Yıldız patlamasından kurtulan bir gezegen keşfedildi: "Dünya yok olurken Jüpiter varlığını sürdürebilir"

Görselde 5 milyar yıl sonra bir beyaz cüceye dönüşecek Güneş'ten geriye kalan enkaz halkası resmediliyor (W. M. Keck Rasathanesi)
Görselde 5 milyar yıl sonra bir beyaz cüceye dönüşecek Güneş'ten geriye kalan enkaz halkası resmediliyor (W. M. Keck Rasathanesi)
TT

Yıldız patlamasından kurtulan bir gezegen keşfedildi: "Dünya yok olurken Jüpiter varlığını sürdürebilir"

Görselde 5 milyar yıl sonra bir beyaz cüceye dönüşecek Güneş'ten geriye kalan enkaz halkası resmediliyor (W. M. Keck Rasathanesi)
Görselde 5 milyar yıl sonra bir beyaz cüceye dönüşecek Güneş'ten geriye kalan enkaz halkası resmediliyor (W. M. Keck Rasathanesi)

Gökbilimciler, Güneş’in yaklaşık 5 milyar yıl sonra ömrünün sonuna gelmesiyle birlikte Güneş Sistemi’nin ne hale geleceğine dair yeni bir ipucu buldu.
Uzak bir yıldız sistemine yönelik gözlemler, ölü yıldızın etrafında hayatta kalmayı başaran Jüpiter benzeri bir gezegeni ortaya çıkardı.
Bulgulara göre Güneş hayatının son evresindeyken Dünya muhtemelen büyük darbe alacak ama Jüpiter sağlam kalabilir.

Güneş son evrelerinde hangi gezegenleri yutacak?
Uzmanlara göre Güneş rüzgarlarının giderek yoğunlaşacağı evre, kırmızı dev evresi diye biliniyor. Bu evrede yıldızlar, evrimlerinin geç aşamasına gelmiş bulunuyor ve atmosferleri genişlediği için yakınlardaki gezegenleri yutuyor. 
Ancak bunun ardından beyaz cüce evresi geliyor. Bu evrede yıldızlar artık ölü kabul ediliyor. Yine de kırmızı dev evresinden daha kararlı ve "güvenli" bir hale geliyor.
Saygın bilimsel dergi Nature’da yayımlanan yeni araştırmada bilim insanları, Samanyolu Galaksisi’nin merkezine yakın bir noktada bulunan bir yıldız sistemini inceledi. Bu sistemin merkezindeki yıldız da beyaz cüce evresindeydi.
Araştırmacılar, ölü cüce yıldızın etrafında Jüpiter benzeri bir yörüngede hareket eden, nitelikleri açısından da yine Jüpiter’e benzeyen bir gezegen tespit etti.
Avustralya'daki Tazmanya Üniversitesi'nde görev alan, araştırmanın başyazarı Joshua Blackman, "Bu kanıt, yeterli mesafede dönen gezegenlerin yıldızın ölümünden sonra da var olmaya devam edebileceği tezini doğruluyor" diye konuştu.
"Bu sistem, kendi güneş sistemimiz için de bir model oluşturuyor. Nükleer yakıtı bittiğinde Güneş kendi kendini yok edeceği kırmızı dev evresine girecek. Bu modelse Jüpiter ve Satürn'ün söz konusu evrede hayatta kalabileceğini gösteriyor."

Hayat Güneş’ten sonra da devam edebilir
Gökbilimciler bu noktada insanların Jüpiter ve Satürn'ün yörüngesinde bulunan bir uyduya taşınabileceğini ve böylece felaketten sağ kurtulabileceğine dikkat çekiyor.
Öte yandan Maryland Üniversitesi'nde görev alan, araştırmanın ortak yazarı David Bennett, Jüpiter'in çevresine taşınmak tüm sorunlarımızı çözmez. Bir beyaz cüce olarak Güneşten gelecek ısıya çok uzun süre bel bağlayamayız" ifadelerini kullanıyor.
Yine de bilim insanları, canlıların bu tür bir felaketten ancak çok gezegenli bir tür olarak kurtulabileceğini vurguluyor.
Örneğin geçen yıldan bu yana birden fazla araştırma, Güneş patlarken hayatta kalmanın ihtimal dahilinde olduğunu ortaya koymuştu.
Independent Türkçe, CNET, The New York Times
 



Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)
TT

Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Bu çığır açıcı gelişme, sonunda katı hal bataryalarının üretimine ve yaygın kullanımına olanak sağlayabilir. Bunlar, alev alabilen mevcut lityum iyon bataryalardan daha fazla kapasiteye sahip olduğundan geleceğin kilit teknolojisi olarak görülüyor ve bir gün elektrikli arabalara ve diğer teknolojilere güç sağlamak için kullanılabilir.

Ancak katı hal bataryaları, imalat ve kullanım aşamasındaki çeşitli zorluklar nedeniyle henüz yaygın bir şekilde benimsenip üretilemiyor.

Araştırmacılar yeni bir malzemenin, artık bu sorunların bazılarını çözmeyi sağlayarak bu bataryaları gerçekten piyasaya sürmeye yönelik bir adım olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar lityumdan, daha önce bilinen tüm maddelerden yüzde 30 daha hızlı yeni bir malzeme üretti. Lityum, antimon ve skandiyumdan oluşan malzeme sadece rekor kırmakla kalmayıp başka pratik uygulamaların geliştirilmesinin de önünü açabilir.

Bulguları açıklayan makalenin yazarlarından Jingwen Jiang, "Keşfimizin geniş bir yelpazedeki diğer malzemelerde iletkenliği artırma yönünde daha geniş etkileri olabileceğine inanıyoruz" diyor. Araştırmacılar, yeni bataryaların geliştirilmesine yol açan aynı ilkelerin başka atılımlara da uygulanabileceğini öne sürüyor.

Münih Teknik Üniversitesi'nden Hubert Gasteiger, "Az miktarda skandiyum ekleyerek diğer element kombinasyonlarına model olabilecek yeni bir ilkeyi ortaya çıkardık" ifadelerini kullanıyor. 

Malzemenin batarya hücrelerinde kullanılabilmesi için hâlâ birçok test yapılması gerekse de iyimseriz.

Çığır açıcı adım, hakemli dergi Advanced Energy Materials'ta yayımlanan "Scandium Induced Structural Disorder and Vacancy Engineering in Li3Sb – Superior Ionic Conductivity in Li3−3xScxSbv" (Li3Sb'de Skandiyum Kaynaklı Yapısal Bozukluk ve Boşluk Tasarımı: Li3-3xScxSbv'de Üstün İyonik İletkenlik) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech