Mescid-i Haram'da bir buçuk yıl aradan sonra ilk kez aralıksız saf tutuldu

İbadet edenler, sabah namazını Kabe'nin önünde, hizalı bir şekilde kılıyor (SPA)
İbadet edenler, sabah namazını Kabe'nin önünde, hizalı bir şekilde kılıyor (SPA)
TT

Mescid-i Haram'da bir buçuk yıl aradan sonra ilk kez aralıksız saf tutuldu

İbadet edenler, sabah namazını Kabe'nin önünde, hizalı bir şekilde kılıyor (SPA)
İbadet edenler, sabah namazını Kabe'nin önünde, hizalı bir şekilde kılıyor (SPA)

Suudi Arabistan'ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarını hafifletme adımlarıyla birlikte, Mekke'deki Mescid-i Haram'da sabah namazı sırasında aralıksız saf tutuldu.
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşımda, Mescid-i Haram'a ibadet etmeye gelen binlerce kişinin yaklaşık bir buçuk yılın ardından aralıksız saf tuttuğu görüldü.
"Kısıtlamaların hafifletilmesinin ardından ilk sabah namazı" açıklamasıyla yapılan paylaşımda, binlerce Müslüman'ın Kabe'ye yönelerek namaz kıldığı fotoğraflara yer verildi.
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'da 15 Ekim'de yayımlanan haberde, 17 Ekim itibarıyla iki doz aşı yaptıranların Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'de ibadet edebileceği duyurulmuştu.

Taraftarlar spor tesislerine tam kapasiteyle alınacak
Öte yandan Suudi Arabistan Spor Bakanlığının Twitter hesabından yapılan açıklamada da Spor Bakanlığına ait tüm tesislerin bugünden itibaren taraftarları tam kapasite ile kabul edeceği duyuruldu.
Spor tesislerine girişin iki doz Kovid-19 aşısı yaptıranlarla sınırlı olacağı belirtildi.
Suudi Arabistan'dan daha önce yapılan açıklamalarda, BioNTech, Astra Zenca, Moderna, Johnson&Johnson, Sinovac ve Sinopharm dahil 6 tür aşının kabul edildiği belirtilmişti.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times