinleştirebiliriz, çünkü karşılıklı konuşarak ilerleme sağlanacağına inanıyorum” şeklinde konuşmuştu.

Macron Cezayirlilerin anma törenine katıldı
Macron, dün Paris’te 1961’de öldürülen Cezayirliler için yapılan anma törenine katıldı.
Elysee Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Macron, gerçekleri kabul etti. O gece (dönemin Paris Polis Müdürü) Maurice Papon’un yetkisi altında işlenen suçlar, Cumhuriyet için affedilemez” ifadelerine yer verildi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.